Ne kadar enflasyon, o kadar kur artışı sadece ihracatçılar için mi önemli?

Sadi ÖZDEMİR
Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

Türkiye’nin en zorlu makroekonomik denklemi ‘kur artışı ve enflasyon’ arasındaki yaman ilişkidir. Bu ilişki başka açılardan önemli dengeleri de ya bozar ya düzeltir. Mesela, enflasyon yükselmesin diye kurları baskılarsan ihracat yavaşlar ya da geriler, ithalat hızlanır. Büyümede ithalat ve tüketim artışının ağırlığı üretimden daha fazla artar vs.

Dün, Haziran ayı dış ticaret rakamları açıklandı. 2023 yılı Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 10,5 azalışla 20 milyar 901 milyon dolar, ithalat da 16,8 azalışla 26 milyar 297 milyon dolar oldu. Ocak-Haziran döneminde ise ihracat yüzde 1,8 azalışla 123 milyar 377 milyon dolar, ithalat yüzde 4,3 oranında artışla 184 milyar 795 milyon dolar oldu. Bu durumda akla şu soru geliyor; Haziran ayında kurlar atak yaptığına göre ihracat neden yükselemedi? Bunun yanıtı basit, kur yükselişi hemen ‘fiyat sipariş ilişkisine’ yansımaz. Ayrıca Haziran ayında neredeyse 10 günlük tatil yapıldı. Bir de kurlar kısmen normalleşti, henüz enflasyon kadar kur artışı olmadı. Yine de büyük ihtimalle (olağan dışı bir gelişme yaşanmazsa) Temmuz ayında ihracatta net ve güçlü bir yükselişi göreceğiz. 

265 milyar dolar hedefine altı ay kaldı

Bu konuyu Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve aynı zamanda İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon ihracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe ile konuştuk. Başkan Gültepe’ye önce, ‘ihracatçıların ödüllendirildiği gecede’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bu yıl ihracat 265 milyar dolar hedefine ulaşacak” sözünü hatırlattım. Depremlerle, düşük kur yüksek enflasyonlarla yılın yarısı geçti ve ihracatın performansı çok güçlü değil. Kurlarda son dönemdeki yükseliş ihracata olumlu etki eder mi? 265 milyar dolar ihracat hedefi bu yıl tutar mı? TİM Başkanı Mustafa Gültepe şöyle yanıtlıyor bütün bu soruları:

“İhracatta ilk altı aya bakınca bir ay artış, bir ay düşüş gördük. Mayısta arttı ama Haziran’da 10 günlük tatilin de etkisiyle eksi oldu. Tabii ki ihracatta talep tarafı da çok önemli. Bazı sektörlerimizde son bir yıl içinde rakiplerimize göre pahalı kaldık. Bunun en önemli nedenlerden biri Türk ihracatçısının müşteriye iyi fiyat verememesiydi. Eski fiyatları koruyamadık ki bunun temelinde de kurlarda aleyhimize işleyen gelişmeler vardı. Bizim girdilerimiz özellikle de ücretler yönünden yüzde 150 arttı ama kurlardaki artış yüzde 60’larda kaldı. Uzakdoğu’daki lojistik krizi de normalleşti. Böylece Türkiye’den alım yapan mutlu müşteriler, markasını ya da fiyatını korumak için eski tedarikçilerine döndü. Oysa müşterinin bizde kalması çok önemliydi. 

Reel kur, ithalat ve enflasyon için de çok önemli

Son dönemdeki kurlarda yükseliş iyi oldu ama aslında başlangıca döndük. Henüz reel olarak kurda ekstra bir fazlalık yok. Bu aşamadan sonra girdi tarafının da durması lazım. Sürekli vermekle bir yere gelemeyiz. Fiyatları (enflasyonu) mutlaka istikrara kavuşturmalıyız, kurları da öyle. Kur öngörülebilir olmalı, enflasyon oranında kur artışı bizim için iyi. Yıllık enflasyon yüzde 10 ise yüzde 10 kur istiyoruz başka bir şey değil. Hem ihracat hem ithalat hem de enflasyon için en doğru kur reel kurdur.”

2028 için 400 milyar dolarlık ihracat hedefi tutar mı?

TİM Başkanı Mustafa Gültepe’ye 2028 yılı için konulan 400 milyar dolarlık ihracat hedefini soruyorum. Çünkü 2023 yılı için konulan 500 milyar dolarlık ihracat hedefi tutmadı. İhracat hedefleri bu nedenle siyasetin de önemli tartışma alanlarından biri haline geldi. Başkan Gültepe bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “2023 yılı hedefi eski bir hedefti ve konulduğu zamanın dünya ekonomisindeki ve ticaretindeki genel büyüme trendine uyumlu bir hesap yapılmıştı. Ancak sonra dünya ekonomisi de ticareti de yavaşladı arada küçülmeler bile oldu. O yüzden Türkiye’nin hedefi de tutmadı. 2028 yılı için 400 milyar dolar hedefimiz var. Bu hedefe dönük sektörler ve bölgeler bazında detaylı çalışmalıyız. Hangi yatırımlar yapmalı, ne gibi destekler olmalı, teşvik sistemimizde gözden geçirilmesi gereken neler var? 400 milyar dolar için bunları belirlemeliyiz. Biz TİM olarak Birliklerimiz olarak dünyanın her tarafında, yakın ya da uzak ülkelere ticari heyetler düzenliyoruz, fuarlara katılıyoruz. Çünkü mevcut pazarlarımızı koruyup yeni pazarlardan pay almalıyız.” 

Eylülden itibaren hızlanır, hedefi tuttururuz

TİM Başkanı Mustafa Gültepe’ye hazır giyim ve konfeksiyon ihracatını da sormak gerekiyor. Çünkü aynı zamanda bu sektörün de ‘Birlik Başkanı’ konumunda. Son dönemde ihracatı düşen ithalatı artan bir sektör olarak hazır giyim ve konfeksiyon ne zaman yükselişe geçer? Başkan Gültepe şöyle konuşuyor. “Hazır giyimde ithalat son bir yılda çok hızlı arttı. Türkiye fiyatları yükselince markalar alımlarını yurt dışına kaydırdı ve Türkiye’de üretim düştü. Bence Eylül ayından itibaren yükseliş olacak. Biz eski fiyatları verebilirsek çünkü kimse yüksek fiyat ödemek istemez. Avrupa kış aylarında enerji krizi nedeniyle, tasarrufa yönelip harcamaktan kaçınabilir. Hem bu sektörümüzde hem de genel ihracatımızda Eylül ayından itibaren hızlı yükseliş bekliyorum. Bu yıl kaybettiklerimizi büyük ölçüde son 4 yılda telafi ederiz, hedefi tuttururuz inşallah.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar