Sanayide ‘sigortasızlık’ uyarısı

Sanayinin sigortalanması alanındaki sorunların arttığına dikkat çeken İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, “Sanayicilerimiz sigorta yaptırmayı anlamsız bulmaya başlıyor. Bu algı, Türk sanayisini maalesef giderek büyüyen bir sigortasızlaşma riski ile karşı karşıya bırakıyor” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Sanayide ‘sigortasızlık’ uyarısı
İSO'nun düzenlediği "Türkiye'de Sanayinin Sigortalanması ve Çözüm Önerileri’ başlıklı toplantıya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik konuk oldu.

YENER KARADENİZ / İSTANBUL

İstanbul Sanayi Odası (İSO) sanayi sektöründe sigorta konusunda yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini ele almak üzere ‘Türkiye’de Sanayinin Sigortalanması ve Çözüm Önerileri’ başlıklı bir toplantı düzenledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik ve İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmalarıyla başlayan toplantıda, sigortacılık anlayışının tüm iş süreçlerinde başvurulacak bir güvence mekanizması haline dönüştürülmesi konusunda yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri ortaya kondu.

Etkinliğin açılışında konuşan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, üretim hayatının aktörleri olarak çok sayıda zorlukla mücadele ettiklerini, son dönemde bunlardan birinin de sigorta alanında yaşanan orunlar olarak karşılarına çıktığını söyledi. Bahçıvan, “Geçen hafta meclis toplantımızda ‘sigorta şirketlerinin sanayi kuruluşlarına sendikasyon mantığıyla yaklaştığını ve Türkiye’nin sigortasızlaştırılmasına yol açabileceğini’ ifade ettim. Bu sözlerim, tek taraflı bir bakışın veya bir önyargının sonucu değildir. Biz İSO olarak sorunlara her zaman çok boyutlu bakan, çözümün bir parçası olmaya önem veren bir kurumuz. Elbette paydaşımız sigorta sektörünün de risk ve sorunları var. Ama şunu hiç unutmayalım ki: ‘Üretim hayatı ekonominin kalbidir.’ Bu sebeple üretimdeki tekleme sadece biz sanayiciler için değil herkes için ciddi olumsuz sonuçlar yaratır” dedi.

Ölçüsüz düzeylerde fiyatlar belirleniyor

Sigortanın masraf değil bir ‘kaynak’ olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Erdal Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başta kimya, boya, plastik, kâğıt gibi sektörlerde olmak üzere sigorta şirketlerinin sanayi tesislerini sigortalamaktan kaçınmaları, çok yüksek primler talep etmeleri veya teminat vermek istememeleri gibi durumlarla sıklıkla karşılaşıyorduk. 2024 yılıyla bahsettiğim sorunlar daha da gün yüzüne çıkmış durumda. Elbette bunun bir nedeni yüksek enflasyon ortamı. Zira enflasyonla beraber gerek işletme gerekse de hasar maliyetlerinde görülen artışların, sigorta primlerine de kaçınılmaz olarak yansıdığının farkındayız. Öte yandan enflasyonist dönem uzadıkça fiyat algısında yaşanan bozulmanın, bu örnekte de istismara, fırsatçılığa açık bir ortam yarattığını görüyoruz. Nitekim sanayicilerimiz kimi sigorta şirketlerinin enflasyon oranlarının çok üzerinde, ölçüsüz düzeylerde fiyatlar belirleme konusunda şikayetlerini iletiyorlar.”

Muafiyet oranları göz ardı edilemez

İSO Başkanı Bahçıvan, göz ardı edilemez boyutlara ulaşan bir başka sorunun da sigorta şirketlerinin belirledikleri muafiyet oranları olduğuna dikkat çekerek: “Yıllardır aynı fabrikasını aynı sigorta şirketine muafiyetsiz sigortalatan sanayicilerimiz, yaygın şekilde muafiyet oranları ön şartı ile karşılaştıklarını belirtiyorlar. Bu nedenle, oluşacak muhtemel hasarın belirlenen muafiyet sınırları içerisinde kalacağını düşünen sanayicilerimiz de sigorta yaptırmayı bir yerde anlamsız bulmaya başlıyor. Bu algı, Türk sanayisini maalesef giderek büyüyen bir sigortasızlaşma riski ile karşı karşıya bırakıyor. Türk sanayisinin sigortasızlaşmasını da kesinlikle kabul edilebilir bulmuyoruz” diye konuştu.

Sigortacılık güvence mekanizmasına dönüşmeli

Etkinliğe katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da 2023 yılında TOBB tarafından sigorta teminatı bulmayan sanayi kuruluşlarına yönelik yapılan bir anket çalışmasına atıfta bulunarak, “Ankete katılan sanayi kuruluşlarının yüzde 51’i son 5 yıl içerisinde hiçbir hasar yaşamamalarına rağmen sigorta poliçelerinin yenilenmediğini ve diğer sigorta şirketlerinden de poliçe yaptıramadıklarını beyan etmiş. 6 Şubatta yaşadığımız deprem felaketi sonrasında, büyük yatırımlara sahip bölgedeki sanayicilerimizin sigorta yaptırmamaları ya da yeteri kadar sigorta teminatı almamaları nedeniyle ağır maliyetlere katlandıkları da ortadadır. Burada hem sigorta aracılarının sanayicilerimizi doğru bilgilendirmekte daha proaktif olmaları hem de sanayicilerimizin risk değerlendirme konusunda daha hassas olmalarını tavsiye ediyoruz. Sanayi sektöründe sigortacılık tüm iş süreçlerinde başvurulacak bir güvence mekanizması haline dönüştürülmesi gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Kritik altyapıların afet riski analizini tamamlayacağız”

Geçen yıl dünya genelinde iklim değişikliğine bağlı olarak artan doğal afet kaynaklı hasarların reasürans piyasasında daralmaya ve maliyet artışı yarattığına dikkat çeken Cevdet Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sigorta şirketlerinin karşı karşıya kaldığı bu maliyet artışlarının sanayicilerimize prim artışı olarak yansıdığını ve sanayicilerimizin sigorta teminatı bulmakta zorluk çektiğini biliyoruz. Bu sorunları aşma yönünde sanayicimizin ve sigortacılık sektörünün ortak akıl ve işbirliği içinde çalışacağına olan inancımız tamdır. Reel sektörün sigortalanabilir risklerinin önceden belirlenerek ilgili sigorta araçlarıyla korunmasının sağlanması için gerekli tedbirleri almaya bizler de hazırız. Marmara bölgesindeki sanayi tesisleri başta olmak üzere kritik altyapıların afet risk analizlerini kalkınma ajansları koordinasyonunda tamamlayacağız.”