Piyasalar "Merkez Bankaları Haftası"na hazırlanıyor!
Piyasalar yeni bir "Merkez Bankaları Haftası"na hazırlanıyor; gelecek hafta ABD, Çin, Japonya ve İngiltere öncelikli olmak üzere 15 banka faiz kararını duyuracak.
ABD Merkez Bankası (Fed) faiz kararı analistler tarafından merakla bekleniyor. ABD'de tüketici enflasyonu şubat ayında beklentilerin üzerinde geriledi; ancak analistlere göre bu faiz indirimi için yeterli değil. Nomura ekonomistleri Fed'in bu yıl faiz indirimine gitmeyeceğini düşünüyor.
Fed Başkanı Jerome Powell geçen hafta yaptığı açıklamada, Fed'in faiz oranları konusunda tekrar harekete geçmeden önce ABD Başkanı Donald Trump'ın agresif politika eylemlerinin nasıl sonuçlanacağını görmek için bekleyebileceğini söyledi.
BMI baş ekonomisti Cedric Chehab, ABD'nin son enflasyon rakamlarının daha iyi göründüğünü, ancak ABD büyümesinde bir şok yaşanmadığı sürece Fed'in faiz indirimlerine yeniden başlaması için her şeyin yolunda gitmediğini öne sürdü.
UOB, şubat ayı ABD enflasyonunun beklentilerin altında çıkmasının bir miktar rahatlama sağladığını, ancak gümrük tarifelerinin fiyatlar üzerindeki etkisinin önümüzdeki aylarda test edileceğini söyledi.
Piyasalarda Fed'in gelecek hafta faizlerde bir değişikliğe gitmeyeceği konusunda konsensus oluşmuş durumda. 19 Mart akşamı TSI 21.00'de açıklanacak kararda faizin yüzde 4,50 seviyesinde kalacağını düşünen analistler, Başkan Jerome Powell'ın açıklamalarından geleceğe dönük işaretler almaya çalışacak.
BoJ'dan da değişiklik beklenmiyor
Fed kararının açıklanacağı günün ilk saatlerinde işlemcilerin gözü Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararında olacak.
BoJ'un gelecek hafta yapacağı politika incelemesinde faiz oranlarını yüzde 0,5'te sabit tutmasının beklenirken, Kurulun enflasyon ve piyasa oynaklığını göz önünde bulundurarak mayıs ayında faiz artırımını görüşebileceği belirtiliyor.
Ekonomistlerin büyük bir çoğunluğu, BoJ'un üçüncü çeyrek içerisinde bir kez daha faiz oranlarını artıracağını öngörüyor.
BoJ, Japonya'nın yüzde 2'lik enflasyon hedefine kalıcı olarak ulaşma noktasında olduğu görüşüyle, uzun vadeli faiz oranlarını sıfır civarında sınırlandıran bir politika da dahil olmak üzere, geçen yıl uyguladığı büyük parasal teşvik paketini sonlandırmıştı.
Merkez Bankası, ocak ayındaki yüzde 0,25'lik kısa vadeli politika faizini yüzde 0,5'e yükseltti ve ücretlerin artmaya devam etmesi ve tüketimi desteklemesi halinde faiz artırımlarına devam edeceği sinyalini verdi.
BoJ Başkanı Kazuo Ueda hafta başında yaptığı açıklamada, tahvil getirilerinin piyasada serbestçe belirlenmesi gerektiğini yineleyerek BoJ'un getiri artışlarını durdurmak için acil bir müdahale planının olmadığını belirtti.
BoJ Başkan Yardımcısı Shinichi Uchida, geçen hafta yaptığı bir konuşmada, sağlıklı ve işleyen bir piyasanın, yatırımcıların ekonomik görünüme ilişkin projeksiyonlarına dayanarak BoJ'un faiz oranı yoluna ilişkin kendi görüşlerini oluşturmaları gerektirdiğini ifade etti. Bu, bankanın getiri hareketlerini piyasa güçlerinin belirlemesine izin vermeyi tercih ettiğinin bir işareti olarak kabul edildi.
BoJ'in eski bir yetkilisi olan Kazuo Momma, Banka'nın faiz oranlarını yeniden artırmadan önce muhtemelen yılın ortasına kadar bekleyeceğini, çünkü son zamanlarda daha erken bir hamleye ilişkin piyasa spekülasyonlarına rağmen her altı ayda bir artış hızını korumaya çalıştığını söyledi.
BoJ Başkanı Ueda'nın kararın ardından düzenleyeceği basın toplantısı yakından takip edilecek.
BoE'ye enflasyon engeli
Enflasyon haberlerinin kötüleşmesiyle birlikte İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) 20 Mart'ta yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında faiz oranlarını sabit tutması bekleniyor.
BoE, Şubat toplantısında ekonomik büyüme görünümünün kötüleştiğine işaret ederek faiz indirimine devam etti ve gösterge faiz oranını yüzde 4,75'ten yüzde 4,50'ye düşürdü. Ancak sonrasında, 2025'in geri kalanındaki beklentiler önemli ölçüde değişti ve artık daha fazla faiz oranı indirimi beklentileri ötelendi. Faiz oranı takası verilerine göre, bu ay faiz oranının sabit kalma olasılığı yüzde 95, mayıs ayındaki toplantıda yüzde 77 ve Ağustos toplantısında yüzde 55,6 seviyesine kadar yükseldi.
Şubat ayında faiz oranlarını düşürdüğü son toplantısında, BoE Para Politikası Kurulu'nda kararın lehine yediye iki oy kullandı. Önümüzdeki hafta yatırımcılar, komitedeki fikir birliğinin değişip değişmediğini görmek için bu sayıları yakından izleyecekler.
İngiltere'de ocak ayında tüketici fiyatları yüzde 3,0 seviyesinde açıklandı; bu BoE'nin yüzde 2,0 olan hedefinin oldukça üzerinde bir rakam.
BoE Başkanı Andrew Bailey geçen hafta yaptığı bir açıklamada, enflasyonda bir yükseliş beklediklerini, ancak bunun birkaç yıl önceki gibi olmayacağını söyledi.
BoE Başkan Yardımcısı Dave Ramsden ise geçen ayın son günü yaptığı açıklamada, BoE'nin enflasyon hedefine yönelik riskleri eskisi gibi aşağı yönlü değil, iki yönlü olarak gördüğünü, ancak BoE'nin faiz indirimlerinin mutlaka yavaş olması gerekmediğini belirtti.
Analistler, piyasaların faizin sabit tutulmasını zaten fiyatladığını, bu nedenle alınacak bu yönde bir karara tepkinin zayıf olabileceğini düşünüyorlar.
Quilter Investors'ın son yatırımcı eğilimleri anketine göre, BoE faiz oranları çok kısıtlayıcı görünüyor. Ankete göre, yatırımcıların yaklaşık yüzde 40'ı İngiltere'de faiz oranlarının şu anki yüzde 4,5 seviyesinden “yüzde 3,26 ile yüzde 3,75 aralığına” düşmesini bekliyor.
BoE Başkanı Bailey'nin toplantı sonrası yapacağı açıklamalar da yakından izlenecek.
Brezilya'da bahisler gelecek dönemler için indirime dönüyor
Brezilya'nın ekonomik faaliyetlerindeki yavaşlama konusunda tartışmalar arasında, gelecek hafta yapacağı toplantı için faiz artırıma gidileceği görüşleri öne çıkıyor. Ancak analistlerde gelecekteki faiz oranlarında düşüşe dair bahisler ivme kazanmaya başladı.
Brezilya Merkez Bankası (BCB), ocak ayı toplantısında inatçı enflasyon ve politika yapıcıların hedeflere uyumuna ilişkin şüphelerle boğuştuğu bir dönemde politika faiz oranını piyasa beklentileri doğrultusunda 100 baz puan daha artırmıştı. Bu 2024 yılı Eylül ayında yüzde 10,50 seviyesinden başlayan ve sonrasındaki toplantılarda da devam eden bir yükseliş trendinin devamı oldu. Böylece faiz oranı yüzde 13,25'e kadar çıktı.
Bu bağlamda bazı aktörler Merkez Bankası'nın mevcut parasal sıkılaştırmayı beklenenden daha erken sonlandırabileceğini düşünüyor; hatta bazıları şu anda yüzde 13,25 seviyesinde olan referans Selic faizinin bu yıl düşmeye başlayabileceğini bile ileri sürüyor.
Banka'nın yaptığı son anket Selic faizinin yıl sonunda yüzde 15,00'e çıkacağı, 2026 sonunda ise yeniden yüzde 12,50 seviyesine ineceğine işaret etti.
Bradesco ekonomistleri, "Faiz oranı uzun bir süre kısıtlayıcı bölgede kalacak ve enflasyonun hedef aralıklarına yakınlaşmasına yardımcı olacak. Merkez Bankası'nın para politikasını ancak 2025'teki son toplantısında gevşetmeye başlamasını bekliyoruz. Selic oranı yılı yüzde 14,75'te kapatmalı ve 2026'da yüzde 12,25'e düşmelidir." dedi.
Natixis'te bir sonraki faiz artışının 100 baz puandan az olabileceği yönünde görüş belirtti. Banka, "Brezilya'daki ve küresel olarak, özellikle ABD'deki yavaşlama göz önüne alındığında bu olasılığa açığız." dedi.
Benzer bir değerlendirme, özellikle dış etkenlerin analizinde Deutsche Bank profesyonellerinden geliyor. Sıkılaştırma döngüsünün sonunda yüzde 15,5'lik Selic projeksiyonlarının riskinin aşağı yönlü olduğuna inanıyorlar. Deutsche Bank, daha zayıf bir dolar ve Fed tarafından daha gevşek bir para politikası için koşulların oluştuğunu görüyor. Bu, Brezilya Merkez Bankası'nın Selic oranını sadece 100 bp daha artırmasına ve döngüyü 50 bp'lik bir artışla sonlandırarak oranı yüzde 14,75'e çıkarmasına olanak tanıyabilir.
Brezilya Merkez Bankası'nın faiz kararı 19 Mart'ta açıklanacak; bu TSI 20 Mart saat 00.30'a denk geliyor.
Bu dört merkez bankasının dışında, Angola, Çin, Endonezya, Ermenistan, Fas, Güney Afrika, İsveç, İsviçre, İzlanda, Moldova ve Tayvan için faiz kararları da takvimde yer alıyor.