DASİFED Başkanı Gül: Yeni eğitim müfredatı daha şeffaf olmalı

Doğu Akdeniz Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (DASİFED) Başkanı Gülay Gül, yeni eğitim müfredatı taslağıyla ilgili açıklamasında; derslerin kapsamı ve eğitimde fırsat eşitliği gibi konuların daha şeffaf ve kamuoyunu aydınlatıcı bir şekilde düzenlenmesi gerektiği vurgulandı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
DASİFED Başkanı Gül: Yeni eğitim müfredatı daha şeffaf olmalı

HATAY / EKONOMİ

Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ile Doğu Akdeniz Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (DASİFED) “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adını taşıyan yeni müfredata ilişkin açıklamada bulundu.

Taslakla ilgili önerilerin ayrıntılı olarak dile getirildiği açıklamayı kamuoyuna duyuran DASİFED Başkanı Gül, şunları kaydetti:

“Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Doğu Akdeniz  Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu olarak, çocuklarımızı ve gençlerimizi  geleceğin dünyasına hazırlamak, ülkemizde küresel gelişmeler doğrultusunda ‘insan-çevre’  odaklı, ‘yeşil ve dijital’ bir ekosistem inşa edebilmek için yeni ve kapsamlı bir eğitim  reformuna ihtiyaç duyulduğunu savunuyoruz. Bu yaklaşımla Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında ana rotamızı eğitim olarak belirledik ve geçtiğimiz aylarda hazırladığımız politika notu ile de ülkemizin içinde bulunduğu orta eğitim tuzağından çıkışa yönelik önerilerimizi paylaştık.  Eğitimi önceliklendiren, özellikle Anadolu’daki iş insanlarının nitelikli insan kaynağı alanında yaşadıkları zorlukları yakından gören bir iş dünyası örgütü olarak, müfredatta değişiklik çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Bu kapsamda geçtiğimiz hafta askıya çıkarılan ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adını taşıyan yeni müfredata ilişkin düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşmayı da bir görev olarak kabul ediyoruz. Öncelikle Milli Eğitim Bakanımızın ’10 yıllık çalışmanın ürünü’ olarak tanımladığı taslağın yalnızca bir hafta gibi son derece kısa bir süre askıda kalması, bilgiye erişim sağlamakta ancak bu bilginin analiz edilmesine olanak tanımamaktadır. Müfredatın ana hedeflerinden biriyle çelişen bu durumun ortadan kaldırılması için bu sürenin uzatılmasını talep ediyoruz.”

Müfredattaki değişimin toplumsal yarara dönüşebilmesinin bu değişimin toplumsal uzlaşma temelinde, katılımcı bir zeminde gerçekleşmesiyle mümkün olacağını ifade eden Gül, şöyle devam etti:

“Taslakta zorunlu dersler dışında yer alan derslerin nasıl ele alınacağı konusuna yer verilmemesi bazı soru işaretlerini de beraberinde getirmektedir. Taslakta, ülkemizde yıllardır aşılamayan yabancı dil öğrenmede yaşanan zorlukların giderilmesine ve güzel sanatlar, spor gibi yalnızca okul sıralarında değil hayat boyu devam eden alanlara yönelik bir çalışma açıklanmamıştır. Bunun yanı sıra müfredattan çıkarılan ya da kapsamı değiştirilen konuların çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimini nasıl etkileyeceğine yönelik belirsizliklerin giderilmesi için tüm derslerle ilgili süreçler şeffaf bir şekilde açıklanmalıdır“