Bakan Kacır’dan TÜSİAD'a tepki: İş insanları siyasetçilere parmak sallamasın

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye Bilim ve Teknoloji Merkezleri Zirvesi'nde TÜSİAD’ın açıklamaları ile ilgili konuştu. Bakan Kacır, "İş insanlarına parmak sallamak yerine Türkiye'nin milli teknoloji hamlesine sahip çıksınlar" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bakan Kacır’dan TÜSİAD'a tepki: İş insanları siyasetçilere parmak sallamasın

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan’ın açıklamalarının ardından hükümet kanadından tepkiler gelmeye devam ediyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır Türkiye Bilim ve Teknoloji Merkezleri Zirvesi'nde TÜSİAD’ın açıklamalarına tepki gösterdi. Bakan Kacır, "İş insanları dernekleri siyasetçilere parmak sallamasın. Türkiye eski Türkiye değil" ifadelerini kullandı.

“İş insanları dernekleri siyasetçilere parmak sallamasın”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır şunları söyledi:

"Teknolojiyi sadece tüketen değil, üreten ve yönlendiren bir ülke olma hedefiyle ilerliyoruz. İş insanları dernekleri siyasetçilere parmak sallamasın. Türkiye eski Türkiye değil. 

Artık bu ülkede birilerinin milli irade üzerinde vesayet kurduğu bir siyaset iklimine yer yok. Kimse Türkiye adına karamsarlık oluşturmaya çalışmasın. Türkiye'nin geleceği aydınlıktır. Anadolu'da bir üretim devrimi gerçekleştiriyoruz. OSB'lerde üretimde olan fabrika sayımız 11 binde 59 bine, çalışan sayımız 415 binden 2 milyon 700 bine yükseldi. Türkiye'nin 263 milyar dolara ulaşan ihracatla dünya ticaretinden aldığı pay 2 misline çıktı. Türkiye 22 yılda 270 milyar dolar doğrudan yatırım aldı. Yatırımlardan aldığımız pay 5 katına çıktı. ARGE insan kaynağımız 29 binde 291 bine ulaştı. ARGE çalışmalarımız 1 milyar 200 milyon dolardan 16 milyar dolara yükseldi. İş insanları halkın iradesi ile seçilen siyasetçilere parmak sallamak yerine Türkiye'nin yankısı dünyanın diğer ucundan duyulan milli teknoloji hamlesine sahip çıksınlar. Tüm ezberler terk ediliyor. Liberal ekonomi ters yüz ediliyor. Türkiye’nin istikbali için attığımız adımlardan haberiniz mi yok. Milli otomobilimiz çok önemli kazanımlar değil mi? TEKNOFEST kuşağının ayak seslerini duymuyor musunuz. Vaz geçin kötümser üsluptan."

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ne demişti?

Turan, konuşmasına "Gündem çok ağır. Hangi birisini sayayım” diyerek başladı. Ardından da şunları sıraladı:

- Depremlerde, yangınlarda, iş kazalarında çok sayıda vatandaşımızı kaybediyoruz. Demek ki, hata, suistimal ve kayırmacılık çok yaygın.

- Eleştirel ifadelere ve habercilik faaliyetlerine açılan soruşturma haberleri, çok sıklaştı.

- 10 küsur sene önceki olaylara, şimdi yeni soruşturmalar açılıyor. Tutuklu milletvekillerine, siyasi parti liderlerine ve belediye başkanlarına sürekli yenileri ekleniyor.

- Disiplinsizlik suçuyla teğmenler hakkında ihraç kararı alınıyor. Fakat, deprem, yangın taciz, kadın cinayeti, iş kazası, gibi kamuoyunda infial yaratan nice olayda, ya suçlular bulunmuyor ya da kısa sürede serbest kalıyorlar. Kamuoyu vicdanında suç ve ceza arasında orantısızlık kanaati oluşuyor.
İster seçimle, ister atamayla gelen kamu görevlilerinin görevlerinden alınmasının, yeni örneklerine şahit oluyoruz.

- Üstelik, yeni yasal düzenlemelerle, kamu görevlilerinin Devlet Denetleme Kurulu tarafından görevden alınması ve TMSF’nin şirketlere kayyum olarak atanması mümkün oluyor.

- Yolsuzluk, dolandırıcılık, karaborsa haberlerinin ardı arkası kesilmiyor.

- Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, galiba artık şirket kurmaktan daha kolay.
Kadın cinayetlerinin de, çocuk tacizlerinin de sonu gelmiyor.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras ne demişti? 

Aras, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, HALK TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve menajer Ayşe Barım’ın tutuklanması, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na açılan soruşturma, belediyelere atanan kayyımlar ve ordudan ihraç edilen teğmenlere değinerek şunları ifade etti:

- Geçen sene tam bugün Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde oluşan heyelan sonucu 9 işçi hayatını kaybetmişti. İki yıl önce yaşadığımız büyük depremde on binlerce insanımızı usulüne uygun yapılmadığı için çöken binalar altında kaybettik.

- 2014 yılında Soma kömür madeninde çıkan yangında 301 işçi hayatını kaybetti. Tüm bu ve benzer ölümlerin arkasında tesis sahiplerinin yönetmeliklere uygun yatırımları maliyet nedeniyle yapmaması ve denetim eksikliği var. California'da koca Los Angeles şehri yandı, Japonya'da çok daha şiddetli depremler oldu. Kaç kişi öldü? Lütfen bakın ve mukayese edin. Bizdeki ölümlerin nedeni maliyet odaklı kural tanımazlık ve denetimsizliktir.

- Yeni mezun teğmenler ordudan ihraç ediliyor. Bu olaylarda suç vardır yoktur diyemeyiz. Ancak çok kısa sürede arka arkaya gelen bu olayların toplumda endişe yarattığını ve güveni sarstığını söyleyebiliriz.

- Ayrıca tutukluluğun istisna değil kural haline gelmesi gibi kangrenleşmiş bir sorunun kanunlar değişse de çözülmediğini görüyoruz.

- Kişiyi, bir gün dahi olsa, özgürlüğünden mahrum edecek tutuklama ve adli kontrol kararlarının, hatta gözaltı kararlarının ne denli titiz verilmesi gerektiğini yıllar sonra gelen tahliyelerde, beraat kararlarında görüyoruz. Ancak bugünkü endişe ve güvensizlik ortamına rağmen ülkemizin geleceği ile ilgili umudumuzu hiç kaybetmiyoruz. Çünkü biliyoruz ki doğru politikalarla ülkemiz kalkınır ve vatandaşlarımız kendilerini mutlu ve huzurlu hisseder.

- Bu nedenle inandığımız doğruları bıkmadan usanmadan dile getireceğiz. "Söylesek de hiçbir şey değişmiyor" zihniyetine kapılamayız. Bizim görevimiz doğru bildiklerimizi söylemektir. Mevcut uygulamaları eleştirmekle kalmayıp yeni politikalar önermektir.

Ekonomi