Şans Sohbetleri: Uygulama da mesaja uymalı

Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, Şans Sohbetleri’nde yeni kabineyi ve Bakan Şimşek'in ilk mesajlarını değerlendirdi. İkili, Mehmet Şimşek'in işaret ettiği 'rasyonel zemin'e ne zaman ve hangi ölçüde geçileceğinin önemli olacağı görüşünde...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Şans Sohbetleri: Uygulama da mesaja uymalı

Güldağ: Yeni kabine açıklandı, hayırlı olsun. Devir teslim töreninde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten ‘piyasa dostu’ mesajlar duyduk. Özellikle “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönmesi dışında bir seçenek kalmamıştır” sözü önemli. “Önümüzdeki dönemde hedeflerimize ulaşmamızda uluslararası normlara uygunluk temel ilkemiz olacak” ifadesinin de altını çizdim.

Ağaoğlu: Önceki sohbetlerimizde, ekonomide yaşanan bu durumun doğru bir zemine oturmadığını, sürdürülebilir olmadığını sıkça vurgulamıştık. Mehmet Şimşek dönemi öncesindeki özellikle son bir buçuk yıldaki uygulamaların irrasyonel olduğunun kabulü anlamında sözler bunlar.

Güldağ: ‘Rasyonel zemin’ herhalde Sayın Cumhurbaşkanından da duymak isteyeceğimiz bir vurgu.

Ağaoğlu: Cumhurbaşkanının desteklediği bir ekonomi politika anlayışı inşa edilecek olursa şansımız var. Ama söylem ayrı, eylem ayrı noktasında olursak yine çok uzun sürmeyen bir birliktelik riski doğar. Piyasanın şu andan itibaren takip edeceği en önemli konulardan biri de bu olacaktır.

Güldağ: Mehmet Şimşek’in görevi devralırken verdiği mesajlar kendi başına önem taşıyor. Sadece yaptığı vurgulamalar bile ekonomide ve piyasada olumlu bir hava estirir. İş dünyasında da bir heyecan var. Hızlı bir iyileşme için beklenti ve umutlar şimdiden arttı. Ancak hiç şüphesiz şimdi neler yapılacak ona bakılacak. Her gün iyileşme yönünde adımlar beklenecek. Onarım ve iyileşmenin devamı için ise Bakan Şimşek tarafından verilen mesajların uygulamaya ne kadar geçip geçmediği izlenecek. Hem içeride hem dışarıda… Çünkü bankacılar gibi ağzı sütten yananlar daha fazla olmak üzere herkes artık biliyor ki, iyileşmenin devamı için uygulamanın da çizilen çerçeveye uygun olması şart.

Ağaoğlu: “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” devresine girdik. Bundan sonra Şimşek ve Erdoğan'ın söyleyecekleri bir tarafa, yapacakları bir tarafa. Bence ilk adım olarak bankacılık tarafında gevşetici bazı önlemler alınmalı. Aksi takdirde “ödemeler sisteminde kırılmalar, dökülmeler” evresinin genele yayılmaya başladığını görürüz.

Güldağ: Bankalar bin lira bile kredi veremez halde, döviz problemimiz de akut hale gelmiş vaziyette, çok net.

Ağaoğlu: Ödeme ahlakının korunuyor olması gerekiyor. Korunuyor olabilmesi için de kredilerin açılabiliyor olması lazım. Şu anda sadece fatura karşılığı alınan kredilerle dönmüyor dükkan. Ki vadesi gelen kredilerin de kredi ile kapatılabilmesi gibi çok basit ama çok basit önlemin gelmesi gerekiyor.

Güldağ: Artık “krediyi kapat” denildikten sonra kredi açılmıyor, verilmiyor. Burası ciddi bir şekilde frene bastı.

Ağaoğlu: Şimşek’in ilk değerlendirmelerini canı gönülden destekleriz bu ülke vatandaşı olarak. Lakin ben tekrar etmiş olayım; ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Çünkü daha önceden de çok iyi hatırladığım, Sayın Babacan'ın Sermaye Piyasaları Birliği kurulduğu zaman yapmış olduğu bir açıklama vardı. 10 maddelik açıklamaydı. Her birinin altına imza atardım ama Sayın Babacan görevdeyken dahi bu 10 maddeye riayet eden işler yapmış mıdır diye sorduğumda herhangi birinde bir performans görmemiştim. Aynı şekilde bundan sonra Şimşek için de bu test yapılacaktır.

Güldağ: Bu arada Cevdet Yılmaz’ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı olması da önemli. Özellikle güven bakımından…

Ağaoğlu: Bence sevindirici bir diğer kulis bilgisi de Merkez Bankası başkanlığı için ismi geçen Hafize Gaye Erkan. Eğer göreve gelirse Mehmet Şimşek’le birlikte uyumlu çalışma ihtimalleri çok yüksek.

Güldağ: Şimşek de ilk mesajında “Merkez Bankamıza enflasyonla mücadelede destek olacağız. Çalışmalarımızı kurumlarla koordinasyon sağlayarak yürüteceğiz” dedi. Bunlar çok genel geçer sözler olarak kabul edilebilir belki ama içinde bulunduğumuz ortamda bu eşgüdüme ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. Sonuç olarak piyasalar Mehmet Şimşek konusunda bir sürpriz yaşamadı. Bugünden itibaren de ekonomideki diğer atanacak bürokratlara ve izlenecek politikalara odaklanacaktır. ‘Rasyonel zemin’ mesajına ne kadar uyulacak hep birlikte göreceğiz.

Borsanın coşup kopması şu an için çok kolay değil

Güldağ: Mehmet Şimşek borsada daha önce fiyatlandı, bundan sonra daha coşkulu bir seyir bekler misin?

Ağaoğlu: Mehmet Şimşek konusunda yeterince prim verildi. Ama borsa önümüzdeki dönemde enflasyon nedeniyle popüler yatırım aracı olmaya devam edecektir diye düşünüyorum.

Güldağ: Pazartesi günü borsa kabine yükselişi yapar gibi geliyor bana doğrusu.

Ağaoğlu: Mutlaka yapacaktır. Ama ben hani tavan kapanır mı sorusunun yanıtı olarak, “Hayır, olmaz” diye düşünüyorum. Öyle coşup kopup gidecek bir borsa şu aşamada görmüyorum.

Güldağ: Tabii ki bundan sonra piyasaya verilecek mesajlar da önemli olacak. Dolarda yukarı yönlü hareket daha belirgin hal almaya başladı…

Ağaoğlu: Sayın Şimşek’in çalışma programına dair bazı taslaklar dolaştı ortalıkta. Daha çok kitabi şeyler. Güven oluşturacak bir programı Sayın Şimşek açıklayana kadar ve bunların da testi yapılana kadar kurda çok fazla geri çekilme beklemem.

Güldağ: Tabii seçimler, kabine derken yurtdışını da unutmamak gerek. Haziran ayında kritik bir Fed toplantısı daha piyasaları bekliyor.

Ağaoğlu: 13-14 Haziran’da Fed toplantısı var. Bu toplantıda yeni bir faiz artışı olacak mı olmayacak mı ya da eğer bu toplantıda dururlarsa temmuz ayındaki toplantıya nasıl bir mesaj bırakacaklar bunu göreceğiz. Bekle gör politikası görebiliriz. Halen daha faiz artışlarının sonuna gelindiğini, faiz artışlarının her yeri etkilemeye başladığını, amma velakin daha düşük ücrete çalışmaya razı olan insanların sayısı arttığı için ABD’deki istihdam verisinin yüksek gelmeye devam ettiğini, ama maaşlar konusunda eski artış hızlarının yavaşladığını, o yüzden faiz artırmayacağını düşünüyorum. Temmuz ayındaki toplantı için de “O zamana kadarki verileri izleyeceğiz ona göre bir karar vereceğiz deyip bir olası faiz artışı ihtimalinin önünü açık bırakarak bu işi şimdilik bekleme noktasına alacağını düşünüyorum.