Küresel ekonominin üretim üssü: Eskişehir

ESKİŞEHİR / EKONOMİ

Tarih boyunca şehirler üretimin merkezi, ekonominin lokomotifi, gelişmişliğin sergisi olmuştur diyen Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, “Artık üretim yapmak bir sermaye olgusu olmaktan çıkmıştır. Bir yenilik yapma gücü, farklı olma gücü, teknolojik atılım yapma gücüne dönüşmüş durumdadır. Weber’e göre şehir, orada yaşayanların hayatlarını ticaret ve alışverişten kazandıkları yerleşim yeridir. Burada şehir bir pazar yeridir ve pazar yerinde üretimden veya tüketimden kaynaklanan bir ticaret söz konusudur. Ekonomik tarihimizin önemli bir noktası olan Eskişehir günümüzde ülkemizin en yaşanılabilir illerinden biridir. İller arası rekabetçilik endeksinde en üst sıralarda yer almaktadır” diye konuştu.

Pazar lideri Eskişehir

Eskişehir’in uçak motoru, dizel lokomotifi ve borda Türkiye’de pazar lideri olduğunun altını çizen Aksoy, “Eskişehir denildiğinde ilk akla gelen ürünlerden biri olan lüle taşıdır. Dünyadaki önemli bor rezervlerinin büyük bir kısmı Kırka’da bulunmaktadır. İhracat oranı en yüksek kamu işletmesi olan Kırka Eti Bor İşletmeleri bor ve lityum karbonat işlemektedir. Türkiye’nin ilk elektrikli lokomotifi şehrimizin eseridir.  Şehrin gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 44’ünü sanayi sektörü oluşturmaktadır. Bu oran, Türkiye ortalamasının oldukça üzerindedir. Sanayi ile hizmet sektörü arasındaki denge ise Eskişehir’in ekonomik yapısının çeşitliliğini ve gücünü yansıtmaktadır. Havacılık, raylı sistemler, makine, otomotiv ve savunma sanayii gibi yüksek katma değerli üretim alanlarında güçlü bir altyapıya sahip olan Eskişehir, Türkiye’nin en büyük beyaz eşya üreticilerine, gıda imalat firmalarına ve seramik fabrikalarına da ev sahipliği yapmaktadır. Şehir, özellikle Türk Hava Kuvvetleri ile TUSAŞ üretim tesisleri sayesinde havacılık sektöründe stratejik bir rol üstlenmektedir” dedi.

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi ile Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin, yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesini sağlayan önemli üretim ve Ar-Ge üsleri konumunda olduğunu vurgulayan Hüseyni Aksoy, “Şehirde Bakanlık onaylı 24 adet Ar-Ge ve Tasarım Merkezi faaliyet göstermektedir. Ayrıca Havacılık, Raylı Sistemler, Seramik, Madencilik ve Mobilya İmalat Kümelenmeleri, sektörel iş birliğini ve rekabetçiliği artırmaktadır” şeklinde konuştu.

"Yüksek teknoloji ihracatında lideriz"

Sanayinin toplam cirosunun 9 milyar dolar, ihracatın ise 4,5 milyar dolara ulaşmış durumda olduğu bilgisini paylaşan Hüseyin Aksoy, sözlerine şöyle devam etti: “Eskişehir, dış ticaret fazlası veren nadir şehirler arasında yer almaktadır. Yüksek teknoloji ihracatında Türkiye’nin lideri konumunda bulunan Eskişehir, toplam ihracatının yüzde 30’unu orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerden sağlamaktadır. Bu oran, Türkiye ortalamasının (yüzde 3,9) yaklaşık sekiz katına denk gelmektedir. Şehrimiz, uçak, helikopter, insansız hava aracı, lokomotif, kamyon üretme yetkinliği sayesinde “Türkiye’nin Motor Üretim Merkezi” unvanını taşımaktadır. Teknoloji yatırımları ve ihracat başarısıyla Eskişehir, sadece üretim gücüyle değil, sürdürülebilir ve inovatif sanayi yapısıyla da Türkiye ekonomisinin geleceğine yön vermektedir.”

“Dünyanın en büyük ikinci rezervi, ikinci yüzyılın en büyük üretim hamlesi olacaktır”

Stratejik öneme sahip ve birçok sektörde kullanılan nadir toprak elementlerinin Beylikova ilçesinde keşfedildiğini hatırlatan Hüseyin Aksoy, “694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervi, dünyada Çin’den sonra ikinci sırada yer almaktadır. Uzmanlara göre, Türkiye bu dev kaynakla küresel pazarda stratejik bir oyuncu olabilir. ABD ve Avrupa’nın alternatif tedarikçi arayışı, Eskişehir’i kritik bir merkez haline getirmektedir” ifadelerini kullandı.