Hükümete tarife savaşı çağrısı! ÖZ İPLİK İŞ: Hazır giyimde koruma duvarları kaldırılmalı
ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı ve sonrasında Çin haricindeki ülkeler için 90 gün süreyle ertelediği tarifelerle ilgili belirsizlik Türk İş dünyası ve iş örgütlerini tedirgin ediyor. ÖZ İPLİK İŞ Genel Başkanı Rafi Ay, hükümete çağrıda bulunarak, "Türkiye bir an önce tarife savaşlarına hazırlanmalı, hazır giyimde koruma duvarlarını kaldırmalıdır" dedi.
ÖZ İPLİK İŞ Genel Başkanı Rafi Ay, ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı ve sonrasında Çin haricindeki ülkeler için 90 gün süreyle ertelediği tarifelerin geleceğinin henüz belli olmadığını hatırlatarak, bu dönemin Türk hazır giyim sektörü ve emek sorunlarının çözümü için fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Türk hazır giyim sektöründe endişeler artıyor
ABD’nin koruma duvarlarını yükseltmesinin göreli olarak Türkiye’nin daha düşük gümrük tarifesine tabi olması yoluyla fırsat söylemlerinin yapıldığını belirten Rafi Ay, kâğıt üzerinde bu görülse de Türkiye açısından başka risklerin doğduğunu vurgulayarak, "Trump tarifelerinin geleceği henüz kesin değil ama uygulamaya alınırsa Türk hazır giyim sektörüne etkisi kağıt üzerinde göründüğü gibi olmayabilir" dedi.
"Türk işçisi üstüne düşeni yaptı, yapıyor"
Rafi Ay, tekstil, hazır giyim ve deri sektöründe emek sorunlarının giderek derinleştiğini, örgütlenmenin tek çözüm olduğu bir ortamda, işçinin örgütlenmesine karşı tutumun devam ettiğini hatırlatarak şunları kaydetti:
"Biz emek örgütüyüz. Çalışırız, üretiriz ve ürettiğimizden hak ettiğimizi isteriz. Herkes kendine yontuyor ama bu ülkenin sanayileşmesinde öncü rol oynayan tekstil ve hazır giyim sektörü işçinin, emekçinin çalışmasıyla büyümüştür. Biz becerikliyiz, biz çalışkanız bu sayede Türkiye’ye sipariş geliyor, yoksa işverenin kara kaşına, kara gözüne gelmiyor. Türlü bahaneler, türlü türlü gerekçelerle sektörde örgütlenmenin önünü tıkayanlar, tüm uyarılara rağmen markalaşmayanlar, sektörün katma değeri için, yüksek değerli ürünler, örgütlü, emeğin hakkını veren, insan onuruna yaraşır iş ortamı sağlayan sendikalı, toplu sözleşmeli çalışma biçimi tek çıkar yoldur. Bu olursa sektör markalaşır, katma değerli ürünlere yönelir. Tek yol bu, başka yol aranmasın. Risklerle dolu bir döneme giriyoruz. Bunun öncesinde uyarıyoruz, hatırlatıyoruz. Türk işçisi üstüne düşeni yaptı, yapıyor, geleceğimize dair tüm sorumluluk işverenin ve ekonomiyi yönetenlerindir. İşçiyi yok saydırmayız, tarihe yaptıklarınızı tek tek not düşeriz."
"Türkiye’ye verilen markalı ürünlerin siparişlerinde azalma var"
"Her sene bu ülkenin insanına tekstil, hazır giyim ve deri olarak 20 milyar dolardan fazla net döviz sağlıyoruz, bu Türk işçisinin sayesinde" diyen Ay, ertelenmiş olsa da Trump tarifelerinin Türkiye üzerindeki riski gösterdiğini belirterek, "Markalaşma, yüksek katma değer, yüksek gelir ve işçinin-emekçinin hakkını veren, örgütlü toplu sözleşmeli sektör dedik. Şimdi riskin ucu göründü. Türkiye’ye verilen markalı ürünlerin siparişlerinde azalma var. Daha da kötüsü, Türkiye’deki hazır giyim üreticileri başka ülkelerde yatırıma başladılar. Mevcut durumda, bu markaları biz üretiyoruz, ihraç ediyor ya da Türkiye’de satılıyordu. Şimdi bu olgu bozulursa, Türkiye’de üretim kalmadığı gibi, bunları yurt dışından ithal edeceğiz. Her yıl sektörün tamamında elde edilen 20 milyar dolar, sadece hazır giyimde 15 milyar dolarlık dış ticaret fazlası, bir anda ithalata dönüşebilir. Peki bunun tarifelerle ilgisi ne? ABD pazarına satılan hazır giyim ürünleri, ABD dışı pazarlarda üretilen markalar. Trump’ın açıkladığı tarifelerde en yüksek oranlar, ABD için hazır giyim üreten ülkeler. O markalar, Türkiye dışında ürettirdiği ürünleri ABD pazarına satmakta zorlanacağı için Pazar arayacak. O ülkelerin bazılarıyla Türkiye’nin serbest ticaret anlaşması var ya da Türkiye o ülkelere düşük tarife uyguluyor. Ya da en azından ABD kadar uygulamıyor. ABD’den tarife yiyen her ürün kendine yeni pazar arayacak ve bu markalara aşina Türkiye dahil, bizim gibi ülkelere dönecekler. Fiyatlar da elbette makul olacak."
"Türkiye tarife savaşlarına hazırlanmalı, koruma duvarları kaldırmalıdır"
Genel Başkan Ay, taşıt araçlarında yaşanan durumun benzer bir senaryo içinde gerçekleştiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Türkiye otomotiv üreticisi bir ülke. Hem hafif ticari ağırlıklı olmak üzere binek araçları üretiyor, hem de ağır taşıtlarda üretimi olan bir ülke. Peki ne oldu? Türkiye’de hafif ticari otomobil üretimi ağırlıktaydı ve bir anda bazı markalar Türkiye üretimlerini başka ülkelere kaydırdı. Normal birey kullanımı için olan otomobillerde de üretim sınırlıydı. Üstüne bir de yeni teknoloji olan ve Türkiye’de üretimi olmayan elektrikli, hibrit otomobiller ağırlığı artınca bir anda binek otomobil ithalatı patladı. Neden patladı, çünkü Türkiye’de hafif ticari taşıt araçları satışları devam ettiği için, normalde kendi ürettiğinizi alırken, şimdi başkasının ürettiğini ithal etmeye başladınız. 2022’de Türkiye’nin binek otomobil ithalatı 7,9 milyar, 2023 18,2, 2024’te ise 17,7 milyar dolar. Hazır giyimde de benzer bir eğilimi görüyoruz. Türkiye’nin ithalatı artıyor. Eğer Türkiye işçisine, emeğine sahip çıkmazsa, üretimine sahip çıkmazsa, markalaşıp katma değeri artırıp, hakça bölüşüme başlamazsa olacak olan budur. Bugün ürettiğinizi yarın ithal etmeye başlarsınız. Türkiye bir an önce tarife savaşlarına hazırlanmalı, hazır giyimde koruma duvarlarını kaldırmalıdır."
"Dün küreselleşme teranesiyle Dünya Ticaret Örgütünü kuranlar bugün kendileri yıkıyor"
Ay, ülkelerin ticaret savaşı yanında, imalatçı kimlik kazanmak için de yarıştığını hatırlatarak, "Bu yabancı ülkelere kaçışı da bir sorgulamak lazım. Yakın zamana kadar hemen her ülke ‘yabancı sermayeyi çekmek için koruma uyguluyordu, garantiler veriyordu. Ancak, bu bizim gibi ülkeler için geçerli bir durum değil. Dünya eski dünya değil. Kimi kime şikâyet edeceksiniz. Dün küreselleşme teranesiyle Dünya Ticaret Örgütünü kuranlar bugün kendileri yıkıyor. O gittiğiniz ülkelerde sizi niye bağırlarına bassınlar. Özellikle hazır giyim için, iki gün sonra işi öğrendiklerinde, o ülkenin vatandaşları iş kuracak, sizin elinizdeki fabrikayı alacak. İsterseniz neler yaşadıklarını 90’lı yıllarda başka ülkelere giden perakendecilere, süpermarketçilere sorun" açıklamasında bulundu.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.