“Seçim ekonomiye mesaj oldu, gelir dağılımı adaleti için hamle şart”

Uzmanlar ekonominin seçim sonrası olası hamlelerini ve görüşlerini, Nasıl Bir Ekonomi TV'de Ekonomi Masası programında değerlendirdi. 'Seçimin ekonomik bir mesaj' niteliği taşıdığını aktaran uzmanlar, gelir dağılımı adaleti için hamlenin şart olduğunu aktardı. Uzmanlar ayrıca, borsaya ilişkin beklentilerini de açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Seçim ekonomiye mesaj oldu, gelir dağılımı adaleti için hamle şart”

Yerel seçim sonuçlarını Ekonomi Masası’nda değerlendiren ekonomi ve yatırım uzmanları, seçim sonucunun ekonomide yaşanan sorunların yansıması olduğunu vurguladı. Ekonomi politikasında ve yönetimde değişiklik beklemeyen uzmanlar, erken seçimin de gündemde olmaması gerektiğine dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, ekonomideki sorunların çözümü için de enflasyon kadar gelir dağılımı da önem taşıyor.

ALB YATIRIM BAŞEKONOMİSTİ DOÇ. DR. FİLİZ ERYILMAZ:

Yola daha güçlü devam edilecek

Seçim farklı sonuçları ortaya koydu. Beklenenin ötesinde farklı bir sonuç gelmesinin temelinde de ekonomik gerekçeler olduğunu düşünüyorum. Seçim sonrası ekonomide iki temel konu öne çıkıyor. Seçimin faturası Mehmet Şimşek ve ekibine mi kesilir? Erken seçim gelir mi?

Bu iki başlık piyasalar ve borsalar açısından oldukça kritik olacak.  İlk konuda piyasada belirsizlik hakim olacağı için tartışmalar sürecektir ama çok etkileyeceği kanaatinde de değilim. Var olan politikalarla ve Mehmet Şimşek ile sıkı bir şekilde devam edileceği kanaatindeyim. Erken seçim tartışması da bir süre piyasalarda devam edecektir ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın balkon konuşmasına bakıldığında önümüzdeki 4 yılı “hazine değerinde” diye tabir etmesi net bir şekilde erken seçime kapıyı kapadığını gösteriyor.

Programa sıkı sıkı tutunmak zorundayız

Borsa’da seçim sonuçları dolayısıyla çarşamba gününe kadar piyasanın çok oturmasını beklemiyorum. Sürpriz bir sonuç çıkmasaydı bu hafta aşağıda 8500, yukarıda da 9500 dolayında bir endeks olacağını söylerdim. Açıkçası bu tartışmaların devam etmesi vatanın ve milletin hayrına olan şeyler değil. Bu ekonomi yönetimi ve programa sıkı sıkıya tutunmak zorundayız. Aksi bir durum bizi çok daha farklı bir konjonktüre götürür. Cumhurbaşkanı Erdoğan da  balkon konuşmasında bunu net bir şekilde söyledi.

Yola daha güçlü devam edileceğini düşünüyorum

Ben yola çok daha güçlü bir şekilde devam edileceği kanaatindeyim. Var olan politikalar çok daha güçlü bir şekilde uygulanmaya devam edecektir. “Seçim sonucunun ve bu iki başlığın olumsuz bir etkisi olur mu?” beklentisi var. Bugün volatilitesi çok güçlü bir gün olacaktır. Çünkü bugün Avrupa’da ve bazı küresel taraflarda piyasalar kapalı. İşlem hacmi de sığ olacağı için piyasa, olan biteni anlamaya çalışacaktır. Çarşamba günü de bayram öncesi kredili işlemler için son gün olacak. Dolayısıyla kredili işlemlerde daha güçlü bir pozisyon kapama  görebiliriz.

Volatilitesi güçlü bir endeks sürecek

Bu hafta volatilitesi yüksek bir hafta olabilir. Ama bayram sonrasında eski sürecimize geri döneceğimizi düşünüyorum. Eski süreçte ‘yeni normal’ bizi bekliyor olacak. Bu iyi haber. Yabancının gelip pozisyon alması, kredi not artışları gibi etkileri takip edeceğiz. Ama faizler arttığı için bunun borsa tarafındaki baskısını da göreceğiz. Aşağıda 8200, yukarıda da 9450 bandında volatilitesi güçlü bir endeksle yola devam edeceğimizi düşünüyorum.

Bu hafta enflasyon verisi gelecek. Martta aylık yüzde 3,5, dolayısıyla yıllık yüzde 69’a yükselen enflasyon rakamı göreceğiz. Küresel tarafta altın fiyatları dikkat çekti. Piyasanın açılmasıyla, haftayı 2233’ten kapatan altının 2260’a yükseldiğini görüyoruz. Altın haftayı 2260’tan açtıysa, genel olarak tarım dışı istihdam datası soğumayı gösterirse altın ve gümüş tarafında yükselişi daha hızlı görebiliriz.

TOPKAPI ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. ERHAN ASLANOĞLU:

Kaynak dolaylı vergi ile değil, kayıt dışı mücadele ile sağlanmalı

Seçim sonucu ekonomi ve ekonomi dışı birçok sorunun yansıması. Bu anlamda bakarsak çözüm için bir kapı da aralanmış görünüyor. Önümüzdeki süreçte bir değerlendirme sürecinin başlayacağı görülüyor. Tahminimiz de bu yönde. Bu sorunların ağırlaştığı döneme (2021 yılı yaz ayları) dönülerek, sonraki sürecin değerlendirilmesi gerekecek. Ancak ekonomi politikasında ve mevcut yönetimde bir değişiklik beklemiyorum. Gelir dağılımıyla ilgili sorunların, ücretle geçinenlerin, emeklilerin sıkıntılarının büyük oranda yansıması bu sonuç. Ama aynı zamanda iş dünyasının da yaşadığı sorunların bir yansıması. Enflasyonla mücadele bu sorunların çözümünün en temel unsuru. Bunun çok daha kapsamlı olması gerekiyor. Ancak gelir dağılımı da çok bekletilmeden çözüm için adım atılması gereken bir sorun. Büyümede, enflasyon odaklı gidersek başarılı olamayız. Gelir dağılımında da bir şeyler yapmak gerekecek. Mevcut yönetimden bu yönde adım atması bekleneceğini düşünüyorum. Kayıt dışı ile mücadele edilerek, kaynağın buradan yaratılması önemli. Kaynağın dolaylı vergilerle değil, kayıt dışı ile mücadele ederek sağlanması gerekiyor.

Vatandaşın dövize yönelik kaygısı azalmalı

Ayrıca son 1-1,5 ayda dövize talep yaratan gelişmeler de bu sonucun açıklayıcısı olabilir. Kur güvenle ilgili bir sorunu yansıtır. Yerleşiklere çok ciddi bir talep oldu. Bu anlamda kur politikasının nasıl yürüyeceği de önemli olacak. Kur politikası, mevcut haliyle sürdürülmesi zor bir yapı. Yönetilen bir kur sistemimiz var. Bunu yine yönetmeliyiz ama farklı bir şekilde olmalı. Türkiye vatandaşlarının TL’ye dönebilmesi için daha güçlü para politikası gerekiyor. Belki süper bono gibi yeni araçlar gelecek. Fakat, vatandaşın dövizle ilgili kaygısının azalması lazım. İş dünyasının da ihracatla ilgili sıkıntılarının azaldığı bir noktaya gelmesi gerekiyor para politikasının.

Erken seçim konusunun hemen gündeme geleceğini düşünmüyorum. Öncelikle yaşanan sorunların çözümü için adımlar atılması beklenecek. Bu adımlar atılır ve sonuçlar alınırsa erken seçim konusu kapanır. Adım atılmaz ya da atılan adımlar sonuç vermezse, ekonomideki sorunlar daha da büyürse erken seçim gündeme gelebilir. Ama bunun için de 1 yıllık zaman var. Bu çerçevede piyasalar yine “bekle gör” modunda olacak.

YATIRIM FİNANSMAN DİREKTÖRÜ DR. NURİ SEVGEN:

 Ekonominin iyileşmesi için seçim gündemden çıkmalı

Yerel seçimde değişen iller, ilçeler, muhtarlıklar ekonomik durumu doğrudan etkilemiyor. Dolaylı olarak etkiliyor. Çünkü hükümet halen görevde ve “Politika değişikliği yapacak mı yapmayacak mı?” tedirginliği yaşanıyor. Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından anlaşılıyor ki ekonomi politikaları OVP’ye uygun şekilde devam edecek. Önümüzdeki dönemde bunu göreceğiz. Şu an için parasal sıkılaşmanın devam edeceği, enflasyonla mücadelenin süreceği yönünde görünüm var. Kurlarda büyük bir reaksiyon olmaması için elinden geleni yapacak. Ekonomi yönetimi bundan sonraki süreçte daha rahat edecektir, çünkü 2028’e kadar bir seçim olmayacağı aşikar. Artık Türkiye’nin erken seçim kaldıracak bir hali kalmadı. Öncelik ekonomi politikalarındaki detayların rasyonel bir şekilde halledilmesi olmalı. Böylece ekonomi düze çıkar. Seçim sonrasında konuşulur. Ekonomik belirsizliğin aşılması için en azından 2025’in sonuna kadar seçim konusu gündemimizde olmamalı.

Kamu tasarrufları ne olacak?

Parasal ve mali tarafta bir değişim olmayacak. İşin bir de tasarruf tarafı var. Bu konuda ne olacağına bakmamız lazım. “Enflasyonla mücadele edilecekse kamu tasarrufları ne olacak? Bununla ilgili neler yapılacak? Bu konuyla ilgili bir paket açıklanacak mı? Bu sorulara odaklanacağız.

Bu birkaç hafta sonrasının konusu. Bugün ne olacak? Türkiye’nin dünyadaki görünümünde CDS’ler cuma günü ile hemen hemen aynı. Çok büyük değişiklik yok. SWAP’larda da çok büyük değişim söz konusu değil. Bu da Türkiye’ye bakış açısında ekstrem bir değişim olmadığını gösteriyor. Yurtiçinde de borsa cuma günü yukarı yönlü önemli bir hareket yapmış. Bugün içinse çok iyi ya da çok kötü bir gidişat beklemiyorum. Yerel seçimlerden belli senetler, belli sektörler etkilenebilir. 8980-9000 civarı önemli bir destek, 9200-9250 bölgesi önemli direnç.

 

Ekonomi