ABD enflasyonu, küresel gelişmeler ve altın fiyatları

Erhan ASLANOĞLU
Erhan ASLANOĞLU Ekonomi ve Piyasalar

Bu hafta küresel piyasaların en çok beklediği verilerden ABD enflasyonu, bugün açıklanacak. Tüm öncü göstergeler zirveden bir dönüş olacağına işaret ediyor. Benzinin yaklaşık 3,8 litreye denk gelen galon fiyatı birçok eyalette 5 dolar üzerinden 4 doların altına gerilemiş durumda. Ham petrol fiyatlarında son dönemde görülen gerileme, perakende fiyatını muhtemelen daha da geriletecek. Gıda fiyatlarında et ve süt ürünleri dışında son dönemde düşüş gözleniyordu. FAO’nun Temmuz ayı verileri et ve süt ürünlerinde de bir miktar düşüşe işaret ediyor. Ne enerjide ne de gıda da son dönemde ortaya çıkan gerilemelerin kalıcı bir eğilim olduğuna dair güçlü işaretler yok.

ABD enflasyonu zirveden dönecek ama…

Jeopolitik gelişmeler ve iklim krizi tabloyu hızla tersine döndürebilir fakat bu durum zirveden dönüşü hatta belki de piyasanın beklediğinden daha fazla düşüşü engellemeyecek. Çok muhtemelen yüzde 8,5 / 9 arası bir TÜFE enflasyonu göreceğiz. Enerji ve gıda destek verirse, düşüş önümüzdeki aylarda da devam edecek. Fakat bu düşüşü sınırlayacak asıl sorun beklentinin üzerinde artan tarım dışı istihdam ve işsizlik rakamlarının yüzde 3,6 gibi tarihi düşük seviyelerde dolanmaya devam etmesinden kaynaklanıyor. 10 milyondan fazla yeni açılmış iş varken, işsiz sayısı 5,7 milyon gibi pandemi öncesi seviyelerin altına gerilemiş durumda. Düşük işsizlik hem talep hem de ücretler yoluyla maliyet enflasyonu baskısı yaratıyor. Benzin ve gıda fiyatlarında düşüş kalıcı olursa tüketici güveni artarak söz konusu ücret-talep-enflasyon sarmalını arttırabilir.

İstihdam verisi sonrası Fed’in durması zor.

ABD’nin iki çeyrek üst üste daralarak teknik resesyona girmesi, enerji ve gıda da gerileme, enflasyonun zirveden dönmeye başlaması Fed’i Eylül ayından sonra faiz artırımı konusunda bir sürede olsa izlemeye yöneltir, durdurabilirdi ama son istihdam verileri bu ihtimali çok azaltmış durumda. Fed yavaşlasa bile faiz arttırımlarına devam etmeye, piyasa beklentilerinin üzerine çıkmaya aday görünüyor. ABD’de resesyon tanımı ve ilanı Boston merkezli Harvard, MIT gibi çok önemli üniversitelerin araştırmacıların olduğu, prestiji çok yüksek NBER (Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu)’ın bir kurulunun kararı ile yapılır ve genel kabul görür. Bu kurul sadece büyüme değil istihdam, sanayi üretimi, tüketici güveni gibi birçok faktöre bakar. Şu anda ABD’de teknik resesyon tartışmaları çok yapılsa bile bu haliyle tarihe resesyon diye geçmeyecek. Fed’in enflasyon ile mücadelede sıkılaşma yönünde daha çok gidecek adımı olduğunu düşünecek olursak ABD’nin NBER tanımı ile de resesyona girme ihtimali yüksek diyebiliriz.

ABD resesyonu Euro bölgesi ve Çin’den hafif olacaktır.

ABD ekonomisi resesyona girse bile, şirket ve hanelerin tasarruf oranlarının yüksek olması, her durumda işsizliğin görece düşük kalacak olması, jeopolitik risklerin yaşandığı bölgelere uzaklığı, enerji ve tarımda kendi kendine daha yeterli olması gibi faktörler nedeniyle resesyonu daha hafif atlatacaktır. ABD ilk iki çeyrekte negatif büyümesine rağmen, Euro bölgesi yavaşlasa bile pozitif büyüdü. Euro bölgesinin Covid kapanmalarının ve baz etkisinin ABD’ye göre geç olması, pozitif büyümenin temel nedeni görünüyor. Fakat tüm öncü göstergeler ve olası enerji krizi Euro bölgesinin de hızla yavaşladığını ve muhtemelen resesyona gideceğini gösteriyor. Dünyanın diğer büyük ekonomisi Çin tarihi bir yavaşlama içerisinde. COVID kapanmaları, konut sektöründeki sorunlar, iç talepte yavaşlama ve en son Tayvan gerginliği Çin ekonomisini büyüme içinde resesyona itebilir.

ABD Dolarının yanında Altın da güvenli liman olabilir.

Sonuç olarak, küresel ekonominin lokomotiflerinin ciddi sıkıntıda olması gelişmekte olan ülkelerin de riskini arttırmış durumda. Gelişmekte olan ülkeler, yavaşlama ve resesyon, sermaye çıkışları ile karşılaşma, enerji ve gıda fiyatlarının yüksekliği nedeniyle siyasi ve jeopolitik risklerinin artması gibi risklerle karşı karşıya. ABD’nin görece daha hafif atlatabileceği küresel resesyon ortamında, ABD varlıkları güvenli liman olma özelliğini arttıracaktır. Fed’in faiz arttırımları sonucu zaten cazip olan ve daha da olmaya aday ABD dolarının güçlü kalması, hatta daha güçlenmesi olası görünüyor. Küresel resesyon ve siyasi, jeopolitik risklerin arttığı bir ortamda doğal güvenli liman adaylarından birisi de altın. Altının ons fiyatında gözlenen hareketlenme önümüzdeki süreçte de devam edebilir.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
TL değerli mi? 28 Şubat 2024