MOSFED’den mobilyada taksit sayısının 18’e çıkarılması talebi

Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, mobilyada 9 taksitin yetersiz kaldığını belirterek, “Mobilya, gıda ve barınma gibi günümüzün en temel ihtiyaçlarından biri. Bu temel ihtiyacın karşılanabilmesi ve sektörün geleceği için mobilyada 9 olan taksit sayısı en az 18’e çıkarılmalı.” diye konuştu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
MOSFED’den mobilyada taksit sayısının 18’e çıkarılması talebi

Hammadde, enerji ve ara mamulde yaşanan fiyat artışının olumsuz etkileri tüm sektörlere yansırken tüketici, artan maliyetler karşında ihtiyaçlarını erteleme kararı alıyor.

Bu durumun iç piyasada durgunluğa yol açtığını hem tüketici hem de üreticiyi zor duruma soktuğunu kaydeden Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, mobilyadaki taksit sayısının yeniden revize edilmesi gerektiğini söyledi.

Güleç, “Sektör temsilcilerimiz hem iç hem dış pazarın ihtiyacını karşılamak için var güçleriyle çalışırken piyasada yaşanan fiyat artışları mobilya fiyatlarına dahi yansımamışken tüketiciler mağazalara dahi uğramıyor. Bu durum mobilyacıları tedirgin ediyor, yatırım konusunda cesaretlerini kırıyor. Mobilya, gıda ve barınma gibi günümüzün en temel ihtiyaçlarından biri. Bu temel ihtiyacın karşılanabilmesi ve sektörün geleceği için mobilyada 9 olan taksit sayısı en az 18’e çıkarılmalı.” şeklinde konuştu.

“Durgunluğun devam etmesi sektöre yüzde 15 eksi yazdıracak”

Sektör olarak artan maliyetlerin fiyatlara yansıtılmadığını, tüketicilerin de sınırlı ve az taksit nedeniyle mobilya ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kaldığını belirten Güleç, şunları kaydetti: “Artan maliyetler nedeniyle önümüzdeki yıl mobilya fiyatlarına en az yüzde 50 zam gelebilir. Üretici, tüketiciye yansıtmadığı fiyat artışını kendi cebinden karşılayarak zararına üretime devam ediyor. Üretici bir yandan iç piyasada yaşanan durgunlukla bir yandan da döviz kurlarında yaşanan yüksek artışla mücadele etmek zoruna kalıyor. Özellikle son günlerde dövizde yaşanan artışlar mobilya satışlarını önemli ölçüde düşürdü. Şu anda mağazalarımız masraflarını çıkaramamakla karşı karşıya. Vatandaş mağazaları dolaşmıyor. Aralıkta da bu durum devam ederse yılı adet bazında satışlarda yüzde 15 gerileyerek kapatacağız.”

“Taksit sektöre can suyu olacak”

Taksitli satışın sektörü harekete geçirecek yeni bir can suyu olacağına dikkat çeken Güleç, ortalama 10 yıl kullanılmak üzere alınan mobilyada 9 taksitin tüketicilerin ihtiyacını karşılaması için çok az olduğunu söyledi.

Sektör olarak taksit sayısının en az 18’e çıkarılmasını beklediklerini aktaran Güleç, “Bugün tatil paketlerinde dahi daha uzun taksit uygulanıyorken bu talebimizi çok yerinde buluyoruz. Taksit sayısının artmasıyla birlikte tüketici mobilya ihtiyacını karşılayabilir, piyasadaki durgunluk da yerini canlılığa bırakabilir. Bu hareketlilikle birlikte mobilya sektörünün doğrudan bağlı olduğu, cam, sünger, konfeksiyon ve kimya gibi sektörlerde de bir hareketlenme olacaktır. Mobilyada taksit sayısının az olmasıyla ayrıca tüketiciler de senet gibi farklı ödeme modellerine yöneliyor. Bu durum hem tüketici hem de üretici açısından riskleri beraberinde getiriyor. Piyasanın ve mobilya sektörünün eski günlerine dönmesi, üreticinin sektöre küsmemesi için taksit talebimiz değerlendirilmeli.” diye konuştu.

"Mobilyacıların üretim cesareti kırılmasın"

Türkiye’nin dünya için mobilya üretiminin cazibe merkezine dönüştüğünü belirten Güleç, şunları söyledi: “Birçok uluslararası mobilya devi Türkiye’deki üretimini artırma kararı alırken yine birçok küresel şirket de yatırımını Türkiye’ye çevirmeye başladı. Sektör olarak ülkemize yönelen yatırımların 2023 yılında 3 milyar doları, 2030 yılında da 10 milyar doları bulmasını bekliyoruz. Bu rakamların gerçeğe dönüşerek, ülkemizin üretimine, ihracatına ve istihdamına katkı sağlayabilmesi için mobilyacıların üretim cesaretinin kırılmaması gerekiyor. Bunun için de ürettiği ürünü özellikle iç pazara satabilmesi gerekiyor. Piyasa şartlarının ve taksit sayılarının bu şekilde devam etmesiyle sektör olarak ulaşmak istediğimiz rakamlara, ülkemizi ise dünyada ulaştırmak istediğimiz noktaya taşımamız zor.”