Otomotivde tedarikçi-ana sanayi çatışması büyüyor…

Ömer Faruk ÇİFTÇİ
Ömer Faruk ÇİFTÇİ BURSA'dan

Otomotiv ana sanayilerinin indirim baskısıyla mücadele eden yan sanayi tedarikçileri bu yıl döviz ve enflasyon arasında makasın açılmasına ek olarak, asgari ücret ve sendikal anlaşmalarla artan işçilik maliyetlerini satış fiyatlarına yansıtamamaktan şikâyetçi. Ana ve tedarik sanayi arasındaki ipler o kadar gerilmiş durumda ki bazı tedarikçi firmaların, ana sanayilerden istedikleri düzenlemelerin yapılmaması halinde üretim yapmama kararında oldukları bilgisi geliyor. Sorun; ana sanayilerle anlaşma yenilemek isteyen tedarikçilerin, bekledikleri anlayışı görememeleri. Tedarik sanayicileri durumu şöyle açıklıyor: “Devletin açıkladığı, sendikaların anlaştığı işçilik ücretini parça fiyatına dahil etmek zorundayız. Bunu talep ettiğimizde bazı ana sanayiler; ‘Anlaşma formülümüzde işçilik artışı yok. Sadece enflasyon artışı verebiliriz’ diyor. Pek çok tedarikçi firma, bu tavır nedeniyle zararına üretim yapmaya zorlanıyor. Böyle devam etmemeli. Adaletsiz ve yanlış bir satın alma politikası. Formül değişmeli. Beş yıl önce yapılan anlaşmaya göre bugün üretim yapmak dünyanın hiçbir yerinde mümkün değil. Bu demode formülle yan sanayiler nasıl ayakta kalacak? Yıllarca yatırım yapılarak geliştirilen tedarik sanayi geriye mi gidecek? Konkordato ilan etmelerini mi beklememiz lazım?”        

Ana sanayilerin her yıl kârı artarken, aynı karlılığın tedarik sanayisinde yaşanmadığına vurgu yapıyorlar. “Bütün dünyada maliyetlerde artışlar oldu. Anlaşmamız var deyip geçmek, dünya ekonomisindeki değişikliklere karşı ana sanayilerin gücü tek taraflı kullanma çabasını gösteriyor. Tedarikçiler artan maliyetini kimden alacak?” diye sormadan de edemiyorlar. Otomotive yönelik üretimde riskin büyük kısmını üstlenen ve daha kırılgan bir yapıda olan tedarik sanayisinde en büyük risk ise tek bir ana sanayiye bağlı çalışan firmalarda.          

Bazı firmaların noter kanalıyla ihtarname göndererek asgari ücret ve toplu sözleşme anlaşmalarının yarattığı yüzde 15 seviyesindeki maliyet artışının kabul edilmesini, ödeme vadelerinin yüksek enflasyondan etkilenmemesi için öne çekilmesini ve Türkiye’deki işçilik artışlarını enflasyona bağlayan anlaşmaların yeniden düzenlenmesini talep ettiklerini duyuyoruz.   Endişe şu ki; bu durum krize dönerse ana sanayiler pek yakında Türkiye’de kendileri ile çalışacak tedarikçi bulamayacaklar! Gidişat da tedarikçilerin sendikalaşmasını gündeme getirecek gibi duruyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar