Pera Müzesi’nin 20. yılına sinemayla kutlama
“Bütün O Sanat” film programı, sinemayla resim, müzik, dans ve toplumsal belleği buluşturuyor. 15 Ekim’de başlayacak gösterimler, sanatın yaşamla kurduğu çok katmanlı ilişkiye odaklanıyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, 20. yaşını sinemayla da kutluyor. Müzenin Film ve Video Programları kapsamında hazırlanan “Bütün O Sanat”, 15 Ekim– 18 Ocak 2026 tarihleri arasında Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleştirilecek.
20 filmden oluşan bu özel seçki, sanatın farklı disiplinlerle kurduğu ilişkileri beyazperdeye taşıyor; resimden müziğe, danstan fotoğrafa, tiyatrodan toplumsal hafızaya uzanan bir diyalog alanı yaratıyor.
Sanatın tüm halleri
Program, sanat tarihine iz bırakan figürlerin yaşam öykülerini anlatan biyografilerden, yaratım süreçlerini belgeleyen yapımlara, sinema ile sahne sanatlarının kesiştiği filmlerden sanatçının içsel dünyasına uzanan öykülere dek zengin bir yelpaze sunuyor.
Laura Poitras’ın Altın Aslan ödüllü belgeseli “Hayatın Tüm Acıları ve Güzellikleri”, fotoğrafçı Nan Goldin’in hem sanatsal hem aktivist mücadelesini gözler önüne sererken; Giorgio Diritti’nin “Saklanmak İstiyordum” filmi, ressam Antonio Ligabue’nin dışlanmış bir yaşamdan resme uzanan hikâyesini anlatıyor.
Miloš Forman’ın sekiz Oscar ödüllü başyapıtı “Amadeus” ile Derek Jarman’ın ışık ve gölge estetiğiyle örülmüş “Caravaggio”su, sanatın tutkuyla yıkım arasındaki ince çizgisini sinemaya taşıyor.

Yaratımın perde arkası
Programda, sanatçıların üretim süreçlerine odaklanan filmler de var.
Francis Ford Coppola’nın “Kıyamet” filminin kaotik çekim sürecini belgeleyen “Karanlığın Kalbi”, yaratımın karanlık yanını gözler önüne sererken; Bob Fosse’un “Ölümün Beşinci Safhası” filmi, sanat ile yıkım arasındaki ince çizgide dolaşan bir müzikal portre çiziyor.
Coen Kardeşler’in “Barton Fink”i Hollywood’un grotesk kulislerini mizahın karanlık tonlarıyla işlerken, Jean-Luc Godard’ın “Nefret”i sinema dünyasının arka planındaki yabancılaşmayı anlatıyor.
Toplumsal ve mekânsal hafıza
Sanatın politik ve toplumsal katmanlarını irdeleyen filmler de seçkide yer alıyor.
Mati Diop’un Altın Ayı ödüllü “Dahomey” filmi, sömürge döneminde Fransa’ya kaçırılan Benin hazinelerinin ülkesine dönüşünü izliyor.
Brezilyalı yönetmen Nelson Pereira dos Santos’un “Rio, Kuzey Bölgesi” filmi, samba müziğiyle sınıfsal eşitsizlikleri görünür kılıyor.
İranlı yönetmen Ali Asgari’nin ev hapsinde çektiği “Asit Bulutlarının Üzerinde” filmi ise bireysel direnişten politik bir anlatıya dönüşüyor.

Özel iki söyleşi
“Bütün O Sanat” programı, yalnızca film gösterimleriyle değil, iki özel söyleşiyle de zenginleşiyor.
Yönetmen Berna Gençalp, Türkiye sanat tarihinin öncü kadın figürlerinden Mihri Hanım’ın izini sürdüğü ödüllü belgeseli “Kim Mihri”nin ardından izleyicilerle buluşacak. Söyleşi, 22 Ekim Çarşamba saat 20.35’te gerçekleşecek.
Bir diğer buluşma ise Márta Mészáros’un otobiyografik üçlemesi “Günceler”in son filmi “Anne ve Babama Günce”nin ardından düzenlenecek. Sevgi Can Yağcı Aksel ile “Márta Mészáros Sineması Üzerine” söyleşi, 9 Kasım Pazar günü saat 17.10’da yapılacak.
Bir sanat kutlaması
Pera Müzesi, 20. yılında sinemayı yalnızca bir perde değil, sanatın tüm biçimlerinin yansıdığı bir yüzey olarak görüyor. “Bütün O Sanat”, bireysel üretimle kolektif hafıza arasındaki bağı, sanatın yaşamı dönüştürme gücünü ve sinemanın her sanatla konuşabilen dilini yeniden hatırlatıyor.
Film gösterimleri, indirimli müze giriş bileti ile izlenebiliyor.
Biletler Biletix üzerinden ya da Pera Müzesi resepsiyonundan temin edilebilir.
