Makineciler, rekabet gücünün zaafa uğramaması için ucuz finansman talep ediyor

ANKARA(DÜNYA)

Ocak-Nisan döneminde Türkiye’nin makine ihracatı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11.7 artarak 8.3 milyar dolara çıktı. Sektörün yıllıklandırılmış ihracatı ise yüzde 22’lik artışla 23.4 milyar dolara yükseldi.

Makine İhracatçıları Birliği’nden (MAİB) yapılan açıklamaya göre, serbest bölgeler dahil toplam makine ihracatı 8.3 milyar dolara ulaştı. Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, dünya genelinde artan bölgesel tedarik anlayışının Türkiye’nin lehine bir durum olduğunu bildirdi.

ABD sanayii için Meksika ne kadar önemliyse, AB sanayii için de Türkiye’nin aynı öneme sahip olduğunun altını çizen Karavelioğlu, “Avrupa’nın, küresel rekabette güçlü kalabilmek için Türkiye’nin üretim altyapısından yararlanmaya ihtiyacı her geçen gün artacaktır” dedi.

AB içinde en fazla ihracat artışının yüzde 17 ile İtalya’ya gerçekleştiğini söyleyen Kutlu Karavelioğlu, Almanya’ya olan ihracatın 1 miyar doları geçtiğini belirtti. ABD’ye yapılan ihracatın miktar olarak aynı kalmasına rağmen, gelirin yüzde 12.6 arttığını ifade eden Kutlu Karavelioğlu, “Savaşın devam ettiği Ukrayna'ya makine ihracatı 67,7 milyon dolarda kalırken, yüzde 17,5 artışın yaşandığı Rusya'ya yapılan makine ihracatı 250 milyon dolara yaklaştı” diye konuştu.

Küresel makine ticaretinde rekabetin temel koşullarının Almanya'da belirlendiğinin altını çizen Karavelioğlu, yılın tamamında bu ülkeye yapılan ihracatın 3 milyar doları aşmasını beklediklerini kaydetti.

Rusya’nın doğalgaz satışını durdurma ihtimalinin bile AB genelindeki telaşı ve enflasyonu kamçıladığını söyleyen Kutlu Karavelioğlu,  “Küresel tedarik anlayışı, süratle bölgesel tedarik anlayışına doğru evriliyor ve bu duruma yönelik tedbir ve girişimlerin büyüklüğü bu paradigma değişikliğinin kalıcı olacağına işaret ediyor. Türkiye mevcut pozisyonunu koruyabildikçe bütün gelişmeler lehimize olacaktır” dedi.

Almanya’da satın almacıların anketinde Alman firmalarının tedarik radarını öncelikle Türkiye’ye yönelttiklerini gösterdiğini vurgulayan Karavelioğlu, “Ankete katılan Alman işletmelerin yüzde 75’i olası bir doğalgaz ambargosu gündeme geldiğinde kendilerinde ve iç tedarikçilerinde üretimin tamamen duracağına inanıyor. Satınalmacılar işlerini garanti altına alabilmek için AB ülkeleri dışında, en önemli tedarik merkezi olarak Türkiye’yi görüyorlar” şeklinde konuştu.

“Rekabet gücünde zafiyet olmaması için ucuz finansman gerekecek”

Türkiye’nin AB yeşil mutabakatına uygun üretime öncelik vermesi gerektiğine değinen Karavelioğlu, “Yeni gelen siparişleri karşılamak üzere gereken hammadde temini için dövize ihtiyacımız giderek artacak. Artan maliyetlerin rekabet gücümüzde zaafa yol açmaması için de finansmana kolay ve ucuz erişmemizi sağlayacak yeni açılımlar gerekecek. Bu kritik süreçte kamunun açık desteğini alacağımızdan şüphemiz yok” değerlendirmesinde bulundu.

Kutlu Karavelioğlu, makine ihracatının son 12 aylık dönemde ise yüzde 22’lik artışla 23.4 milyar dolara yükselirken, ithalatın yüzde 14.5 artarak 34.5 milyar dolara çıktığını bilirdi.

Üretim artışının yüzde 32 olduğunu da ifade eden Karavelioğlu, bu gidişin korunabilmesi halinde makine dış ticaretinde verilen açığın 10 milyar doların altına inebileceğini vurguladı.