ABD Başkanı Trump talip olmuştu: 2025 Nobel Barış Ödülü'nün sahibi kim olacak?
2025 yılı Nobel Barış Ödülü’nün sahibi bugün açıklanacak. Ödüle uzun süredir talip olan ABD Başkanı Trump, Gazze'de ateşkes anlaşmasına varıldığını duyurmuştu. Ancak Nobel Komitesi'nin açıklamayı, bu gelişmeden bir gün sonra yapacak olması, zamanlamanın gecikmeli olduğu ve Trump'ın diplomatik hamlesinin ödül sürecine gölge düşürebileceği yorumlarına yol açtı.
Norveç Nobel Komitesi, bu yılki ödülün sahibini Türkiye saatiyle 12.00'de kamuoyuna duyuracak.
Ancak Trump'ın her iki tarafa yaptığı baskı anlaşmada önemli bir rol oynasa da, anlaşma büyük ihtimalle geç kaldığı için Nobel Komitesi tarafından dikkate alınmayacak.
Beş üyeli komite son toplantısını pazartesi günü yapmış ve seçimlerinin nedenini açıklayan bildiriye son şeklini verdi. Komite kararını genelde, son toplantıdan birkaç gün önce vermiş oluyor.
Tarihçi ve Barış Ödülü uzmanı Asle Sveen AFP Haber Ajansına yaptığı açıklamada "Gazze anlaşmasının kesinlikle 2025 için bir önemi olmayacak. Nobel Komitesi kararını verdi" derken, "Trump bu yılki ödülü alamayacak. Bundan yüzde 100 eminim" dedi.
Trump perşembe günü Nobel Barış Ödülü konusundaki bir soruya "Ne yapacaklarını gerçekten bilmiyorum. Fakat şunu biliyorum, hiç kimse 9 aylık bir sürede sekiz savaşı çözmedi. Sekiz savaşı durdurdum. Bu daha önce hiç yapılamadı" yanıtını ve Gazze'deki savaşın "aralarındaki en büyüğü" olduğu vurguladı.
388 kişi ve kuruluşun aday gösterildiği bu yılki ödülü kimin alacağı konusunda spekülasyonlar yoğun. Açık bir favori olmadığı için Oslo'da çeşitli isimler ele alınıyor.
Sudan'daki savaş ve açlığa katlanmalarında insanlara yardımcı olmak için yaşamlarını riske atan gönüllüler ağı Acil Durum Tepki Odaları adı geçen bir kuruluş. Kremlin karşıtı siyasetçi Aleksey Navalni'nin eşi Yulia Navalnaya'nın ve seçim gözlem kuruluşu Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu da şanslı görülenler arasında.
BBC'nin derlediği habere göre Nobel Komitesi, ödülü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ya da UNHCR veya BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu UNRWA'ya ödül vererek ABD'nin eleştirilerine yol açabilecek bir seçim de yapabilir.
Nobel Edebiyat Ödülü Macar yazara
Bu yılın Nobel Edebiyat Ödülü, Macar yazar László Krasznahorkai'ye layık görüldü.
71 yaşındaki Krasznahorkai'nin "Savaş ve Savaş", "Şeytan Tangosu", "Direnişin Melankolisi" gibi Türkçeye çevirilen kitapları bulunuyor.
Yapılan duyuruda ödülün Krasznahorkai'ye "apokaliptik terörün ortasında sanatın gücünü yeniden teyit eden, etkileyici ve vizyoner eserleri" nedeniyle verildiği söylendi.
Krasznahorkai, 2015 Man Booker Uluslararası Ödülü ve 2013'te dünyanın sonunu anlatan postmodern romanı Şeytan Tangosu ile En İyi Çeviri Roman Ödülü dahil olmak üzere birçok edebiyat ödülü kazandı.
Krasznahorkai, Imre Kertesz'in ardından bu ödülü kazanan ikinci Macar yazar oldu.
Geçen yıl Güney Koreli Han Kang ödüle layık görülmüş ve bu ödülü alan ilk Asyalı kadın olma unvanını almıştı.
Nobel Edebiyat Ödülüne şu ana kadar layık görülen 121 kişinin sadece 18'i kadın ve Asya ve Ortadoğu dillerinde yazanların sayısı da çok düşük. Afrika dillerine ise henüz hiç ödül verilmedi.
Türk romancı Orhan Pamuk da 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü.
8 Ekim'de açıklanan Nobel Kimya Ödülü ise, metal-organik çerçeveler üzerine çalışmaları için Susumu Kitagawa, Richard Robson ve Omar M. Yaghi'ye verilmişti.
Üç bilim insanının araştırmaları iklim değişikliğiyle mücadelede yardımcı olabilecek karbondioksit yakalamayı ya da plastik kirliliğini kimya yoluyla azaltmayı hedefliyor.
Japon bilim insanı Prof. Kitagawa Japonya'daki Kyoto Üniversitesi'nde, İngiliz bilim insanı Prof. Robson Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'nde, Filistinli bir ailenin çocuğu olarak Ürdün'de doğan Prof. Yaghi ise ABD'deki California Üniversitesi'nde görev yapıyor.
Profesör Kitagawa, haberin kendisine bildirildiği basın toplantısına telefonla bağlanarak "Çok onur duydum ve çok mutluyum, çok teşekkür ederim" dedi.
Üç kazanan, toplam 11 milyon İsveç kronu (yaklaşık 49 milyon TL) tutarındaki ödülü paylaşacak.
Üç bilim insanı, moleküllerin biraraya getirilerek nasıl yapılar oluşturabileceğini çalışıyor. Nobel komitesi bu araştırmayı "moleküler mimari" olarak tanımladı.
Araştırmalarında, moleküller arasında geniş boşluklar bırakarak, gazların ve diğer kimyasalların bu boşluklardan akmasına imkân tanıyacak yapılar inşa etmenin yolunu buldular. Bu yapılara "metal-organik çerçeveler" deniyor.
Geçen yıl Nobel Kimya Ödülü, yaşamın yapı taşları olan proteinler üzerine yaptıkları çalışmaları için Demis Hassabis, John Jumper ve David Baker'a verilmişti.
Fizik ödülü kuantum keşfine layık görüldü
2025 Nobel Fizik Ödülü, elektrik devrelerinde makroskopik kuantum tünelleme ve enerji kuantizasyonunu ortaya koyan çalışmalarından dolayı İngiliz John Clarke, Fransız Michel Devoret ve ABD'li John Martinis'e verildi.
California'da görev yapan üç bilim insanı, yaptıkları deneylerle kuantum dünyasının sıra dışı özelliklerinin yalnızca atom altı parçacıklarda değil, gözlemlenebilir büyüklükteki sistemlerde de ortaya çıkabileceğini kanıtladı. Geliştirdikleri düzenek, kuantum mekaniğinin öngördüğü şekilde enerjiyi belirli aralıklarla emip yaydığını gösterdi.
Geçen yıl Nobel Fizik Ödülü, yapay sinir ağları üzerine çalışmalarıyla makine öğrenimine öncülük eden ABD'li John Hopfield ile "yapay zekânın babası" olarak bilinen İngiliz asıllı Kanadalı Geoffrey Hinton'a verilmişti.
Nobel Tıp Ödülü bağışıklık araştırmalarına gitti
Tıp alanındaki ödül 6 Ekim Pazartesi günü Amerikalı araştırmacılar Mary E. Brunkow ve Fred Ramsdell ile Japon bilim insanı Shimon Sakaguchi'ye verildi.
Üç bilim insanı, bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırmasını önleyen "periferik bağışıklık toleransı" mekanizmasını keşfederek yeni bir araştırma alanının temelini attı.
Nobel komitesi, bu buluşun kanser ve otoimmün hastalıklar için yeni tedavilerin geliştirilmesine kapı araladığını vurguladı.
Ödülün açıklandığı süre zarfında elektriğin olmadığı bir doğa yürüyüşünde olan Dr. Fred Ramsdell haberi tam 20 saat geç aldı.
Nobel Tıp Ödülü geçen yıl, "mikroRNA'nın keşfi" nedeniyle ABD'li Victor Ambros ve Gary Ruvkun'a layık görülmüştü.



