Ü.M.İ.T. var

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI

Geçtiğimiz akşam benim de mensubu olduğum CEOP’un (Ceo Platformu) düzenlediği, ekonomi ve dünyadaki gelişmeleri konuştuğumuz panelde geldi aklıma hepimizin ÜMİT’e odaklanmamız gerektiği. Ama bu ümit biraz farklı. Diyeceksiniz ki ümit’in farklısı mı olur. Olur elbet, herkesin ümitleri farklı; kiminin para, kiminin iyi bir gelecek, kiminin iyi bir eş. Ben ülke ekonomisine dair ümitten söz ediyorum. Milli gelirin artması ve kişisel refah seviyesinin yükselmesine dair bir ümit. Ve bunu bir formülle anlatayım dedim, bundan sonra da sıkça dile getireceğim kesin. 

Üretim, ümitin Ü’sü.

Markalaşma, ümitin M’si.

İhracat, ümitin İ’si.

Teknolojiye yatırım, ümitin T’si. 

İşte bu dörtlü, ülkemiz ekonomisinin ihtiyacı olan formül. Meğer ümidimiz, ümidin içindeymiş de biz farkında değilmişiz.

İşin latifesi bir tarafta dursun, gerçek manada bu dörtlü bizim çıkışımızı işaret eden konu başlıkları. 

  • Üretim, bir ülke için son derece önemli bir unsur. Kendi kendine yetebilme, istihdam yaratabilme, ihracatı artırma gibi unsurlar hep üretimden geçmekte. Büyümeden konuştuğumuz bu günlerde, üretimi arttırmadan; yalnızca tüketim, ithalat ve kredi artışı ne yazık ki sadece yüksek enflasyon doğurur ve ondan kurtulmak mümkün olmaz. Sürdürülebilir, inovasyona ve argeye önem veren üretim tesislerimizin sayısı çoğaldıkça emin olun ümidimiz de artmış olacak. 
  • Gelelim markalaşmaya. Neden çok önemli biliyor musunuz, çünkü markalaşamadığımız sürece, katma değerli satışlar ve ihracatlar yapabilmemiz, ülkemize daha fazla döviz kazandırabilmemiz, dış ticaret fazlası ve cari fazla verebilmemiz asla mümkün olamayacak. İhracatı arttırmak önemli, ama asıl önemli olan, bunu karlı hale getirebilmek. Ne yazık ki bugün dünyadaki en değerli 500 marka içerisinde bir Türk markası yer almıyor. Merak edenler Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance tarafından hazırlanan “Dünyanın En Değerli 500 Markası-Global 500-2022 Araştırması” sonuçlarını inceleyebilirler. Bu ülkemizin ve şirketlerimizin önemli bir sorunu. Sorun mu nerde, sorun bizde. Sürdürülebilir şirketlere değil, sürdürülebilir servetlere önem verdiğimiz sürece, şirketlerimizi ve markalarımızı asla dünya devleri arasına sokamayız. Ne yazık ki markalaşma konusunu neredeyse hiç bilmediğimizi kendimize itiraf ettiğimiz gün ümidimizi de arttırmış olacağız. 
  • İhracat. Öyle çok konuştuk ve anlattık ki bu konuda, söylenebilecek her şeyi söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. Zira ülke ekonomimizin en önemli girdisini belki de ihracat gelirleri oluşturuyor. Televizyon kanallarına konuk olarak gittiğimde, bana katma değerli ihracat geldi demelerinden de bu konuyu sıkça dile getirdiğimi herhalde vurgulamama gerek yok. İhracatımız ve ihracatçı sayımız ne denli artarsa ümidimize de o kadar yakınlaşmış olacağız. 
  • Ve son olarak teknoloji. Ümit’in en önemli halkalarından bir tanesi. Teknolojide sahip olduğumuz değerlerin, bu konuda yapılan ve bundan sonra yapılacak çalışmaların farkına varmamız için geç kalmamak gerekiyor. Öyle ki, sadece ithal yazılımlara olan sevdamız yerine, yerli yazılımlara bir fırsat verdiğimiz gün, birçok şeyi başarmış ve kazanmış olacağız. Ümit’i, ümitleri sadece dışarılarda aramaya gerek yok. Sahip olduğumuz değerleri korumak, onların değerini bilmek, geliştirmek, inanmak ve azmetmek, ümidin tam da kendisi değil mi zaten.
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Seçim seçim üstüne 04 Kasım 2022
e-İhracat e-Fırsat 28 Ekim 2022