Nikel stres testinden geçiyor

Geçtiğimiz yıl yüzde 40’tan fazla düşen fiyatlar ve buna rağmen Endonezya’da büyüyen üretim dalgası üreticileri domino taşı gibi deviriyor. Madenler kapanmasına rağmen fiyatlar baskı hissediyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Nikel stres testinden geçiyor

EVRİM KÜÇÜK

Geçtiğimiz yıl metal piyasalarının en kötü oyuncusu olarak yüzde 40’ten fazla değer kaybeden nikel fiyatlarındaki gerilemenin, maden şirketlerine faturası ağır oldu. 2023 yılında yaşanan çöküş birçok madenin kapanmasına neden oldu. Ancak dünyanın en büyük üreticisi Endonezya’nın üretimine devam ediyor olması küresel nikel piyasasındaki baskıları artıyor ve fiyatların güçlenmesine engel oluyor.

Nikel fiyatlarında uzun süredir devam eden düşüş, dünya çapındaki üreticilere stres testi yaptırıyor. Endonezya’dan gelen üretim dalgasının etkisiyle bu yıl nikel üreticileri domino taşı gibi devriliyor. Talep artışının azaldığı bir dönemde pazar, önde gelen üretici Endonezya’nın üretimine karşı koyamıyor. Son birkaç hafta içinde art arda birçok maden, üretimini sonlandırmak zorunda kaldı.

Avustralyalı üreticiler darboğaza girdi

Milyarder işadamı Andrew Forrest, özel şirketi Wyloo’nun altı ay önce 760 milyon dolara satın aldığı Batı Avustralya nikel madenlerini kapatma kararı aldı. BHP Group ve First Quantum Minerals Ltd. de darbe aldı. Panoramic Resources, Savannah madenine kilit vurmak zorunda kaldı. Mallee Resources Ltd tarafından işletilen Tazmanya’daki Avebury madeni ile IGO Limited şirketinin projelerinin risk altında olduğu belirtiliyor. IGO’nun sorunlu Cosmos projesinde bir süre önce işten çıkarmalar gerçekleşmişti.

BMO Capital Markets Ltd. emtia araştırmaları genel müdürü Colin Hamilton, “Küresel nikel piyasasındaki baskılar giderek daha belirgin hale geliyor” diyor. Endonezya’daki operasyonları ve Çinli milyarder Xiang Guangda ortaklığıyla en büyük nikel üreticisi arasında yer alan Nickel Industries, Avustralyalı madencilerin artık nikel konusunda rekabetçi olmadığı konusunda uyarıda bulunuyor. Şirket, halihazırda küresel arzın yarısını karşılayan Endonezya'daki üretimin daha dirençli olduğunu savunuyor. Güneydoğu Asya ülkesi, ucuz iş gücü, ucuz enerji ve hazır hammaddelerden yararlanan verimli tesislere yapılan milyarlarca dolarlık yatırımın ardından küresel bir nikel merkezi haline gelmiş durumda.

Analistlere göre, Endonezya projeleri düşük nikel fiyatlarının etkilerini absorbe etme konusunda daha esnek. Bu, başka yerlerdeki üretim kesintilerine rağmen genel küresel arzın artmaya devam edebileceği anlamına geliyor.

Son 1 yıllık fiyatlarda düşüş %42

Son iki yılda Endonezya’dan gelen yeni arz akışı, metal piyasalarının küresel ekonominin durgunluğu nedeniyle baskı altında olduğu bir dönemde talebin altında kaldı. Nikel için elektrikli araç sektöründen gelen talebin yavaşlaması da olumsuz bir gelişme ve fiyatlar son zamanlarda 2021’den bu yana en düşük seviyesine yakın bir seviyede, ton başına 16.500 dolar civarında tutuyor. Fiyatlar madencilerden gelen haberlerin etkisiyle yılbaşından bu yana yüzde 1 artsa da, geçen yılın aynı dönemine göre halen yüzde 42 aşağıda.

Çin'in rafine nikel ihracat hacmi 2023'te arttı

Çin’de rafineri sektörüne yeni girenlerin yurt dışı pazardaki satış çabalarını artırmasının ardından, Çin tarafından ihraç edilen rafine nikel hacminin 2023'te hızla arttığı görülüyor. Gümrük verilerine göre, Çin'in rafine nikel ihracatı 2022'deki 22.566 tondan yıllık yüzde 62,88 artışla 2023'te 36.754 tona ulaştı. Sadece aralık ayında Çin'in rafine nikel ihracatı yıllık yüzde 197,51 artışla 7.256 tona yükseldi. Piyasa katılımcıları, ihracat hacimlerindeki artışı yeni yerli rafinerilerin satış çabalarına bağlıyor. 2023 yılında, aralarında Huayou Cobalt, Tsingshan Group, Jingmen GEM ve CNGR New Energy Science & Technology’nin de bulunduğu Çin ve Endonezya nikel pazarlarının en büyük katılımcılarından bazıları, Sınıf 2 nikeli Sınıf 1’e, özellikle de nikel sülfatı nikel katoda dönüştürmeye başladı. Hızlı kapasite geliştirme, arz sıkıntısı çeken Çin rafine nikel pazarını hızla arz fazlasının olduğu bir pazara çevirdi. Bu nedenle üreticiler hem Avrupa hem de Güneydoğu Asya’daki denizaşırı pazarları hedeflemeye başladı.