Annelik duygusunun binlerce tonu var
Bir çocuğu sevmenin, biyolojik bağlardan bağımsız yolları var. Öte yandan ebeveyn olmak için de sadece kan bağı yeterli değil ne yazık ki… Binlerce çocuk koruma altına alınıyor, yüzlercesi de tek amaçları onları sevmek olan ailelerin yanında hayatlarına devam ediyor. 2020 yılı verilerine göre Türkiye’de bin 89 koruyucu aile, bin 327 çocuğu yuvasına kabul etmiş. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın istatistiklerine bakılırsa 2020 sonu itibarıyla 13 bin 524 çocuk devlet korumasından faydalanıyor. Bakanlık, son yıllarda sayının hızla azaldığını açıklıyor. Bunda koruyucu aile uygulamasının önemli bir etkisi var. 2002’de 515 çocuk koruyucu aile yanında iken, sayı 2020’de 7 bin 864’e ulaşmış durumda.
Evlat edinilen çocuklar konusu ise bambaşka bir alan. Çünkü hem resmi hem de psikolojik süreci çok farklı bir hayatın kapıları açılıyor. Küçük ev aletleri üreticisi Arzum, bu Anneler Günü’nde anneliğin farklı farklı yüzlerini göstermek, özellikle evlat edinme yoluyla anneliği tercih eden kadınlara dikkat çekmek amacıyla oldukça etkileyici bir sosyal sorumluluk projesine imza attı.
Arzum Hanım’ın gerçek hikayesi
Arzum’un “Annelik bazen zoru seçmektir” sloganıyla farkındalık yaratmak üzere yola çıktığı projenin ilham kaynağı ise, markanın adaşı olan fedakar bir anne: Arzum Köseoğlu. Başarılı, kariyerinde yükselen bir kadınken bir sabah “Ben evlat ediniyorum” diye uyanan Köseoğlu’nun yaşadıkları Arzum markasının hem reklam hikayesine konu olmuş hem de Hayat Sende Derneği ile yeni bir sosyal sorumluluk çalışması başlatması için ilham vermiş.
Arzum Köseoğlu, oğlu Vedat’ı evlat edinebilmek için bir yılı aşkın bir süre çaba gösterdiklerini belirtiyor. İki yaşındaki bebek eve geldiğinde ise aslında ne kadar az şey bildiğini vurgulayarak şöyle devam ediyor: “Vedat geldiğinde 21 aylıktı. Erkeklerden korkuyordu. Birçok şeyden korkuyordu. Normal bir iki yaş bebeğin dil gelişimi, algısına sahip değildi. Evdeki elektrik süpürgesi, blendır gibi aletleri kullandığımızda ağlamaya başlıyordu. Çünkü bunlara alışmamıştı. Biz de kullanmadık. O bize, biz ona alışıncaya kadar zaman geçti. Destek almam gerekti. Sonra birçok ailenin aynı sorunları yaşadıklarını düşünerek hikayemizi anlatmaya başladık. Evlat edinen aile çok az. Biz de eşimle bu konuda farkındalık yaratma görevini üstlendik.”
Hayat Sende ile gençlere destek veriyoruz
Arzum Köseoğlu’nun hikayesinden yola çıkarak koruma altındaki çocuklar ve evlat edinme süreciyle ilgili toplumun dikkatini çekmek üzere yola çıktıklarını belirten Arzum Pazarlama ve Ürün Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehtap Yıldız da, “Arzum Köseoğlu’nun yaşadıkları bizim de fark etmediğimiz bir dünyayı önümüze serdi” diyor. Arzum markası olarak koruma altında büyüyen gençlere destek veren Hayat Sende Derneği ile tanıştıklarını vurgulayan Yıldız, özellikle gençlere yönelik çalışacaklarının altını çiziyor. Yıldız, “Koruma altında büyüyen gençler, 18 yaşından sonra artık kendi ayakları üzerinde durmak zorunda. Ancak hem toplumdaki önyargılar hem de fırsat eşitsizlikleri nedeniyle bu çok da kolay olmuyor. Hayat Sende Derneği bu gençleri her anlamda hayata hazırlamak için destek oluyor. Biz de bu çabanın bir parçası olmak istedik” diye anlatıyor planlarını. Proje kapsamında Arzum, Hayat Sende Derneği’ne bir yandan bağışta bulunurken bir yandan da bu gençlere önümüzdeki dönemde staj, meslek seçimi ve istihdam konularında yardımcı olma hedefiyle program yürütme planları yapıyor.
TÜBİTAK: İNAKTİF AŞIMIZ DSÖ LİSTESİNDE
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Türk bilim insanlarının COVID-19’a karşı çalıştığı yenilikçi inaktif aşının da Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) listesine girdiğini açıkladı. Mandal, yerli aşı çalışmalarının yedisinin “COVID-19 Türkiye Platformu” kapsamında yapıldığını belirterek, “Bu çalışmaların toplamıyla dünyada ilk üç ülke arasındayız. Şu anda erken aşamada giden Erciyes'teki arkadaşlarımız inaktif aşı Faz-2 çalışmalarını tamamladı” dedi. Mandal, Türkiye'de çok iyi biyoteknolojik ürün geliştiren firmaların olduğuna işaret etti.
BMS TÜRKİYE LİDERİ, RUSYA EKİBİNİ DE YÖNETECEK
Biyofarma şirketi Bristol Myers Squibb’in (BMS) Türkiye Genel Müdürü Ece Kaşıkcı, geçici bir süre için Rusya ekibine de liderlik edecek. ABD dışındaki uluslararası pazarlar için COVID-19 çalışmalarına liderlik etmek üzere atanan BMS Rusya Genel Müdürü Marek Vasicek'ten görevi devralan Ece Kaşıkcı, Rusya’ya yeni genel müdür ataması yapılana kadar görevini sürdürecek. Sektörde 20 yılı aşkın süre deneyimi olan Kaşıkcı, 2014’te BMS Türkiye’ye katıldı ve sırasıyla finans direktörü, İmmünoloji & Viroloji İş Birimi’nin direktörü olarak görev yaptı. 2017’de Türkiye Genel Müdürü olarak atandı.
Oğlum beni büyüttü!
Arzum Köseoğlu, aslında bir yaşam koçu. “10 yıldan uzun süredir liderlik eğitimleri veriyorum. Oğlum benim koçum oldu” diyen Köseoğlu, toplumdaki evlat edinmeyle ilgili yargıların daha fazla çocuğa sahip çıkılmasını engellediği görüşünde: “Biz utanılacak bir şey yapmadık. Neden saklayalım ki? Tam tersine Vedat bizi daha iyi bir insan olmaya zorladı. Algıları çok açık bir çocuk. Ondan daha iyi bir öğretmenim yok. Evlat edindiğinizde birine iyilik yapmış değilsiniz, aslında en büyük faydası size oluyor. Biz ondan çok şey öğrendik.”