Yarım ortodoks, heterodoksu beterodoks yaptı

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Bakan Şimşek; “rasyonele dönmek zorundayız” diyordu göreve getirildiğinde… Haklıydı da zira ülke, ekonomik modelleri için adeta 84 milyonluk deney laboratuvarı haline getirilmiş ve heterodoks denilen ucube model ile bugünkü yapışkan enflasyon, finansal türbülans ortamı inşa edilmişti.

Ancak rasyonele dönüşün “makul hızda” olmasını tercih eden hükümet, Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan’ı, “kontrollü geçiş” sürecine zorlamış, faiz artışı “izin verilen kadar” sağlanmış, dış kaynak arayışı öncelenmiştir. Böylece makule dönüş yoluna “hız kesici tümsekler” konulmuş oluyordu.

VATANDAŞA ORTODOKS KAMUYA HETERODOSK

Bütçe açığı; “şimdilik” 1,1 trilyon lira. Seçimden önceki son durak olan Aralık’ta ortodoks molası verilecek zira geri alınması gereken İstanbul, Ankara gibi belediyeler var ve yerel seçimin finansmanı için para gerekiyor. Bu paranın adresi; genel seçimde cebine para konulan seçmenin ta kendisi…

Kamu harcamalarında en ufak bir ortodoks emaresi yok. Göstermelik tasarruf genelgesi var ama hiçbir kamu görevlisi altındaki lüks makam aracından, fiyakalı ofis binasından feragat etmek istemiyor. Vatandaş, ortodoksla cebi boşaltılırken kamu; heterodoks ruhu ile doludizgin harcıyor.

İKİ SORU İKİ CEVAP

Peki, bu değirmenin suyu nereden gelecek?

Öncelikle ortodoks politikaların hedefi; vatandaşın kasası, kesesi, filesi… Nitekim gıda enflasyonu ortada, aylık enflasyon çift hane kıyısında, dış kaynak turları berdevam ve Merkez’in banknot matbaası 3 vardiya çalışıyor. Yine de kamu değirmenine elekle su taşıyıp duruyoruz.

Yarım ortodoks ne demek?

Maliye, gelir elde etmek için vergiler dahil her türlü yolu denerken giderlerinde ise aynı gayreti göstermiyor, gösteremiyor. Personel, faiz giderleri, zorunlu harcamalar tamam da kamunun “itibardan tasarruf olmaz” düsturu(!) değişmiş değil. Bu da bizi heterodokstan beter, beterodoks modeline taşıyor. Kısaca ne tam ortodoks olabildik ne de tam olarak heterodokstan vazgeçebildik.

NOT

YETERODOKS; DENEME TAHTASI OLMAKTAN BIKTIK

Biri gelir; “neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşım, günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro ekonomi ile daha fazla önem kazanmaktadır” der.

Bir diğeri çıkar; “enflasyon hedefimiz %5” der. Sonra çıta yükseltilir; “enflasyon patikamızda önemli bir güncelleme gerçekleştirdik. 2023 yılsonu enflasyon tahminimizi %58'e, 2024 yılsonu tahminimizi yüzde %33'e güncelledik” der. Benim de model jargonuyla;  “yeterodosk” diye haykırasım geliyor.

Bakanı; “iyiye gidiyoruz” müjdesinde. Bakmayanı; “ülke batıyor” yaygarasında… Halk, geçim derdinde, siyaset seçim derdinde. Enflasyon bildiğini okuyor, her birimiz bu külfeti yakar top misali bir diğerine atıyor ve bu hengâmede zengin daha zengin, fakir ise daha da fakirleşiyor.

Oysa yapılacakları biliyoruz. Ama konfor tuzağına düştük bir kere… Birileri gelsin, hiçbir külfet yüklemeden enflasyonu indirsin, eski konfor sürsün istiyor. Kısacası herkes cennete gitmek istiyor fakat kimse ölmek istemiyor. Yapılacakları şimdilik başlık olarak vereyim; “konforu terk etmek, acı ilacı içmek, enflasyonu öteleme kurnazlığını terk etmek ve çözülen ahlakımızı yerine koymak…”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gölgelerin gücü adına 19 Temmuz 2024