Kayısı zirai don nedeniyle büyük zarar gördü! Üretici destek bekliyor
Türkiye’de yaşanan zirai don üreticinin mahsulünde büyük hasara yol açtı. Tarımda son 11 yılın en soğuk afeti yaşanırken zirai donun büyük zarara yol açtığı kayısıda üreticiler destek bekliyor.
Türkiye'ye baharda gelen kış en büyük darbeyi tarımda vurdu. Çiftçiler zararı azaltma çabasına düşerken, üreticiler mahsuldeki zararını tespit etmeye çalışıyor.
Türkiye'nin batısından doğusuna kadar pek çok tarım alanı dondan etkilenirken kayısı üreticilerinden destek çağrısı geldi.
"Pozitif ayrımcılık bekliyoruz"
Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, zirai donun kayısıya büyük zarar verdiğini belirterek, deprem bölgesi olmaları nedeniyle desteklemelerde pozitif ayrımcılık beklediklerini söyledi.
Hasar tespit çalışmaları sürüyor
Ramazan Özcan, yaptığı açıklamada, 11 Nisan'da etkili olan kar yağışı ve soğuk hava sonrası zirai don yaşandığını anımsattı.
Özcan, her yıl yaklaşık 500 milyon dolarlık kayısı ihracatının gerçekleştirildiği Malatya'da Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) ekiplerinin sahada hasar tespit çalışmalarına devam ettiğini anlattı.
En çok etkilenen illerin başında Malatya geliyor
Zirai dondan 30'un üzerinde ilin etkilendiğini belirten Özcan, şöyle konuştu:
"En fazla etkilenen illerin başında Malatya'nın geldiğini düşünüyorum. Kayısı biliyorsunuz bir bölge ürünü, aslında civar illerin de ekonomik o anlamda ciddi anlamda gelir sağladığı bir ürün. Hasat döneminden bakımlarına, bakımdan ihracata, her anlamda çok ciddi insan iş gücü istihdamı sağladığımız bir ürün. Tabii yıllık hedefini 750 milyon dolara çıkardığımız bir ihracat potansiyeli olan bir ürün. Malatya, dünyada kuru kayısı ve yaş kayısı üretim merkezi olmuş. Dünyada önemli bir marka değeri almışsınız, Avrupa Birliği coğrafi işaret belgeli kayısı önemli bir ürün."
"Üretici Zirai don sonrası devletten destek bekliyor"
Zirai don sonrası devletten destek beklediklerini dile getiren Özcan, şöyle devam etti:
"Mutlaka hükümetimiz genel anlamda afetten dolayı bir karar çıkaracaktır ama biz özellikle deprem bölgesi olmamız hasebiyle pozitif ayrımcılık bekliyoruz. Pandemi ve hemen akabinde Elazığ merkezli Sivrice'de yaşadığımız 2020 depremi. Daha o depremin yaralarını sararken bir anda 2023 Şubat ayında yaşadığımız o asrın felaketi. Genel anlamda şehrin bütün ticari yapısını ve aksını aslında diri tutan bir tarım ürünü kayısı. Bu işin birinci mağduru ve aslında en çok zor durumda kalanı mutlaka ki üreticimiz ama bununla beraber esnafımız, tacirlerimiz, tüccarlarımız ki aslında Türkiye'nin kuru meyve ihracatı zarar gördü."
50 bine yakın aile gelir elde ediyor
Özcan, kentin Elazığ ve Kahramanmaraş depremlerinden etkilenmesiyle beraber zirai donla da üreticilerin zorlu bir sürece girdiğini dile getirdi.
Kayısının bölge halkının geçim kaynağında önemli bir yeri bulunduğunu ifade eden Özcan, "Bölgede her yıl birçok aileyi burada hasat döneminde misafir ediyoruz. Ürünlerimizin ihracatını yaparken fabrikalarımızda ciddi anlamda istihdam sağlıyoruz. Sadece 50 bine yakın ailenin ekonomik gelir elde ettiği bir ürünün dışında, Malatya ve bölge genel anlamda gelir elde ettiği bir ürünü kaybetti." diye konuştu.
"TARSİM zorunluluğu gelmeli"
Tarım sigortasının önemine dikkati çeken Özcan, şunları kaydetti:
"Tabii hadisenin ilk başından beri özellikle Tarım ve Orman İl Müdürlüğü genel tahkikat yapıyor, gelen ihbarlara göre pozisyonunu belirliyor. TARSİM sigorta kapsamlarını güncellemeli çünkü bu mevcut yönetmelikler, bu yaşadığımız fizyolojik sebep, sağanak yağmur geçişleri, dolu geçişleri şimdi de bu yaşadığımız afet, kapsam olarak bazen yönetmeliklere takılıyor ve üretici mağdur oluyor. Dolayısıyla yönetmelik değişikliğiyle TARSİM'i güncellemek gerekiyor ama bununla beraber de kesinlikle TARSİM zorunluluğu gelmeli. Her yıl devletimiz bu hadiselere karşı aslında zor durumda kalmamalı, üretici de zor durumda kalmamalı. Mutlaka TARSİM'in zorunlu sigorta DASK gibi zorunlu bir sigorta alanı açılmalı."
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.