Adana Uluslararası Lezzet Festivali, bu kez milyonlara ulaştı

Binlerce yıllık bir tarih. Bereketli topraklarında yaşayan birçok uygarlığın bıraktığı kültürel zenginlik. Yetişen yüzlerce sanatçı, sanayici; pişirilen kebaplar ve yerel yemekler… 4. Uluslararası Lezzet Festivali için bir kez daha Adana’daydık ve bu güzel şehirden yine memnun ayrıldık.

“İlham Veren Tüm Renkleriyle” temasıyla pandemi koşullarına uygun olarak gerçekleştirildiği için “Türkiye’nin İlk Dijital Gastronomi Festivali” olma özelliği taşıyan 4. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, lezzet dolu bir programla sürdü ve final yaptı. Festival; geleneksel mutfak zenginliğini yansıtan mutfak atölyeleri, gastro şovlar, tadım oturumları, söyleşiler, kentin önde gelen lezzet markalarının hikâyeleri ile 3 gün boyunca dijital dünyada ilgi odağı oldu…

Sarımsaklı köfteden şalgama, halkadan karakuş tatlısına, şırdandan kırkata Adana lezzetlerini farklı mekânlarda yine tattık, yine Adana'ya ünlü şefler geldi, hünerlerini yarıştırdı ancak bu kez zorunlu nedenlerle etkinlikler halka açık değildi. Hatırlıyorum, geçen sene 300 bin kişi katılmıştı, festival alanında iğne atsanız yere düşmüyordu.

Bu yıl festival öncesi yapılan toplantılarda şöyle bir karar alındı: Hiç yapılmamaktansa dijital yapılması iyidir… Sonuçlar ortaya koydu ki gerekli tedbirler alınırsa, her şey koşullara uygun planlanırsa salgın döneminde de başarılı çalışmalar yapmak mümkün. Festival sonrası veriler şöyle açıklandı:

7 milyonun üzerinde gösterim, 670 bini aşan etkileşim.

Gün gün etkinlikler

Festival, Merkez Park’ta gerçekleştirilen açılış töreni ile başladı. Etkinliğin ev sahipliğini yapan Adana Valisi Süleyman Elban, “Adana, tanıtılması, anlatılırken detaylarına ve inceliklerine değinilmesi gereken çok özel bir mutfağa sahip. Mevsim güzelliğinden dolayı 12 ay boyunca sebze ve meyve çeşitliliği olan, 450’nin üzerinden endemik bitki türü barındıran Torosları ile çok özel bir coğrafya. Tüm bu ürünleri sokak lezzetlerimiz ve mutfağımızın her alanında kullanıyoruz. Adana’nın tarihten süzülen kadim bir kültürü ve mutfağı var. Bir yandan da birçok ülke ve şehirden gelen insanların buluştuğu bir kavşak noktası. Dolayısıyla mutfak kültürü de tüm bu zenginliklerle etkileşerek gelişmiş. Lokman Hekim’in Seyhan ve Ceyhan Nehri üzerindeki Misis Köprüsü’nün olduğu bölgede yetişen bir ot ile ölümsüzlük iksirini bulduğu söylenir. Şifalı bitkilerimiz Adana Mutfağına halen şifa vermeyi sürdürüyor” dedi.

Festivalin ilk etkinliği, “etin profesörü” olarak tanınan Cüneyt Asan’ın açılış şovuydu. Asan, Adana kebabında kullanılan eti hazırlarken kesme ve pişirme tekniklerini de anlattı.

Ertesi gün Sahrap Soysal ve Ebru Baybara Demir şefler, Adana’nın tek kadın kebap ustası Melek Kıyan’la mangal başına geçerek Adana kebabı yaptılar. Şef Hazer Amani, Adana Müzesi’nde kurulan standta Adanalı Şef Bedia Gücüm ile Azerbaycan’ın Şah pilavını, şalgam ve biber gibi yerel ürünlerle pişirdi. Şef Yunus Emre Akkor ise Adana patlıcanı ile Şeyh-ül Mahşi hazırladı. Ona eşlik eden Adanalı Şef Nurşen Aksoy’un yemeği ovalamaç ve dulavrat çorbasıydı. Şef Koray Türk’ün menüsü kinoalı bahar cacığı, şef Orhan Demirok’unki ise Bodrum pazarından getirdiği malzemelerle Adana’nın pul biber, nar ekşisi ve sumağını birleştirdiği kuzu sırt idi.

Festivalin sunumlarından birisi Le Cordon Bleu’nun Fransız Şefi Luca De Astis’in, Adana kebap ilhamıyla yorumladığı portakallı ördekti. Mezeleriyle de tanınan Adana mutfağında zeytinyağlılar unutulmamıştı. Komili degüstatörü ve Ayvalık Operasyon Müdürü Mehmet Cavlı, konuklarıyla birlikte bir zeytinyağı tadımı gerçekleştirdi.

Et ve barbekü denildiğinde akla gelen isimlerden Amerikalı şef, yazar ve televizyon yıldızı Steven Raichlen, ABD Miami’den etkinliğe katıldı. Izgara üzerine otuzdan fazla kitabın yazarı, Japonya’dan Amerika’ya birçok ülkede televizyon şovları yayınlanan Raichlen, pek çok kez Türkiye’yi ziyaret ettiğinden bahsetti ve Türkiye’yi çok sevdiğini söyledi.

Festival izleyicileri şef Türev Uludağ sunuculuğunda Perulu şef Bruno Santa Cruz ve İtalyan şef Matteo Bertuletti eşliğinde Lezzet Durakları’nı gezdi. Aliye Gümüş sunuculuğunda gerçekleşen “Adana Yerel Yemekleri Atölyesi”nde ise Adanalı kadınların geleneksel mutfak zenginliğini yansıtan yemek yapımları yer aldı. İzleyiciler ayrıca; yöreye özgü ürünlerin hasat ve üretim süreçleri ile sokak lezzetlerini yakından tanıma fırsatı buldu. “Master Chef Türkiye” adlı televizyon program şefleri de kenti ziyaret etti.

Lezzet mekânları

Bizler de fırsat buldukça şehri dolaşıp özlediğimiz mekân ve lezzetleriyle buluştuk. Gittiğimiz lezzet mekânları arasında Özel Restoran Hadırlı, Bedesten Kebap, Ciğerci Mahmut, Onbaşılar, Şırdancı Kemal, Doğan Kaymaklı, Ali Göde şalgam suyu fabrikası yer alıyordu.

Son gün ziyaret ettiğimiz Tanrıverdi çiftliğindeki yaşlı, dev Akasya ağaçlarının arasında uzanan yolu, onlarca metre yüksekliğindeki palmiye sırasını, özel bir hikâyesi olan gül bahçesini hiç unutmayacağım, belki başka bir yazı konusu olurlar…