Meslek lisesinde okudu, mühendis ve sanayici olmayı başardı

Sadi ÖZDEMİR
Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

Türkiye ambalaj sanayiinde küresel dev konumunda. Bu sektördeki şirketlerimiz yurt içinde ve yurt dışında üretimler yapıyor. 11 ülkede yatırımları olan İsveç merkezli Rosti ile uzun soluklu ortaklığını başarılı bir şekilde sürdüren Tebplast Plastik Sanayi Ticaret A.Ş. (Tebplast) bu konuda çok iyi bir örnek. 1979’da Abdullah Teber tarafından kurulan ve halen Ülker, Pınar, Bahçıvan, Nestle, Danone, Pepsi, Sütaş, Unilever gibi onlarca küresel markaya plastik ambalaj üreten Tebplast, bu yılı yaklaşık 1 milyon lira (35 milyon dolar) ciro ile tamamlayacak.

Abdullah Teber, 1863 sürgününde Kafkasya’dan göçerek Kayseri Pınarbaşı’na yerleşen Udij Ailesi’nin üçüncü kuşak temsilcisi. Beylikdüzü’ndeki ilk OSB oluşumlarında büyük emeği var. Peki, Abdullah Teber, nasıl girişimci ve sanayici olabildi? Çünkü ailesindeki ilk girişimciydi ve sermayesi de yoktu. Teber’in girişimcilik hikâyesindeki dönüm noktası meslek lisesinde okumasıdır. Ardından aynı alanda üniversite eğitimini tamamlamış ve çok iyi şirketlerde başarılı bir profesyonel çalışma süreci de yaşamış ki bu da çok önemli. Abdullah Teber şöyle başlıyor anlatmaya: “İlk, orta ve liseyi Kayseri’de okudum. Kayseri Endüstri Meslek Lisesi Motor Bölümü’nü okul birincisi olarak tamamladım. Sonra da üç önemli üniversitenin ilgili mühendisliklerini kazandım. Ankara Gazi Üniversitesi Makine Motor Mühendisliğini tercih ettim ve 1973’te mezun oldum. 1979’a kadar dönemin önemli firmalarında mesleğim üzerine çalıştım. O arada kendim bazı işler yapmaya başladım. 1978 sonunda artık kendi şirketim vardı. İlk yerli ‘karbüratör iğnesini’ ardından yerli ‘elektronik kanojektörü’ ürettik. Bu ürünü bizim ürettiğimize piyasa uzun süre inanmakta bile zorlandı. Sonra üretim için daha büyük alana ihtiyacımız oldu ve Beylikdüzü’nde OSB kurulurken yerimizi aldık, buradaki sanayi sitelerinin kuruluşunda da görevler üstlendim.”

Araştırma yaparken ticareti büyüttük

Abdullah Teber, 1989’da Cemil Tilegü ile farklı bir alanda ortaklığa da girer. O yıllarda çok yeni olan ve şirketler için piyasa araştırmaları yapan Arat’a ortak olur. Bu ortaklığın da çok ilginç bir ticaret yolu açtığını belirtiyor. Pazar araştırmaları yaparken müşterileri arasındaki Unilever’in Algida dordurmayı Türkiye’ye getirdiğini ve ‘dordurmanın dağıtım işini siz kurun ve yapın’ şeklinde teklifte bulunduğunu belirtiyor. Teber, “Bunun üzerine biz de 1989’un ikinci yarısında dağıtım şirketi kurduk ve önce 3 kamyon ile başladık. Sonra 40 kamyon ile ülkenin yarısında dağıtım yapar hale geldik. Bu işimiz 2002’ye kadar devam etti, sonra tasfiye ettik. Bu arada Almanya, Rusya, Romanya, Fransa, Suriye’de farklı alanlarda üretimler ve ticaretler yapan bir iş modelimiz oluştu. Bunlar büyük ölçüde geride kaldı ve şu anda plastik ambalaj üretimi, plastik hammadde ticareti yapan firmalarımızla yola devam ediyoruz. Bir de şeker ticareti yapan firmamız var o da gıda sanayiine şeker tedariki yapıyor. Rosti ile sanayi ortaklığımız ise gayet başarılı gidiyor. Son yıllarda işlerimi büyük ölçüde çocuklarıma (Engin ve Erdem) devrettim, ben onursal başkan olarak destek oluyorum. Sağ olsunlar hem işleri iyi yönetiyorlar hem de yeni işler geliştiriyorlar. Bu yılı yaklaşık 35 milyon dolar ciro ile tamamlarız, grubumuzda 400’e yakın çalışanımız var. Ciromuzun yüzde 30’unu da ihracattan sağlıyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar