Manisa, dünyanın kalıpçılık üssü olmayı hedefliyor

Manisa Kalıp ve Makine İmalatçıları Derneği Başkanı Abdurrahim Arslan, kalıpçılık üssü olma hedefleri doğrultusunda ikinci Ur-Ge Projesi’ni hayata geçirdiklerini, Manisa Teknokent’te ortak kullanım merkezi kurduklarını, çıraklık merkezinde de son aşamaya geldiklerini ifade etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Manisa, dünyanın kalıpçılık üssü olmayı hedefliyor

AHMET USMAN-MANİSA

Manisa Kalıp ve Makine İmalatçıları Derneği (MAKİM), Manisa’yı Portekiz ve Güney Kore gibi bir kalıpçılık üssü haline getirmeyi hedefl iyor. 2014’te 5 üye ile kurulan bugün 48 aktif üye ile faaliyetlerini sürdüren MAKİM Başkanı Abdurrahim Arslan, “Üyelerimizin toplam tezgah parkuru binin üzerinde, çalışan sayıları ise 3 bine yakın. Kuruluştan beri ana amacımız üyelerimizi yurtdışına açarak, mevcudu paylaşmaktan öte pastamızı büyütmek” dedi. Avrupa’da kalıpçılık alanında merkez olan Portekiz örneğini veren Arslan, “Küçük bir ülke olmasına karşın dünyada kalıpçılıkta söz sahibi. Keza Güney Kore ve Çin’de de böyle bir bölge var. Manisa’yı tüm dünyadan müşteri çekecek bir kalıpçılık üssü haline getirmeyi hedefliyoruz. Güney Kore mucizesinin arkasında tamamen kalıpçılık sektörü var. Türkiye’de de kalıpçılık son 10 yılda çok gelişti ve hala gelişme kapasitesi var. Manisa’da 200 dolayında kalıpçılık firması var. Bunların 50’si imalatın yüzde 80’lik kısmını yapıyor. Uzmanlaştıkları konular sırasıyla beyaz eşya, otomotiv ve savunma sanayi” diye konuştu.     

2015’te Ticaret Bakanlığı’nın Uluslararası Ticareti Geliştirme (Ur-Ge) Destekleri’nden yararlanmak için başvurduklarını ve Manisa’nın ilk Ur-Ge Projesi’ni hayata geçirdiklerini ifade eden Arslan, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Bu projeye 19 üyemiz katıldı. Analiz yapıldı, ihtiyaçlar belirlendi, eğitim programları düzenlendi, hedef pazarlar belirlendi, Slovenya, İran ve Japonya’ya ülke ziyaretleri yapıldı. Bunun sonucu olarak bazı üyelerimiz ilk ihracatlarını yaptılar, bazıları ihracatlarını büyüttü. Proje başarılı olunca geçen yıl ikinci Ur-Ge Projesi’ni yazdık. Buna da 48 üyemizin 41’i dahil oldu. Ama araya pandemi girdi, eğitimleri on-line aldık. Şu an proje sürüyor. Ur-Ge Projesi dışında da Manisa’ya 2 alım heyeti organize ettik. Birinde 11 ülkeden 18 ana sanayi firmasının satın almacılarını, diğerinde 9 ülkeden 12 ana sanayi firmasının satın almacılarını getirdik. Bunlar ciroları milyar Euroları bulan firmalar. Dernek üyelerimizle görüştürdük. Hiç ihracat yapmayan 4-5 firma bu sayede ihracat yaptı. İngilizce bilen elemanı olmayan şirketler bile ihracat yaptılar.”       

Zafer Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle Manisa Celal Bayar Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde 13 iştirakçi firma ile bir Ortak Kullanım Merkezi kurduklarını dile getiren Arslan, Ortak Kullanım Merkezi Eğitim Salonu’nda bir çıraklık eğitim merkezi kurmak için gerekli başvuruları da yaptıklarını vurguladı.

“Kalıpçılıkta dış ticaret açığı var”

Sektördeki önemli sıkıntılardan birinin de verilen dış ticaret açığı olduğuna dikkat çeken Abdurrahim Arslan, “Ne yazık ki meslektaşlarımız ihracat yaparken kalıpçılığın GTİP (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) kodlarını kullanmıyor. Çoğu işlenmiş metal olarak gidiyor. İthalatta da aynı durum söz konusu. O yüzden gerçek ihracat rakamları ortaya konmuyor. Bizim gözlemimiz kalıpçılıkta çok ciddi dış ticaret açığı verdiğimiz yönünde. Rakamlar ortaya konsa belki de ithalata antidamping vergisi konması bile gündeme gelebilir” görüşünü dile getirdi.