Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini yükseltti

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, 2024 yılının ikinci Enflasyon Raporu sunumunda, yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 38 seviyesine yükseltildiğini açıkladı. Önceki raporda, 2024 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 36 seviyesindeydi. 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahmininde ise, değişikliğe gidilmedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 'Enflasyon Raporu 2024-II' sunumunu gerçekleştirdi. Karahan, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan yukarı güncelleyerek yüzde 38'e çektiklerini ve 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduklarını bildirdi.

TCMB Başkanı Karahan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Merkez Bankamızın temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. Fiyatlama davranışlarını ve enflasyon beklentilerini yakından takip ediyoruz.

Enflasyon hedeflerimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar sıkı para politikası duruşumuzu korumakta kararlıyız. Enflasyon beklentilerinde kalıcı bir bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz.

Küresel enflasyon hedeflerin üzerinde

Küresel finansal koşullar büyümeyi baskılamaya devam etmektedir. Jeopolitik gelişmeler ve sıkı para politikalarının sürdürülmesi, küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleridir.

Küresel büyüme görünümü ve kompozisyonu, jeopolitik riskler, finansal koşullar ile arz yönlü faktörler, emtia fiyatları üzerinde belirleyici olmaya devam etmektedir.

Jeopolitik gerilimlerin artması ile değerli metal ve petrol fiyatları da bir önceki Rapor dönemine kıyasla, önemli miktarda yükselmiştir.

Küresel dezenflasyon devam etmekle birlikte, enflasyon birçok ekonomide hedeflerin üzerinde kalmıştır.

Bu görünüme bağlı olarak, gelişmiş ülke merkez bankalarının, geçtiğimiz Rapor dönemine göre, daha geç ve daha yavaş faiz indirimine gideceklerine yönelik beklentiler güçlenmiştir.

Öncü göstergeler iç talepte daha ılımlı bir görünümde

2024 yılının ilk çeyreğine geldiğimizde yurt içi talepteki dirençli seyrin sürdüğünü görmekteyiz. Perakende satış ve ticaret satış hacim endeksleri ile kartla yapılan harcamalar, ilk çeyrekte tüketimde ivmelenmeye işaret etmiştir.

Diğer taraftan, bayram tatili bir miktar belirsizlik oluşturmakla birlikte, ikinci çeyreğe ilişkin öncü göstergeler, iç talepte ilk çeyreğe kıyasla daha ılımlı bir görünüm ima etmektedir.

Talep koşulları enflasyonist düzeyde

İlk çeyrekte artış gösteren PMI verileri, nisan ayı itibarıyla ikinci çeyrekte üretimde ılımlı bir zayıflama ima etmektedir.

Kapasite kullanım oranı ise yılın ilk çeyreğindeki ılımlı düşüşün ardından, nisan ayı itibarıyla tarihsel ortalamalarının sınırlı miktar üzerindeki seyrini sürdürmüştür.

İç talep ve üretime ilişkin görünüm, toplam talep koşullarının enflasyonist bir düzeyde seyrettiğine işaret etmektedir.

Tüketici enflasyonu tahmin aralığının üzerinde

Tüketici enflasyonu, 2023 yılı son çeyreğinde ve 2024 yılı ocak ayında tahmin aralığının orta noktasına yakın seyretmişti.

Ancak, son üç ayda, enflasyonun öngörülerimizden de yüksek bir seyir izlediğini görüyoruz. Nitekim, tüketici enflasyonu nisan ayını yüzde 69,8 ile bir önceki Enflasyon Raporu’nda sunduğumuz tahmin aralığının 0,9 puan üzerinde tamamlamıştır.

Yükselişte hizmet fiyatlarının rolü belirgin

Ana eğilimdeki yüksek seyirde hizmet fiyatlarının rolü belirgindir. Son dönemde hizmetler grubundaki fiyat artışlarının diğer gruplara kıyasla daha güçlü seyrettiğini görüyoruz.

Hizmet enflasyonu aylık bazda yavaşlamakla birlikte yüksek bir seyir izlemektedir. Gelişmiş ülkelerde de hizmet enflasyonu manşet enflasyonun üzerindedir.

Konut fiyatlarındaki artış eğilimi yavaşlıyor

Konut piyasasındaki gelişmeleri öncü gösterge olarak yakından takip ediyoruz. Konut fiyatlarındaki artış eğilimi yavaşlamaktadır.

Konut fiyatlarının artış eğilimi tüketici fiyatlarındaki artış eğiliminin altında seyretmektedir. Konut fiyatlarındaki yavaşlamanın ilerleyen dönemde gecikmeli olarak kira artışını sınırlayabileceğini değerlendiriyoruz.

Piyasa ile hedeflerimizdeki farkın kapanacağını öngörüyoruz

Enflasyon beklentilerinin tahmin aralığına yakınsaması, dezenflasyon açısından kritik önemdedir.

Enflasyonda yaşanan yukarı yönlü sürprizlerin de etkisiyle beklenti eğrisinin şubat ve mart aylarında yukarıya kaydığı gözlenmiştir. Mart ayındaki parasal sıkılaştırma sonrasında ise bu eğilim sona ermiştir. Birinci çeyrekte anket katılımcıları 3,8 puanlık yukarı yönlü enflasyon sürprizi yaşamış, ancak yıl sonu enflasyon beklentilerini 2,1 puan ile daha sınırlı bir oranda güncellemiştir.

Mevcut durumda, beklentiler, bir önceki Enflasyon Raporundaki yıl sonu enflasyon tahminimize üç ay gecikmeyle gelineceğine işaret etmektedir.

Kararlarımızın enflasyon beklentilerinde iyileşme sağlayacağını ve piyasa beklentileriyle ara hedeflerimiz arasındaki farkın kapanacağını öngörüyoruz.

Sterilizasyon araçlarını etkin şekilde kullanacağız

Likidite gelişmelerini yakından takip ederek, sterilizasyon araçlarını gerektiğinde etkin bir şekilde kullanacağız. Parasal sıkılaştırmamız finansal piyasalara hızlı ve güçlü şekilde yansımaktadır.

Mart ayındaki faiz artışı ve makroihtiyati düzenlemeler sonrasında, ticari kredi faizi yaklaşık 14 puan, tüketici kredisi faizi 18 puan ve mevduat faizi 15 puan artmıştır. Kredi faizlerinin geldiği seviye, kredi büyümesinin yavaşlamasına ve iç talebin dengelenmesine katkı verecektir.

TL mevduat payı artmayı sürdürüyor

Son verilen yabancı para mevduatından TL mevduatına geçişin hızlandığını gösteriyor. Parasal politika duruşumuz ve makroihtiyati çerçeve mevduat faizlerinin TL'ye geçişi destekleyecek seviyelerde kalmasını ve tasarrufların artmasını sağlayacak

TL mevduat payı artmaya devam etmektedir. Son dönemde yabancı para kredilerinin arttığını gözlemliyoruz. Son sekiz ayda TL mevduatın payı yüzde 32'den yüzde 44'e çıkarken, KKM'nin payı yüzde 26'dan yüzde 14'e geriledi.

Swap hariç net rezervler 34 milyar dolar arttı

Jeopolitik risklerin yükseldiği ve küresel risk iştahının azaldığı nisan ayında, gelişmekte olan ülkelerden portföy çıkışları gözlenirken, Türkiye’ye giriş gerçekleşmiştir.

Portföy girişleri, DİBS piyasasında yoğunlaşırken offshore swap kanalıyla da girişler artmaktadır.

Swap hariç net rezervlere bugün itibarıyla baktığımızda ise son iki haftada 18 milyar dolarlık bir ek iyileşme görmekteyiz. Böylece, ilgili dönemde swap hariç net rezervler toplam 34 milyar dolar artmıştır.

 

2024 yılı ortalama petrol fiyatları tahmini 86,4 dolar

TCMB'nin 2024 yılı ortalama petrol fiyatları tahmini 86,4 dolar (Önceki 83,6 dolar)

TCMB'nin 2025 yılı ortalama petrol fiyatları tahmini 82,3 dolar (Önceki 81,2 dolar)

Yıl sonu gıda fiyatları tahmini yüzde 35,5

TCMB'nin 2024 yıl sonu gıda fiyatları tahmini %35,5 (Önceki %34,6)

TCMB'nin 2025 yıl sonu gıda fiyatları tahmini %15,0 (Önceki %15,0)

2024 ithalat fiyatları değişim tahmini yüzde 0,8

TCMB'nin 2024 yılı ortalama ithalat fiyatları değişim tahmini %0,8 (Önceki -%0,1)

TCMB'nin 2025 yılı ortalama ithalat fiyatları değişim tahmini %2,6 (Önceki %0,7)

Yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 38

Enflasyonun 2024 yıl sonunda %38,0 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz (Önceki %36,0)

Enflasyonun 2025 yıl sonunda %14,0 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz (Önceki %14,0)

Enflasyonun 2026 yıl sonunda %9,0 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz (Önceki %9,0)

Tahmin aralıkları 2024 yılı için yüzde 34 ve 42

Orta vadede enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz.

Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 34 ve 42, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21’e tekabül etmektedir.

Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5’in bir miktar altına gerileyeceğini öngörüyoruz.

Enflasyon mayıs ayında zirveye ulaşacak

25 m3 bedelsiz doğal gaz kullanımı düzenlemesinin sona ermesi, mayıs ayında aylık enflasyonu 0,7 puan yukarı yönlü etkileyecektir. Bunun yanı sıra, olumsuz baz etkisiyle enflasyon mayıs ayında zirveye ulaşacaktır. Böylece, politika iletişiminde sıklıkla vurguladığımız geçiş döneminin sonuna gelmiş olacağız.

Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecektir. Böylelikle, yılın geri kalanında enflasyonun istikrarlı olarak gerileyeceği dezenflasyon dönemine gireceğiz.

Bu dönemde, olumlu yöndeki baz etkileri ve daha önemlisi enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün devamı etkili olacaktır.

Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5’in bir miktar altına gerileyeceğini öngörüyoruz.

Para politikasındaki sıkı duruşumuzu sürdüreceğiz

Son dönemde, enflasyonun ana eğilimi öngörülerimizden daha yüksek gerçekleşmiştir. Sıkı para politikası duruşu ve politika eşgüdümü başlangıç koşullarındaki bu bozulmayı kısmen telafi edecektir. Bu sayede, ana eğilimin yıl sonu enflasyonuna etkisinin 1,8 puan ile sınırlı kalacağını tahmin ediyoruz.

Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz.

TCMB Başkanı Karahan'ın sunumunun sona ermesinin ardından soru-cevap bölümüne geçildi.

Enflasyonda istediğiniz ölçüde tablonun oluşması için maliye politikasında atılması gereken ilave adımlar olduğunu düşünüyor musunuz?

Talebi dengeleyerek enflasyonu düşürmek istiyoruz. Harcamalar için bir tasarruf detayı çalışılıyor.

Mevcut parasal sıkılıkla beraber bu seviyelere ulaşabilecek miyiz? Ek bir parasal sıkılık olur mu?

Dördüncü çeyrek itibariyle verilere bakınca o anki talep göstergeleri talepte dengelenmenin sağlıklı şekilde ilerlediğine işaret ediyordu. İşler yolunda gidiyordu. 36 hedefimize ulaşacağımızı düşünüyorduk. Talep daha dengeli, daha güçlü gerçekleşti, ivmelenme oldu. Sözlü yönlendirmemiz vardı Şubat ayından itibaren. Mart ayı itibariyle kompozisyonu da bizim tahminimizden daha kötüydü. Talep göstergeleri de TÜİK bu veride revizyon yaptı, görünüm talebin daha dirençli olduğunu ortaya koydu. Ciddi bir sıkılaşma oldu, talebe olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. ilk 4 ayda 4 puana yakın ilave enflasyon gerçekleşti. 4 puana yakın bozulma söz konusu. Bunu tamamen telafi etmek ek sıkılaştırma ile dahi pek kolay gözükmüyor. 36'dan 38'e yapılan tamamen bu sebepledir. Yüzde 36 hala bandın içinde. Daha önce yaptığımız gibi bundan sonra da enflasyon görünümünde bozulma olması halinde ek sıkılaştırma yapmaya hazırız.

Merkez Bankası sert inişi göze alabilecek mi? Fiyatlama davranışlarında beklediğimiz iyileşme olmazsa ek sıkılaşma yapacak mısınız?

Ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. 2023 verilerine baktığımızda büyümenin tamamen iç talep kaynaklı olduğunu gösterdim. Para politikasında sıkılaşma yaparak talepte dengelenme öngörüyoruz. Süreç sonunda talebin dengeleneceğini, fiyatlama davranışlarının normalleşeceğini, enflasyonun indiğini göreceğiz. Büyüme daha sağlıklı kompozisyona kavuşacaktır.

Depo gibi kısa vadeli çözümler yerine başka planınız var mı?

Son dönemde likidite yönetimi adına TL'ye ciddi bir talep var, döviz biriktirdikçe swapları kapatarak gitmeye çalıştık. Depo ihalelerini hemen açtık. Dikkatli olmaya gayret ediyoruz. Bunun geçici olduğunu değerlendiriyoruz. Bir süre depo ihaleleri ile devam edeceğiz.

Belirlediğiniz yıl sonu hedefinde gerçekleşecek sapma ile ilgili soru sormak istiyorum. Tolerans miktarınız nedir?

Banda baktığımızda bir önceki bant 6 bandı, 36 iken üst bant 42 idi. Şimdi indi. 38 iken 42… Bir kısmı mekanik etki. Bir kısmı da kamu maliyesi ile ilgili. Vadeli piyasalara baktığımızda petrol piyasaları da önemli.

Artan döviz alımları bir tercih mi?

Rezerv hedefimiz yok fakat rezerv pozisyonumuzu düzeltmeyi istiyoruz. TL'ye artan rağbet artacak, bu devam edecek. Yurtdışından da ilgi var. Dönem dönem çok talebin olduğu dönemlerde rezerv biriktirme adına fırsat da oluyor. Piyasa koşullarının oluşmasını, bozmayacak şekilde döviz alımı yaparak... Orta ve uzun vadede enflasyonu düşürebilirsek rezerv pozisyonumuz da düzelecektir.

MB'nin TL'nin değerine ilişkin net duruşu ne olacak?

Kur konusunda hedefimiz yok. Kurun serbest piyasada döviz arz-talep dengesi oluşuyor. Kurda artış hızı azalırken dönem dönem düşüş de olabiliyor. TL yönünde şöyle olmalı gibi hedefimiz yok. Sıkı para politikası duruşu çerçevesinde TL güçlenebilir. Hem yurtiçi yerleşiklerden hem de yurtdışından talep artabilir.

Verilere erişimde şeffaflık konusunda çabanız olacak mı?

TÜİK konusunda kendi tercihidir. Beklenti yönetimi açısından iletişimizi para politikası üzerinden yapıyoruz. Enflasyon düştükçe beklentiler de olumlu yönde ilerleyecektir. KKM konusunda da Ağustos itibariyle 140 milyar dolardı toplam bakiye, şu anda 70 milyar dolar. Endişe sektörü çok konuştuğumuz bir konu. Her zaman ihtiyatlı duruş önemlidir. Baz senaryo bir şekilde gideceğini öngörüyoruz.

Swaplar açılacak mı?

Swaplar konusunda yetki bizde değil. Bankacılığın öz kaynakları üzerinden sınırlama var. Bunu BDDK oturup değerlendirirse kendileri gerekli gördüğü şekilde açıklama yapar. Kırılganlıkları çok arttırmayacak şekilde hareket etmekte fayda olduğunu görüyorum. Rezerv hedefimiz yok.

Asgari ücret artışının enflasyon üzerindeki etkisi...

Asgari ücret Merkez Bankası uhdesinde değil. Karar verici değiliz. Tavsiye verilmesi söz konusu değil. Enflasyon tahminlerimizi yaparken bir takım tahminlerde bulunmak zorundayız. Tek asgari ücret artışı olacağı dillendirildiği için bunun varsayımını yaptık.

Mayıs ve haziran enflasyonu için ne öngörüyorsunuz?

Biz iletişimizi aylık enflasyon üzerinden yapmaya gayret ediyoruz. Yaz aylarında baz etkisiyle düşüş olacak. Kalıcı düşüş olursa 2025 hedefini yakalayabiliriz. TÜFE'nin kendisine değil de çeşitli endekslere bakıyoruz. Nisanda B ve C endeksleri 3.1 seviyesindeydi, Mayısta 3'ün biraz altında olacağını düşünüyoruz.

Yaz aylarında elektrik fiyatlarına yüklü zam beklentisi konuşuluyor. Maliye ve para politikasını uyumunu gösterecek bir deklarasyon olur mu?

Eşgüdüm süt düzeyde, uyumsuzluk olduğunu düşünmüyorum. Riskler her zaman var. Görünümde herhangi bir sebepten dolayı bozulma olması halinde ne yapacağımızı daha önce gösterdik, duruşumuz net.

Merkez Bankası'nın planları ile hangi beklenti daha uyumlu olur?

Geçmişteki sıkılaşma dönemlerimize bakalım burada cari açıkta hep bir dengelenme görüyoruz. Benzer bir hareket başladı, devam edeceğimizi düşünüyorum. Bu sene de dış talep olarak geçtiğimiz senelere göre daha olumlu bir durum söz konusu.