Üç aylar orucu nedir? Üç ayların tamamında oruç tutulur mu?
Recep, şaban ve ramazanı kapsayan üç aylar 12 Ocak cuma günü başladı. Bu mübarek aylarda Müslümanlar birçok ibadetini gerçekleştiriyor. Bu ibadetlerden biri de oruç tutmak. Peki, üç aylar orucu nedir? Üç aylarda oruç tutulur mu? İşte merak edilen soruların yanıtları…
Müslümanlar için manevi bir yenilenme mevsimi olarak kabul edilen üç aylarda Kur'an-ı Kerim okuma, sadaka verme ve oruç gibi ibadetlere ağırlık veriliyor. Receb ve şâban aylarının tamamının oruçlu geçirilerek ramazanla birleştirilmesine üç aylar orucu denir. Üç ayların tamamında oruç tutulur mu? İşte detaylar…
Üç aylar orucu nedir?
Receb ve şâban aylarının tamamının oruçlu geçirilerek ramazanla birleştirilmesi “üç aylar orucu” şeklinde adlandırılır. Ramazan ayında kasten bozulan oruçtan dolayı yerine getirilmesi gereken iki aylık kefâret orucunun receb ve şâban aylarında tutularak böylece üç ayların oruçlu geçirildiği de görülmektedir. Üç aylar orucunun âdet haline gelmesinde, bu ayların faziletine dair Hz. Peygamber’den nakledilen rivayetlere dayanır.
Resûl-i Ekrem’in şâban ayında diğer aylara oranla daha fazla oruç tuttuğu, bazen de tamamını oruçlu geçirdiği hadis kaynaklarında yer almaktadır. Ancak Resûlullah’ın receb ve şâban aylarını birleştirerek aralıksız oruç tuttuğuna, böylece üç ayları oruçlu geçirdiğine dair sahih kaynaklarda herhangi bir rivayet mevcut değildir.
Üç aylarda oruç tutulur mu?
Bazı âlimler receb ayında oruç tutmayı müstehap kabul ederken bazıları, receb ayına özel bir kutsiyet atfedilmesi ve halkın bunu zorunlu bir ibadet şeklinde algılaması endişesiyle bu ayda oruç tutmayı sakıncalı görmüştür. Bir kısım âlimler de özellikle receb ayının tamamını oruçlu geçirmeyi hoş karşılamamıştır.
Şâban ayının büyük kısmını ya da tamamını oruçlu geçiren Hz. Peygamber ramazan dışındaki en faziletli orucun şâbanda tutulan oruç olduğunu ifade etmiştir. Bundan dolayı şâban ayında oruç tutulması çoğunluk tarafından mendup sayılıyor. Resûl-i Ekrem’in ramazan ayından başka hiçbir ayın bütününü oruçlu geçirmediğine dair hadislere ve şâbanın on beşinden sonra orucun terkedilmesine yönelik rivayetlere dayanan bazı âlimler, orucu farz olan ramazan ayına şevkle girmeyi zorlaştıracağı düşüncesiyle bu ayın ikinci yarısında oruç tutmayı mekruh görmüştür.