Kim korkar hain akreditiften

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ

Telefonun ucundaki arkadaş biraz mutlu ve biraz da telaşlı…

“Hocam, size anlattığım işi bağladık da alıcı akreditifle ödeme yapmak istiyor” diyordu.

Ben de bunun iyi bir şey olduğunu, koşulları taraflarca önceden belirlenmiş ve üzerinde mutabakat sağlanmış bir akreditifin ihracatçı için güvenilir bir ödeme olduğunu tekrar anlatarak dostumuzu sakinleştirmeye çalıştım.

Ancak arkadaşımız katıldığı bir seminerimde anlattığım birkaç örnek olayı hatırlayarak tedirgin olmuştu.

Bu örneklerden birisi benim şahit olduğum gerçek bir olay.

İthalatçı, tanımadığı bir ihracatçıdan yüksek bedelli bir ürün almak üzere akreditif açar.

Mallar limana geldiğinde ise duyduğu şüphe üzerine, gereken başvuruları yapıp izin alarak, yetkili kişilerle birlikte konteyneri gümrükleme öncesinde açtırıp tespit yaptırır.

Ne yazık ki şüphesi doğru çıkar ve malların istenilen mallar olduğunu ancak miktarın oldukça eksik yüklendiğini belirlerler.

Yüklenen kapların sayıları ve kiloları yanlış beyan edilerek sahtecilik yapıldığı belirlenir.

Kuşkusuz bu tür bir davranış, ihracat yapılırken o ülkenin resmi makamlarından uygunsuz destek alınmadan yapılamaz.

Alıcı arkadaşımız da bu nedenle malı almayı reddederek gümrükten çekmez.

Gereken tutanaklar tutulur, resmi raporlar hazırlanır ve bu ihtimal de düşünülerek yaptırılmış olan sigortadan mal bedeli talep edilir.

İkinci örnekte de arkadaşımız bu kadar tedbirli ve şanslı olmadığı için, konteynerdeki çuvalların içerisinden taş parçaları çıkar.

Telefon eden arkadaşımız bunları hatırlayarak, tedirgin olduğunu söylüyordu.

Ancak…

Telefondaki bu arkadaşımız ihracatçı.

Başka bir deyişle malı yükleyip, belgeleri hazırlayıp parayı alacak olan kişi.

Akreditif koşullarına uygun zamanda yükleme yapılması ve istenilen belgelerin doğru hazırlanarak yine süreler içerisinde bankaya verilmesi halinde parasını alacaktır.

Akreditif ancak ithalat yapıldığında, kötü niyetli ihracatçıların, organize bir şekilde suç işlemeleri durumunda riskli olabilir.

Böyle bir şüphe var ise bunu engellemenin yolu yok mu?

Elbette ki var…

Alıcı ile önceden anlaşarak bir gözetim şirketinin kontrolörlüğü şart koşulabilir.

Gözetim şirketi aracılığı ile alınacak olan ürünler her aşamada kontrol edilebilir.

Hatta üretim süreçlerine bile müdahil olarak, ara kontroller yapar ve yüklemeyi de izleyerek rapor tutarlar.

Raporun olumlu olmaması halinde de ihracatçı parasını alamaz.

Uzun yıllar önce yaptığımız bir gıda maddesi işinde alıcı, gözetim şirketinin denetçisini önceden yollayarak fabrikayı ön denetimden geçirtti.

Üretim başlarken de gelen denetçi fabrikaya giren ürünleri, yıkama havuzundan başlayarak paletlemeye kadar birçok aşamada kontrol edip belgeledi.

Her şeyin sonunda da paletlenmiş ürünlerden rastgele örnekleme ile ambalaj açtırarak tekrar kontrol ederek belgeledi ve yüklemeyi izleyerek fotoğraf çekti.

Sonuç olumlu idi ve akreditiften paramızı hiç sorun yaşamadan süresi içerisinde aldık.

Sözün özü şu…

Bankalar, akreditif ile ilgili olarak sadece ve sadece kendilerine ibraz edilen belgeler üzerinden işlem yaparlar.

Taşımacılar ise kendilerine teslim edilen ambalaj adedinin sağlamlığına ve kilosunun uygunluğuna bakar

Ne bankanın ve ne de taşımacının malın istenilene, başka bir deyişle akreditifte belirtilene uygun olup olmadığı ile ilgili bir sorumlulukları yoktur.

Hatırlayalım lütfen.

Deniz konşimentosu üzerinde “It is said to contain” diye yazar.

Ben de bunu şakacı bir ifadeyle “Rivayet o ki filanca mal yüklenmiş” diye söylüyorum.

İthalat yapıyorsanız ve tedarikçinize güvenmiyorsanız, tedbiri elden bırakmayınız.

İhracatçı iseniz, akreditifin tek yoran tarafı, önce metni iyice okumak ve belgeleri de hazırlarken titiz davranmak gerektiğidir.

Akreditif ihracatçı için, sağlam ve önemli bir ödeme güvencesidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İhracat kazara olmaz 30 Nisan 2024
Düşünme zamanı 09 Nisan 2024