TÇÜD: 4 milyon ton demiri, 4 ayda karşılarız

Deprem bölgesinde toplam çelik üretiminin yüzde 32'si gerçekleşiyor. Bölge tesislerinde bir aylık üretim kaybı olası.  Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, "Deprem bölgesinde yapılacak konutlar için 4 milyon ton inşaat demirini 4 ayda tedarik ederiz" dedi.

Reuters
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
TÇÜD: 4 milyon ton demiri, 4 ayda karşılarız

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen illerde yeniden inşa edilecek konutlar için ihtiyaç duyulan yaklaşık 4 milyon ton inşaat demirinin sektör tarafından 4 ay gibi bir sürede tedarik edilebileceğini söyledi. Yayan ayrıca bu süreçte inşaat demiri ihracatının kısmen de olsa öncelik olmaktan çıkabileceğini belirtti.

Türkiye'nin çelik üretiminin yüzde 32'sinin depremden etkilenen bölgedeki tesislerde gerçekleştiğini belirten Yayan, söz konusu tesisler toplamında 1 aylık üretim kaybının söz konusu olabileceğini; ancak bu kaybın diğer bölgelerdeki tesislerle çok rahat kompanse edilebileceğini ifade etti.

TÇÜD tarafından önceki gün üyelere gönderilen bilgilendirme yazısında, deprem bölgesinde tahrip olan binaların yenilenmesi için ihtiyaç duyulan yaklaşık 4 milyon ton inşaat demirinin önümüzdeki 3-4 ay içerisinde yurt içinden tedarik edilmesi ve inşaat demiri fiyatlarının döviz cinsinden sabitlenip sabitlenemeyeceği konularında bakanlar kurulu toplantısı öncesi derneğin görüşlerine başvurulduğu belirtilerek, çelik üreticilerinin bu konudaki görüşleri istenmişti.

"Tedarik konusudna sıkıntı görmüyoruz"

TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan Reuters'a yaptığı değerlendirmede, üye çelik üreticilerinin geri dönüşlerinin olumlu olduğunu ve tedarik konusunda bir sıkıntı öngörmediklerini belirterek, "Türkiye'nin yıllık 24 milyon ton civarı inşaat demiri üretimi var. Bunu rahatlıkla karşılayabiliriz" dedi ve ekledi: "Bir konut için 5,000 kilo inşaat demiri ihtiyacı esas alındığında, 4 milyon tonluk inşaat demiri 800,000 civarı konuta işaret ediyor. Bunların inşasında bahçe duvarı vs. gibi diğer alanları da dikkate aldığımızda kabaca 500,000-600,000 gibi bir konut sayısından bahsedebiliriz. Dolayısıyla burada başlangıçtaki 30,000 konut için değil, ihtiyacın tümünü kavramaya yönelik bir rakam söz konusu. Biz 4 aya göre hesabı yaptık, problem yok. 4 aydan biraz daha uzun bir süreye yayılırsa hiçbir problem olmayacak."

Fiyat dolar bazında sabitlenir mi?

Yayan, söz konusu süreçte inşaat demiri fiyatlarının dolar bazında sabitlenmesinin mümkün olup olmayacağı ile ilgili ise şöyle konuştu: "Döviz cinsinden fiyat sabitlemek emekle ilgili, yurtiçinden tedarik edilen kısımlarla ilgili söz konusu olabilir. Ama hurda ile ilgili olarak, oradaki fiyatları kontrol edemediğimiz için orada bir soru işareti var. O konu da görüşmeler sırasında anlaşılabilir.

"İhracat kısmen olumsuz etkilenebilir"

Konutların yeniden inşası çalışmaları kapsamında önceliklerinin iç piyasaya ürün tedariki olduğunu vurgulayan Yayan, bunun ihracata kısmen olumsuz yansıması olabileceğine işaret etti.

Yayan, "Bu söylenen takvim içerisinde belki inşaat demiri ihracatı tümüyle değil ama kısmen öncelikli olmaktan çıkar. Bizim için deprem kapsamında bir talep varsa, geri kalanı önceliğini kaybeder. Deprem birinci önceliğimiz" diye konuştu.

TÇÜD verilerine göre, Türk çelik sektörü 2021 yılında yüzde 40.4 milyon ton ile rekor üretim seviyesine ulaşmıştı. Sektör üretimi 2022'de ise Rusya-Ukrayna savaşının piyasalarda sebep olduğu daralma ve enerji fiyatlarındaki yüksek artış gibi nedenlerle yüzde 12.9 düşüşle 35.1 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. İhracat miktar bazında yüzde 23.5 düşüşle 15.1 milyon ton, değer bazında ise yüzde 15.7 düşüşle 13.9 milyar dolar oldu.

Üretimin yüzde 32'si deprem bölgesinde

Türkiye'nin çelik üretiminin yüzde 32'sinin Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen bölgedeki tesislerde gerçekleştirildiğini belirten Yayan, "Üretiminin yüzde 32'si yani 13 milyon ton civarı deprem bölgesindeki tesislerde gerçekleşiyor. Çalışanların işe dönmeleri, normal düzene geçmeleri için bir süre gerekecek. Dolayısıyla tesisler hemen tam kapasite ile üretime başlayamayacağı için burada ortalama 1 aylık üretim kaybı olabilir. Ama bu kayıplar diğer bölgelerdeki çelik kuruluşları tarafından karşılanabilir" diye konuştu.

Düşük talep nedeniyle zaten sektörde kapasite kullanım oranlarının geçen yılın ikinci yarısında yüzde 50'li seviyelere kadar düştüğünü, yılın tamamında da yüzde 63 seviyelerinde gerçekleştiğini belirten Yayan, diğer tesislerde boş kapasite olduğu için üretim anlamında problem yaşanmayacağını söyledi.

Yayan, deprem bölgesindeki çelik tesislerinde ise üretimin kademeli olarak hayata geçmekte olduğuna işaret ederek; üretime başlayanlar olduğunu, bir kısmının bu hafta başlayacağını, önümüzdeki hafta üretime başlayacaklar olduğunu söyledi.