Bursa ‘orta ihracat sendromuna’ girdi

Ömer Faruk ÇİFTÇİ
Ömer Faruk ÇİFTÇİ BURSA'dan

Bursa, son dört yıldır ihracatta bir ileri bir geri yerinde sayıyor. Bursa TSO verilerine göre bu süre içerisinde 4 bine yakın yeni ihracatçı kazanılmasına rağmen ihracat rakamlarında beklenen yükseliş bir türlü sağlanamıyor.

2021 yılı verilerine dayanılarak açıklanan ISO 500 sıralaması da Bursa’nın gidişatı konusunda bize ipuçları veriyor. Açıklanan listede Bursa firmalarının sayısı 26’dan 22’e düştü. Bu tabloya lokomotif sektör otomotivin pandemi, ardından çip krizi nedeniyle yaşadığı sorunların etki ettiğini de söylemeliyiz.

Bursa TSO Başkanı İbrahim Burkay, sorunun kaynağını Bursa’da sanayinin mekânsal olarak yeterince büyütülememesine bağlıyor. Mayıs ayı Meclis toplantısında konuyu dikkat çekici bir başlıkla gündeme getiren Burkay, Bursa’nın orta ihracat sendromu tuzağına düştüğünü söyledi. Bursa ihracatta yaklaşık 4 yıldır 16 milyar dolar seviyelerinde ve bu rakamı bir türlü aşamıyor. Burkay’a göre Bursa, teknolojik olarak kendini geliştirdi ve ihracat kilogram değerini 4,5 doların üzerine çıkardı. Sanayide kapasite kullanım oranı yüzde 80’lerde ve daha yukarısı imkansız. Sorunu ortaya koyan Burkay’ın reçetesi; ‘Mekânsal planlama ile yeni sanayi alanları oluşturulmalı.’

Anlamı; mevcut sanayinin yüzde 60 daha büyümesi gerekiyor. Bu nedenle mekânsal planlamaya ihtiyaç var. Üretime ayrılan binde 3.3’ün binde 7’e çıkarılması gerekiyor.

Burkay, kentte 2 bin 650 firmanın hem yerini taşımak, hem de büyümek istediğine işaret ediyor ve KOBİ’lerle yeşil mutabakatın merkeze konduğu, çevreyle ve ulaşımla ilgili tüm altyapıların hazır olduğu merkezlere bu şirketlerin çıkarılması gerektiğini vurguluyor.

Burkay, Bursa’da istihdama katılım noktasında da sıkıntı yaşandığına dikkat çekiyor. Sanayinin büyümesi halinde Bursa’nın daha fazla göç alacağı algısının yanlış olduğunu savunuyor. Son 10 yılda Bursa’nın 146 bin göç aldığını, kırsal nüfusun kalmadığını, nüfusun yüzde 93’ünün kentte yaşadığını belirtiyor. Kente göç edenlerin çalışmadığını, çalışma yaşında olan 15-64 yaş arası nüfusun da 2.2 milyon olduğunu ifade ediyor. Burkay, “300 bin emeklimiz var. 700 bin de 15 yaş altı. Çalışmaya elverişli 2.2 milyon nüfusun 1 milyon 50 bini çalışıyor. Bu yüzde 30’u ekonomiye katmadığımız müddetçe gerçek anlamda büyümemiz mümkün değil” diye konuşuyor. Burkay, Türkiye’nin toplam yüz ölçümünün binde 3.3’ünü üretime ayırdığını, OECD ortalamasının ise yüzde 2.5 olduğunu da dile getiriyor. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar