Bunun adı nedir siz söyleyin…

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ

Geçtiğimiz hafta Salı günü İstanbul Ticaret Odası (İTO)  yapılan ve sürdürülebilirlik yönünden rekora yürüyen İhracata İlk Adım Programı’nın (İİAP) 16. tekrarının kapanış toplantısını yaptık.

Toplantı öncesinde, İİAP ile ilgilenen yönetim kurulu üyesi Sayın Giyasettin Eyyüpkoca ile biraz sohbet ettik ve kendisine, 5 Ağustos 2024 günü gazetemiz EKONOMİ’de yayınlanan röportajında söylediği sözler nedeniyle teşekkür ettim.

Sayın Eyyüpkoca “girdilerdeki fiyatlama davranışında “ahlaksızlık enflasyonu” yaşandığını söylemişti.

Ben de kendisine ahlaksızlık enflasyonu çok da yeni değil ve hatta yaşanmayan nere kaldı merak ediyorum dedim.

Uzun yıllar önce ihracatta işbirliği yaptığım birisi, işin başında beni iltifat yağmuruna tutuyordu. Kendi işinin dışında ortaklık yaptığı bir üreticiye getirdiğim ihracat işi nedeniyle çok mutlu idi.

Ben de çok mutlu idim çünkü yabancı müşterimizin peşinde tam tamına sekiz ay dolaşmış ve sonunda müşteriyi üretim tesisini denetlemek üzere ülkemize gelmeye ikna etmeyi başarıp onları misafir etmiştim.

Çalışmalara başladık, ihracat işlerimiz güzel gidiyor ve bizler müşterinin tesislerini görmek ve iş birliğimizi artırma görüşmeleri yapmak üzere ülkelerine gitme daveti aldık.

Karşılıklı görüşmeler verimli geçti iş birliğimizin genişletilmesine karar verildi ve rotası çizildi.

Birkaç yıl böyle güzel çalıştık amma bir süre sonra bize ödenmesi gereken paralar önce geciktirilmeye ve sonra da ödenmemeye başladı.

Derken bir gün yurt dışındaki müşterimizden bir telefon geldi.

Planladığımız ziyaretimi erkene alarak oraya, daha erken gelmem istendi.

İş birliği yaptığımız üreticinin, Türkçe bilen bir Alman ile kendilerini ziyaret ettiğini, benim devreden çıkartılmam halinde indirimli fiyatlar vereceğini söylediğini ve hatta bir fiyat listesi bile verdiğini söylediler.

Bu davranış onları pek şaşırtmamış ancak tedbir almaya yönlendirmiş idi.

Siparişlerin yine bana verileceğini ancak sevkiyatların bundan böyle benim tarafımdan yapılmasını isteyeceklerini bildirdiler.

Gerekçe “Bugün size böyle bir davranış sergileyenler, yarın bize nasıl davranırlar” idi.

Üreticinin itirazlarına karşın direndiler ve onlara yazılan mektuplara benim üzerimden cevap vererek kararlı biri tutum sergilediler.

Bir süre daha bana uygunsuz davranış sergileyen üretici ile çalışsak da farklı ve güvenilir seçenek arayışım devam etti. Uzun olmayan bir süre sonra bu kişi ile çalışmayı kestik.

İşin ilginç tarafı şu ki bu ahlaksız kişi, bir süre sonra bu işletmeyi kapatmak zorunda kalmış.

Çalışanları ve tedarikçileri açısından üzülsem de böyle birisinin o sektörden çıkması beni sevindirmiş idi.

Bu olay 2000 öncesi olmuştu ancak elli yıllık meslek hayatımdaki tek örnek de değildi.

Acaba bu olay, ihracat ordumuza sadece son 5 yılda 115.000 yeni firmanın katılmış olmasına karşın, tüm ihracatçı firma sayımızın 140.000 sınırında kalmış olmasının gerekçelerinden birisi olabilir mi?

Fırsatçılığın erdem sayıldığı ve bu tür ahlaksızlıkların hoş karşılandığı yerlerde hayat birilerine hep zor ancak mutlu azınlıklara hoş olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Güven unsuru 01 Ekim 2024
Ben ihracattan vazgeçtim 24 Eylül 2024
Fiyat mı, ben kırarım… 20 Ağustos 2024