Selka Hazır Beton’dan üç boyutlu teknoloji ile beton devrimi

Eskişehir ve Kütahya’daki tesisleriyle bölgenin lider hazır beton firması konumunda bulunan Selka Hazır Beton, sektöre yön veren bir adım daha atarak üç boyutlu beton yazıcı teknolojisini Türkiye’ye kazandırdı. Selka Hazır Beton Yönetim Kurulu Başkanı Yenal Kaya, bu teknolojiyle sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde de büyük projelere imza atmayı hedeflediklerini belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Selka Hazır Beton’dan üç boyutlu teknoloji ile beton devrimi

ABDULLAH SÖNMEZ / ESKİŞEHİR

Eskişehir ve Kütahya’da beş hazır beton tesisi ve iki kırma taş ocağı ile faaliyet gösteren Selka Hazır Beton, sektörde 30 yılı aşkın tecrübesiyle dikkat çekiyor. Yıllık yaklaşık 500 bin metreküp üretim hacmine sahip olan firma, tamamen yerli sermaye ile Türkiye’nin özel sektördeki ilk üç boyutlu beton yazıcı yatırımını gerçekleştirdi. Selka, inşaat sektöründe çığır açacak bu yatırımıyla, geleneksel inşaat yöntemlerine alternatif bir çözüm sunarak sektördeki öncü konumunu daha da güçlendirmeyi hedefliyor.

Son yıllarda odaklandıkları üç boyutlu beton yazıcı teknolojisinin, geleneksel yöntemlere kıyasla çok daha hızlı ve maliyet açısından avantajlı olduğunu vurgulayan Selka Hazır Beton Yönetim Kurulu Başkanı Yenal Kaya, "Bu yazıcı sayesinde geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek inşaat ve mimari tasarımlarını maksimum uyumla hayata geçiriyoruz. Ayrıca, üretim sırasında iş gücü ihtiyacı ciddi ölçüde azalıyor ve insan hataları en aza indiriliyor" ifadelerini kullandı. Bu teknolojinin sunduğu olanakların yalnızca maliyet ve hızla sınırlı kalmadığını, çevre dostu bir yapı sunduğunu da dile getiren Kaya, "Üretimde daha az malzeme kullanıyoruz ve bu da hem sürdürülebilirlik açısından hem de çevreye olan katkısı bakımından önemli. Atık miktarını en aza indirerek çevre dostu bir üretim sağlıyoruz" diye konuştu.

haber-gorseli-esmo.jpg" alt="" width="1280" height="672" />

Üç boyutlu yazıcının işçilik ve kalıp ihtiyacını ortadan kaldırdığı göz önünde bulundurulunca duvar malzemelerine alternatif ürünler geliştirmeyi planladıklarını açıklayan Kaya, “İlk etapta bir bina oluşturmak yerine, binaların estetik anlamda değer kazanmasını sağlayacak bir takım çalışmalar yapıyoruz. Pazara estetik özelliklere sahip yapı tamamlayıcısı bir yan ürün sunmayı planlıyoruz. Bu teknolojiyle küçük evler, barınaklar, köprüler, parklar ve hatta sanat objeleri üretmek mümkün. Şu an bu alanlarda çalışmalarımızı yoğunlaştırmış durumdayız” dedi. Üniversitelerle yürüttükleri iş birliğinin büyük katkı sağladığını ve akademinin sürece dahil olmasının inovasyon açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Kaya, "Ülkemizin önde gelen üniversitelerinden profesörlerle birlikte çalışarak sanayi ve akademinin iş birliği içinde süreçleri yürütmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu iş birliği sayesinde ürünlerimizi daha hızlı ve etkili şekilde geliştirme imkanı buluyoruz" dedi.

Uzun vadede hedef global pazarda söz sahibi olmak

Üç boyutlu beton yazıcıların ticari amaçların ötesine geçerek sosyal sorumluluk projelerine de katkı sağlayacağını düşündüğünü ifade eden Yenal Kaya, özellikle afet durumlarında kullanılabilecek barınaklar, hayvanlar için dayanıklı beton kulübeler, parklar için banklar ve taksi durakları gibi kamusal yapılar geliştirmeyi planladıklarını söyledi. Yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde de bu teknolojiyi yaygınlaştırmayı hedeflediğini sözlerine ekleyen Kaya, "Üç boyutlu beton yazıcı teknolojisi sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde büyük bir potansiyele sahip. Amacımız, bu teknolojiyi kullanarak global pazarda da söz sahibi olmak. Çünkü beton, medeniyetin bir simgesi olarak her zaman kalacaktır" dedi.

İmar hataları inşaat sektörünü zorluyor

Eskişehir’de inşaat sektörünün imar alanlarının kısıtlılığı nedeniyle ciddi bir krizle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Yenal Kaya, şehirde yeni alanların açılmamasının mevcut bölgelerde aşırı yoğunluk ve artan fiyatlar gibi sorunlara yol açtığını söyledi. Eskişehir’deki bu sıkıntının temelinde imar hatalarının yattığını vurgulayan Kaya, "İnşaat alanları dışa açılmadıkça, şehir içinde bir balon etkisi yaratıyor. Fiyatlar yükseliyor, nüfus yoğunluğu artıyor, bu da trafik ve sosyal alanlarda ciddi sorunlara yol açıyor. Kentte yeni yaşam alanlarının oluşturulmasının sektörün gelişmesi açısından elzem olduğunu düşünüyorum. Kentsel dönüşüm tarafında ise özellikle şehrin ana caddelerindeki eski binalar hem yapısal hem de zemin sorunlarıyla karşı karşıya.  Vatandaşlar elbette daha güvenli binalarda oturmak ister, ancak müteahhitlerin de bu işten menfaat sağlaması gerek. İki tarafın mağduriyetini karşılayacak bir uzlaşı ile bu projelerin hızlanması gerekiyor" açıklamasında bulundu.

Şirket Haberleri