Urfa, 'kara akrep' çiftlikleriyle biyomedikal üssü olma yolunda

Şanlıurfa başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu bölgesinde yoğunlukta görülen kara akrep zehrinin panzehir üretimine uygun olduğunun keşfedilmesiyle birlikte bölgede akrep çiftliklerinin ve Ar-Ge projelerinin sayısı hızla artıyor. Hasat edilen kara akrep zehri, panzehir yapımının dışında kimya, kozmetik, ilaç ve savunma sanayiinde yüksek katma değere dönüştürülmesi hedefleniyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Urfa, 'kara akrep' çiftlikleriyle biyomedikal üssü olma yolunda

MEHMET NABİ BATUK / ŞANLIURFA

Türkiye’nin en önemli tahıl üretim üslerinden biri olan, Göbeklitepe ile birlikte turizmde hızlı bir sıçrama yaşayan ve sanayi yatırımlarına hız verilen Şanlıurfa’da son yıllarda kara akrep çiftliklerinin sayısı da sürdürülebilir olarak artırılıyor.

Dünyada kozmetik, ilaç sanayi, savunma sanayi ve kimya sektöründe değerlendirilen yüksek katma değerli kara akrep zehrinden dünyada var olan 1700 cins akrebin sokma riskine karşı özel panzehir üretiliyor. Litresi milyonlarca dolar değerinde olan akrep zehri ayrıca kanser hücrelerini parçalamada, cilt yenileme ürünlerinde, çeşitli kozmetik ve savunma sanayi ürünlerinde ham madde olarak kullanılıyor. Geçtiğimiz yıl yapılan akademik çalışmalarda Güney Doğu Anadolu’da yoğun olarak görülen Kara Akrep’in bölgeye özgü olduğu tescillenmesi ve Androctonus Turkiyensis adıyla patentlenmesi bu alandaki yatırımları daha da hızlandırdı. Akrep çiftliklerinin sayısı kadar bu alanda yapılan Ar-Ge projelerinde de önemli bir sıçrama yaşanıyor. Murad Sünbül ve Ömer Kırmızı, bölgede akrep çiftliği kurma hazırlığında olan girişimcilerden sadece ikisi. Haliliye İlçesi’nde yaklaşık 5 bin metrekare alan üzerinde akrep zehri üretim tesisi kuran girişimciler, popülasyon artırma ve sağım için gerekli Ar-Ge çalışmalarını sürdürüyor.

Urfa’nın Kısas Köyü’nde yaşayan ve bölgede akrep piri olarak anılan Ali Yılmaz ile tanıştıktan sonra akrep yetiştiriciliğine merak saldığını belirten Murad Sünbül, bir süre araştırma yaptıktan sonra Akrep Çiftliği kurmaya karar verdiğini söyledi.

Daha sonra biyomedikal uzmanı Ömer Kırmızı’nın da girişimine ortak olduğunu ifade eden Murad Sümbül, profesyonel bir akrep çiftliği için Haliliye’de yaklaşık 5 bin metrekare arazi üzerinde gerekli tüm altyapı yatırımlarını tamamladıklarını aktardı. Şuanda akrep popülasyonunu artırma ve çeşitli Ar-Ge projeleri yürüttüklerini dile getiren Sünbül, “Alanında uzman 4 personel istihdam ediyoruz. Şuanda çiftliğimizde yetiştirdiğimiz akreplerin üreme dönemi içindeyiz. Bir akrepten 20 ile 120 arasında yavru elde edebilir. Üreme sürecini yıllık en fazla 1 litre kara akrep zehri üretecek kapasitede canlıya sahip olmayı hedefliyoruz. Çiftliğimizdeki tüm akrepler Sağlık Bakanlığımızın belirlediği standartlara uygun ve doğal yaşam alanlarına eş bir ortamda yetiştiriliyor. Tüm sağım işlemini akreplerin yaşam dengesini bozmayacak şekilde yapacak üretim prosesleri kuruyoruz” dedi.

Üretiminin tamamını ihraç etmeyi hedefliyor

Akrep zehri ile ilgili Türkiye’deki ilaç sanayisinin henüz yolun başında olduğunu bu yüzden hedeflerinin tüm üretimlerini ihraç etmek olduğunu kaydeden Murad Sümbül, “Akrep zehrinin üretimi çok zor bir işlem. Yaklaşık 4 bin akrepten tüm hasat koşullarını oluşturduğunuzda yıllık 750 gram kadar zehir hasadı yapabiliyor. Böylesine meşakkatli bir süreçte üretilen akrep zehrini bölgemiz ve ülkemiz açısından en katma değerli şekilde değerlendirmek istiyoruz. Şuanda pek çok ülkede faaliyet gösteren biyomedikal, kozmetik ve savunma sanayii firmalarıyla ilgili bakanlıklarımızın gözetiminde görüşmelerimiz devam ediyor. Amacımız üretimimizin tamamını yurt dışı pazarlarda değerlendirip, ülkemizin döviz açığının kapatılmasına aktif katkı sağlamaktır” diye konuştu.

Üretimden emekli olan kara akrepler doğal alanlarına geri dönüyor

Akrep Çiftliği girişimcilerinden biyomedikal uzmanı Ömer Kırmızı da ilk etapta akrep zehri tedarikçisi olarak yapılanmalarını tamamlamaya çalıştıklarını belirtti. Akrep zehrinden yüksek katma değerli ürünler geliştirme be sağım teknolojileri konusunda Ar-Ge çalışmalarını hızla sürdürdüklerini kaydeden Kırmızı, şöyle devam etti: “Şuanda bizden talep edilen ihtiyaca uygun olarak bir üretim programı kurmaya çalışıyoruz. Ancak elimizde üretim fazlası akrep zehri kalması durumunda bunu değerlendirecek ürün projelerine de şimdiden başladık. Kara Akrep nesli tükenme tehlikesi altında olan bir tür. Sağlıklı koşullarda bir kara akrep en fazla 20 yıl yaşayabiliyor. Bu riskin bilincinde olarak üretimden emekli olan akreplerimizi doğal yaşam alanlarına geri bırakıyoruz. Kara akrebin doğadaki popülasyonunu daha sürdürülebilir olarak gelişmesi için elimizi taşın altına koyuyoruz. Bu alanda Tarım ve Orman Bakanlığı ile işbirliğimizi geliştiriyoruz. Amacımız bölgemizdeki doğal dengeyi koruyup beşeri kalkınmaya da pozitif katkı sağlamaktır.”