Yuvayı dişi kuş yapmıyor!

Sadi ÖZDEMİR
Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

6 Şubat 2006 depremlerinde 11 vilayetimizde 53 bin 537 insanımız enkaz altında can vermiş, 107 bin 213 vatandaşımız da yaralanmıştı. Toplam 518 bin konut yıkılmış, 128 bin konut orta hasarlı hale gelmişti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un verdiği bilgilere göre deprem bölgesinde 201 bin 580 ev ve iş yeri vatandaşlara teslim edildi. Kurum, “Deprem bölgesindeki konutların tamamını teslim etmek devlet olarak namusumuzdur, şerefimizdir” dedi. Daha da önemlisi yılsonuna kadar teslim edilmiş konut sayısının 452 bin 983’e ulaşacağını belirtti. İnşallah daha fazlası teslim edilsin. Canlar yerine konulamaz ama evsiz barksız kimse kalmasın, yeni yuvalar mutluluklarla dolsun.

Bazı kesimler tarafından yıkımın ve ölümün sorumlusu ilan edilse de depremlerle kaybolan yuvaların yerine yenilerini inşaat sektörü yapıyor ve yapacak. Bu işleri hakkıyla tamamlamak için ‘namuslu müteahhitlere, ülkemizi sağlam binalarla donatmayı yemin etmiş mühendislere, mimarlara, fedakâr inşaat emekçilerine, yeni teknolojilere, kaliteli inşaat malzemelerine, yeterli finansmana, sistemi sürekli iyileştirecek, denetleyecek ve garantör olacak kamu anlayışına, sağlam bir konutun yeterli olacağına ikna olmuş vatandaşlara ve iktidar koltuğuna kavuşmak için bu meseleleri istismar etmeyen siyasilere’ ihtiyacımız var. Hepsinin katıldığı bir seferberlik gerekiyor.

Sektörün önemli sivil toplum örgütlerinden Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği’nin (GYODER ), BETAM’a yaptırdığı “İnşaat Sektörü ve İş Gücü Dinamikleri: Türkiye’24 Araştırması” ilginç veriler ortaya koydu. Araştırmaya göre depremlerde yıkılanların yerine yenilerini koyma zorunluğu ile çürük yapı stokunu yenilemek için hızlanması gereken kentsel dönüşüm, inşaat sektöründe iş gücü krizini derinleştirdi. Yeni nesil iş gücü (gençler) ağır çalışma koşulları ve gelir düzensizliği nedeniyle inşaat sektörünü tercih etmiyor. GYODER Başkanı Neşecan Çekici, inşaat sektöründe iş gücü eksikliğinin bir krize dönüştüğü görüşünde ve daha iyi çalışma koşulları, yıpranma hakkı (erken emeklilik) gibi düzenlemelerle sektörde çalışmanın cazip hale getirilmesini öneriyor.

Çekici, “Bu kriz, depremlerden önce başladı ve ancak uzun vadeli stratejilerle aşılabilir. Raporumuzun ardından Uzun Vadeli Stratejik İş Gücü Platformu için çalışmalara da başlayacağız” diyor. Sektördeki kadın istihdam oranının düşüklüğünü hatırlatarak şöyle konuşuyor: “İnşaat sektöründeki toplam istihdam içinde kadın istihdam oranı yüzde 5’in altında. Mimar ve mühendis kadınların dışındaki kadın istihdamı yok gibi. Yuvayı dişi kuş yapar deniyor ama inşaatta dişi kuş barındırmıyoruz.”

Bahçeşehir Üniversitesi BETAM Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel de çırak, kalfa, usta yetişme zincirinin kırıldığını gençlerin inşaatta da sanayide de çalışmak istemediğini söyledi.

İnşaatın insan kaynağı profili nasıl?

2024 ilk çeyrek verilerine göre inşaat sektöründe 2 milyon 147 bin kişi çalışıyor. Çalışanların yüzde 95,4’ü erkek, yüzde 4,6’sı kadın.

Eğitim durumuna göre çalışanların yüzde 60,6’sı ilkokul ya da ortaokul, yüzde 20,2’si lise, yüzde 13,5’i yüksekokul ya da daha üst seviye okul mezunu. Sektörde çalışanların yüzde 90’ı tam zamanlı çalışırken yüzde 37’si haftada 50 veya daha fazla saat çalışıyor.

Sektörde çalışanların yüzde 47’si mevcut işinde 1 yıldan daha kısa süredir çalışıyor. Bu, inşaat sektöründe işgücü istikrarsızlığının oldukça yüksek olduğunu gösteriyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar