Cari fazla verecektik, nerede yanlış yaptık?

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Oysa 2022’ye ne büyük umutlarla başlamıştık. 2021’in Aralık ayındaki kur atağını KKM ile savuşturmakla kalmadık, Almanya’yı dahi kıskandıracak bir ekonomik modeli de dünyaya ilan ettik; Heterodoks… Üstelik eklektik olanı… Yani kafana göre takılabileceğimiz, diğer adıyla Türkiye Ekonomisi Modeli…

Modelin ana hedefi; cari fazla olacaktı. Zaten bu ekonomi ne çektiyse cari açıktan çekmedi mi? Eğer biz tüm hedeflerin ortak hedefi olarak cari fazlayı belirlersek, bu durum büyümeyi zıplatmakla kalmaz, istihdamı artırır, ihracatı yükseltir, üretimi ziyadeleştirir. Bir ekonomi daha fazla ne ister ki…

NİYET NEYDİ, TECELLİ NE OLDU BAK

Aradan 1 yıl geçti; önümüze konulan Heterodoks pusulasının meğer biz yanlış ucuna bakıyormuşuz. Ne söylendiyse tam tersi gerçekleşti. Cari fazla derken cari açık yaşadık. İhracat; %12,9 artışla 254,2 milyar $ olurken, ithalat; %34,3 artışla 364,4 milyar $’a tırmandı. Dış ticaret açığı ise %138 artışla 110,2 milyar $ oldu.

Sahi; biz nerede yanlış yapmıştık? Herkes Mersin’e giderken bizim tersine gitmemiz mi? Faizi indirmek için dahi faiz artışı gerekirken tek haneye insin saplantımız mı? Yoksa altın yumurtlayan tavuğumuz ihracatın dövizine el koyma ısrarı mı? Seçim ekonomisi diye enflasyonla mücadeleyi boşlamamız mı?

İKİ SORU İKİ CEVAP

Halk için cari fazla ne anlam ifade ediyor?

Cari fazla; yatırım için dış kaynağa daha az ihtiyaç duyacağımızdan “büyüme” anlamı taşıyor. Daha kolay iş bulacak, daha az enflasyon yaşayacak, daha fazla satınalma gücü, daha iyi ücret, daha uygun şartlarda geçinmek demekti. İşsize iş, aşsıza aş, eşsize eş… Büyüme; kalkınmaya dönüşecekti.

Çalışan için cari açık ne anlama geliyor?

İşsizliğin tek haneye inmesi daha zor olur. Daha az ücrete talim edilir. Fiyatlar jet hızında giderken ücretler peşinden yaya olarak yetişmeye çalışır. Büyümeyi destekleyecek kaynak sorunu yüzünden yeni pozisyon açılmaz, açılanlar da her yıl işgücüne katılan 900 bin gence yetmez.

NOT

HETERODOKS ZATEN DOĞARKEN ÖLMÜŞTÜ, CENAZESİ SEÇİMDEN SONRA KALDIRILACAK

Orhan Gencebay’ın çıkışı; “bir teselli ver” ile olmuştu. Sonrası; o yılların sancılarının arabesk ifadesi üzerinden geldi; “ben doğarken ölmüşüm.” Ancak izleyen süreçte şartlar daha iyiye dönüşünce bu defa 45’likten şu melodi geliyordu kulaklarımıza; “yıkılmadım, ayaktayım.”

Yıkılmadık, ayaktaydık ama “ne çektiğimi bir de bana sor” mırıldanması dudağımızdan eksik olmadı. Şimdi dilimize dolanan Heterodoks türküsüne arabesk tarzda yorumum şudur; “zaten doğarken ölmüştü.” Peki ya cenazesi? Onu seçimden sonra muhalefet ve iktidar elbirliğiyle kaldıracak.

İyi de anlaşılamayan şu kaldı; ekonomideki rekorlar çarpıklıkları ile yaşanır mı? Cari açık, enflasyon, ithalat rekoru, negatif reel faiz, gıda fiyatları zirvede… Bunlar olumsuz zirve. Olumlu zirveler: Asgari ücret, ihracat rekoru? Çelişerek gelişme, bu olsa gerek

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dağ fare doğurdu 14 Mayıs 2024