Fikirlerin, tatların ve geleceğin kesişme noktası

Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD), 8 Ekim’de AKM’de düzenlenecek 5. Global GastroEkonomi Zirvesi'nde, gastronomiyi kültür, ekonomi ve toplumsal dönüşüm ekseninde yeniden konumlandırıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Fikirlerin, tatların ve geleceğin kesişme noktası

Fikirlerin, tatların ve geleceğin kesişme noktası - Resim : 1

Gastronomi artık yalnızca bir tat değil; ekonomiyle, kültürle, doğayla ve insan hikâyeleriyle kesişen bir kalkınma modeli. 8 Ekim’de Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) beşinci kez düzenlenecek Global GastroEkonomi Zirvesi, bu dönüşümü “Kesişme Noktası” temasıyla ele alıyor. Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) ev sahipliğinde gerçekleştirilecek zirve, gastronomiyi yenilikçi ekonomilerin, kültürel mirasın ve toplumsal dönüşümün merkezine yerleştiren vizyoner bir platform sunacak.

Duyular, hafıza ve doğa

“Kesişme Noktası” yalnızca yolların birbirini kestiği bir yer değil; duyuların, hafızanın, doğanın ve ekonominin birbirine karıştığı bir alan. Bu yıl zirve, gastronomiyi bu çakışma üzerinden yeniden okumayı öneriyor. Bir tat, bir ürün ya da bir sofra; hem geçmişi barındırır hem geleceği şekillendirir. Zirvenin ekseni, doğanın döngüselliğiyle insan hafızasının hatırlayıcı gücünü, damakta kalan bir iz üzerinden yeniden yorumluyor. Tat ile duygu, bitki ile coğrafya, hikâye ile strateji burada buluşuyor.

“Küresel ölçekte bir ekonomi”

TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer, gastronominin artık küresel ölçekte bir ekonomi yönettiğini vurguluyor:

“Bugün gastronomi sadece bir keyif alanı değil; milyarlarca dolarlık bir ekonomiyi yöneten stratejik bir sektör. Dünya genelinde gastronomi turizmi 1,1 trilyon dolar, yiyecek-içecek hizmetleri 3 trilyon dolar büyüklüğe ulaştı. Bu dev ekonomi, 357 milyon kişiye istihdam sağlıyor; dünyadaki her 10 çalışandan biri bu alanda görev yapıyor.”

Demirer, Türkiye’nin de bu küresel ekonominin önemli bir parçası olduğunu hatırlatarak şöyle diyor:

“2024 verilerine göre gastronomi sektörü 900 milyar TL büyüklüğe erişti, 2 milyona yakın kişiye istihdam yarattı. Yalnızca TURYİD bünyesindeki 350 marka, Türkiye’de 3 bin, yurt dışında 150’yi aşkın şubesiyle 150 binden fazla çalışan istihdam ediyor; yılda 200 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlıyoruz.”

Demirer’e göre bu tablo, gastronominin ülke ekonomisinde yalnızca bir tüketim alanı değil, üretimden istihdama uzanan bir değer zinciri yarattığını açıkça gösteriyor.

“Bir kalkınma modeli”

TURYİD Başkanı, yerel üreticilerin ve coğrafi işaretli ürünlerin menülerde daha fazla yer bulmasının, Türkiye’nin gastronomi markasını büyütmede kilit rol oynayacağını belirtiyor ve “beş yıl önce bu zirveyi başlatırken hedefimiz, gastronomiyi mutfaklardan çıkarıp üretimden ihracata uzanan bir kalkınma modeli olarak ele almaktı. Bugün bu vizyonun paylaşıldığını görmek büyük bir mutluluk” diyor.

“Gastronomiyi yeniden tanımlıyor”

TURYİD Başkan Yardımcısı ve Zirve Komitesi Başkanı Ebru Koralı, bu yılki temayı şöyle yorumluyor:

“Kesişme Noktası bizim için sadece bir tema değil, aynı zamanda gastronominin geleceğine dair bir yol haritası. Gastronomi artık kültürel diplomasi, sürdürülebilir kalkınma ve yaratıcı endüstrilerin merkezinde duran bir güç haline geldi. Bir tat, bir ürün ya da bir sofra; hem geçmişimizi barındırıyor hem de geleceğimizi şekillendiriyor.”

Koralı, zirvenin yalnızca sektörel bir toplantı olmadığının, disiplinler arası bir düşünme alanı sunduğunun altını çiziyor:

“Bir şefin tabağıyla bir sanatçının tuvali arasında, bir üreticinin emeğiyle bir ekonomistin verisi arasında fark yok. Hepsi aynı hikâyenin parçası. Biz bu yıl gastronomiyi yalnızca bir mutfak disiplini olarak değil, toplumsal hafızayı onaran, doğayla yeniden bağ kuran, ekonomik dengeyi gözeten bir yaşam biçimi olarak ele alıyoruz.”

Disiplinlerin sofrası

Koralı’nın da belirttiği gibi zirve, gastronomiyi farklı alanlarla buluşturacak.
Açılış konuşmasını Singapur’dan Ivan Bram yapacak; kültür, tarih ve sanatı iş modellerine entegre eden bir vizyoner olarak öne çıkıyor.
Gün içindeki etkinlikler arasında sanat tarihçisi Eylül Duruş, “Tatların Hafızası” başlıklı oturumda Proust’un madeleine kekinden “anne kurabiyesine” uzanan bir bellek yolculuğu sunacak.
Turizm Geliştirme Ajansı (TGA) iş birliğiyle “Bağ Yolları Turizmi” üzerine fikirler paylaşılacak; Urla ve Çeşme gibi bölgelerin uluslararası gastronomi rotalarına dahil edilmesi tartışılacak.
Bir diğer gündem maddesi ise Kapadokya’nın Michelin Rehberi’ne girmesi.
Koralı, bu konuyu “yerel değerlerin küresel kaliteyle buluşması” olarak değerlendiriyor:

“Michelin yıldızları sadece restoranlara verilmez; bir bölgenin hafızasına, üretim kültürüne ve tutkusuna verilir. Kapadokya bu anlamda Türkiye’nin yeni vitrini olacak.”

Gıda enflasyonu ve yeni gerçeklik

Zirve bu yıl, gastronominin ekonomik kırılganlıklarını da masaya yatırıyor.
Pandemiden bu yana gıda fiyatları genel enflasyonun çok üzerine çıktı; bazı ürünlerin mevsimi kısaldı, tedarik zincirleri kırılganlaştı. Demirer’in ifadesiyle “bugün bir restoran, aynı ekmeği ertesi gün aynı fiyata alamayacağını bilerek menü planlıyor. Gastronomi bu nedenle artık yalnızca yaratıcılık değil, aynı zamanda dayanıklılık işi.”

Hangisi?

Zirve, son yılların popüler kavramına yeni bir soru yöneltiyor:
“Sürdürülebilirlik gerçekten sürdürülebilir mi?”
Bu sorunun ardında hem çevresel hem de ekonomik kaygılar var. Gıdanın sera gazı salınımının yüzde 20–25’ine neden olduğu biliniyor. TURYİD bu bağlamda “yeşil ekonomi”nin ötesine geçerek “mavi ekonomi”yi — yani su ve deniz kaynaklarına dayalı sürdürülebilirliği — gündeme taşıyor. Ayrıca “sürdürülebilir turizm” yerine “onarıcı turizm” kavramı da tartışılacak. Bu anlayış, yalnızca tüketmeyen, tüketirken onaran, doğayı, kültürü ve toplumu birlikte yaşatan yeni bir ekonomik dil öneriyor. Ve tam bu noktada TURYİD, yeni bir kavramı gündeme getiriyor: “Türetici.” Artık yalnızca “tüketici” değil, sorumlu bir türetici olmanın zamanı. Türetici; paylaşan, yerel üreticiyle birlikte hareket eden, emeğe saygı duyan, elindekini koruyan ve çevresine değer katan kişi. Bu kavram, yalnızca gastronominin değil, geleceğin yaşam biçiminin de anahtarı olarak görülüyor.

Ortak fayda

Zirve, yalnızca fikir üretim platformu değil; aynı zamanda TURYİD’in sosyal ve ekonomik projelerine kaynak yaratan sürdürülebilir bir model. Derneğin gelir fazlaları, araştırmalara, sosyal sorumluluk projelerine ve sektör eğitimlerine yönlendiriliyor.
Bu yönüyle Global GastroEkonomi Zirvesi,hem entelektüel hem ekonomik bir dayanışma alanı.

Gastronominin geleceği için

5. Global GastroEkonomi Zirvesi, 8 Ekim’de AKM’de gastronomiyi yalnızca tabakta değil; üretimde, eğitimde, diplomaside ve bellekte yeniden tanımlayacak. Burada mesele yalnızca ne yediğimiz değil; nasıl ürettiğimiz, nasıl paylaştığımız ve nasıl hatırladığımız. Ve belki de günün sonunda hepimizin aklında aynı soru kalacak:
“Gerçekten sürdürülebilir miyiz, yoksa artık onarmamız mı gerekiyor — yoksa belki de türetmemiz mi?”

 

Yaşam Keyfi