Başarıda gururu yenmek, felakette ümitsizliğe direnmek lazımdır

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

MUTFAK Sanatları Akademisi (MSA) Kurucusu Mehmet Aksel, 6-7 yıl önce mesleki eğitim konusunu kafaya taktı. Önce kurucusu olduğu MSA’yı irdeledi:

-          MSA’da başarılı yürüyen bir eğitim modeli oluşturduk. Ülkemizde mesleki eğitim konusunu yeniden ele almak gerekiyor.

Köy Enstitüleri modelini inceledi, her bulduğu kaynağı okudu. Bu çalışmaları sırasında müzayede kataloglarını incelerken 3’üncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın bir konuşmasına ait kendi el yazısı notlarını buldu ve aldı. Hızla tercüme ettirdi. Yetinmedi, TBMM Arşivine girip Celal Bayar’ın aynı konudaki bir konuşmasını bulup okudu:

-          Celal Bayar, 75 yıl evvel iki farklı konuşmasında eğitimi ele almış, daha o dönemlerde eğitimin en temel konu olduğunun altını kuvvetle çizmiş.

Geçenlerde yolum MSA’ya düştü, Mehmet Aksel’le sohbet ettim. Celal Bayar’ın eğitimle ilgili kendi el yazısı konuşma notlarını gösterdi, ardından tercümesini gönderdi. Bayar, söze ilk öğretimden girmişti:

-          İlk öğretim maarif sisteminin tamamını teşkil eder. Aile ocağından sonra hayatla temas ilkokullarda başlar. Fena bir ilköğretim, hayata fena bir başlayış demektir.

Bayar, Mehmet Aksel’in araştırması sırasında okuduğu TBMM konuşmasında da mesleki eğitim üzerinde durmuştu:

·         İlk tahsili bitirenlerin hepsini istidat ve kabiliyetleri ne olursa olsun, üniversiteye dayanan bir mekanizma karşısında bırakmak istemiyoruz. Çünkü, bunun neticesi Türkiye’yi en zaruri elemanlardan mahrum bırakmak olur.

·         Diğer taraftan memlekette bir ihtisasa varmadan sönmüş veya yarı tahsille kalmış, ekmeğini bizzat kazanmaktan aciz, sadece diplomaya dayanan bir asabi yorgunlar kafilesi ile karşılaşmak olur.

·         Kemalist rejimde okul yalnız “mecburi ahkam” yeri değildir. Mesleki tedrisatın vazifesi kabiliyetleri hayatın her safhası için yetiştirmek, yaşama hevesi kırılmamış, en yüksek teşebbüs ve mücadele kabiliyetine haiz, ihtisas sahibi elemanlar yetiştirmektir.

·         Bütün hayat ve faaliyet sahaları için bol, ayrı ayrı mesleki tedrisat, maarifimizin bel kemiği olacaktır.

Celal Bayar’ın eğitimle ilgili konuşmasını okuduktan sonra Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası’nın 2008 yılında yayınladığı “Atatürk’ün Görüş ve Direktifleri” kitabından Büyük Önder’in bu konudaki mesajlarını taradım. Önce şu cümlenin altını çizdim:

·         Başarılarda gururu yenmek, felaketlerde ümitsizliğe direnmek lazımdır…

Ardından meslek seçimi bölümüne baktım:

·         Her zoraki çalışma sert ve ağır gelir. İnsanın çalışmaktan hoşlanması ve zevk alması için mesleğini yeteneklerine uygun seçmelidir. Bu nedenle gençlikte en önemli mesele meslek seçimidir.

·         Herkes yeteneği ile uyumlu bir mevkide bulunmalıdır. Genellikle bir mesleğin görünüşteki faydalarına kapılan bir genç o vazifenin zorluklarıyla uyumlu bir şekilde yeteneklerini geliştirmemişse çok fazla ve faydasız çalışmaya mecbur olur.

·         Vatan bütün evlatlarının çalışması ve yardımı ile yaşar, bundan başka toplumun mekanizmasında faydasız hiçbir parça yoktur. Herkes kendisine düşen işten memnun olmalıdır.

·         Biri subay üniformasının sırmaları hoşuna gittiği için asker olmak ister, bir diğeri de yazarın, ressamın şöhreti gözlerini kamaştırdığından zeka ve öğrenimini göz önüne almadan yazar veya sanatçı olmak isterse hayal kırıklığına uğrar.

·         Her işte insanın kıymeti belli olur. İşinin iyi yapanın bulunduğu durum ne olursa olsun, o iyi bir insan olabilir. İnsan, vazifesini cesaret, cüret, bağlılık ve namuslu olarak yapınca, elinden geleni yapmış olur.

Celal Bayar’ın “Diplomaya dayanan asabi yorgunlar kafilesi” sözü, günümüzdeki üniversite mezunu genç işsizlik oranının yüksekliğini tanımlıyor gibi değil mi?

Türk milleti hür fikirler ile yükselir

TÜRKİYE Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası’nın “Atatürk’ün Görüş ve Direktifleri” kitabının “Gençlik ve Spor” başlıklı bölümünden Atatürk’ün bazı konuşmalarının, mesajlarının altını çizdim:

·         Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler uygulama alanına konulduğu zaman Türk milleti yükselecektir.

·         Batı senden, Türk’ten çok geriydi. Anlamda, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün Batı nihayet teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilemez ihmalinin bir sonucudur.

·         Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir. Milletin egemen amaçlarının görüş noktası budur. Hepimiz ona uymak zorundayız.

·         Gençler, vatanın bütün ümit ve geleceği size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır.

Geleneklerde ısrar eden zayıf düşer, yıkılır, ölür

TÜRKİYE Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası’nın “Atatürk’ün Görüş ve Direktifleri” kitabının “Teşebbüs Fikri”” bölümünde şu mesajları yeniden okudum:

·         Bir tembellik veya ahlaki gevşeklik, genellikle insanı atalarının yaşadıkları aynı işte veya aynı noktada tutar. “Babam, büyükbabam böyle yaptı, ben niçin başka türlü yapayım” derler.

·         Nesilden nesle dış hayatın genel şartları değişir. Yeni şartlara uymayan ve geleneklerde ısrar eden yalnız kalmaya, zayıf düşmeye, yıkılmaya ve ölüme mahkumdur.

·         Bugün iddia edilemez ki, bir gezinti için yavaş giden eski bir araba, yolun güzelliklerinden istifadeye uygun bir ulaşım vasıtasıdır.

·         Bir işte, ekspres treni ile giden bir rakiple rekabet söz konusu olunca, araba ile gitmek, geç kalmak için en emin bir vasıtadır. Her şey böyledir.

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar