Bu gidişle IMF’yi dahi arayacağız

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Cebimizdeki hırsız, kamu kılığında genelde gece yarısı, Resmi Gazete ile gündüz ise etiketlere yapışarak geliyor bizi soymaya… Son zam darbesi yine vergiden geldi ve akaryakıtta ÖTV oranlarında artışa gidildi; motorine, benzine 5 lira, LPG’ye 4 lira ilave oldu. KDV dâhil benzin, motorin 6 lira arttı.

Şu anda yolda olanlar veya deposuna yakıt koymaya gidenler görecek ki benzinde 34 lira, motorinde 32.60 lira yazacak istasyon tabelasında… Diyebilirsiniz ki “zaten bekliyorduk, ÖTV’si KDV’si derken, pompa soygunu diner.” Bu iyimserliğinizden bir miktar bana da ödünç verseniz…

IMF NASIL BİRİYDİ?

Aslında IMF’li günleri yaşayanların çocuklarının bu sorusuna vereceği cevap, üç aşağı beş yukarı şöyle olurdu; “evladım, Cottarelli diye biri vardı hayatımızda. O geldiğinde, bakanlar dâhil herkes esas duruşa geçerdi, zira IMF’nin Türkiye şefiydi. Dediği dedikti ve ekonomiyi yola koymakla görevliydi.”

Sonra 2000’li yıllarda Kemal Derviş geldi, ekonomi düze çıktı. AK Parti de bu mirasın üzerinde IMF’ye olan borcu kapattı, gitti. Arkasından şunu söyledik durduk; “IMF insansız ekonomi ister, acı reçete içirir, kemer sıktırır.” Zaten dünyada IMF’den yolu geçip hakkında hayır dua okuyan ülke yok gibi…

İKİ SORU İKİ CEVAP

Peki, neden IMF’yi arıyor olacağız?

Çünkü bol keseden yiyip içmek bitti, yandaşa candaşa verecek para kalmadı. Vergiler, zamlar derken, seçim sürecinde verilenler, misliyle geri alınıyor. Heterodokstan rasyonele dönelim derken, yolun vatandaşın cebinden geçeceğini biliyorduk ama bu kadarını IMF dahi yapmazdı eleştirileri var.

IMF’leşmek işe yarayacak mı?

Pek değil, zira ekonomide açtığımız gediği, IMF bile kapatamaz. Bu yüzden IMF’yi dahi arayacak tedbirler (!) gelecek. İlginç olan IMF’nin parasından ziyade duası makbuldü ve ülkede IMF gözetimi varsa, orada abuk sabuk harcamalar, gösteriş, debdebe, seçim yatırımı, ulufe olmaz. Vatandaşın kemerini sıkmada IMF’leşiyor fakat kamu harcama disiplininde heterodoks sürüp gidiyor.

NOT

BUNLAR DAHA İYİ GÜNLERİMİZ, ÇOK DAHA BETERLERİ GELECEK

Torba yasa ile gelen vergi zamları, emekliyi es geçmeler, akaryakıt, daraltılan istisnalar, KDV artışları… Yetmedi mi? Durun, daha yeni başlıyoruz. Henüz sıra konuta, gıdaya, ulaşıma, enerjiye, eğitime, tüm kamu hizmetlerine gelmedi. Meraklısı, gece yarısı Resmi Gazetesini takip edebilir.

Peki, üretim cephesinde neler oluyor? Sanayiciler misal bu hengâmede nasıl ayakta kalacak ki üretebilsin, ihraç edebilsin ve ekonominin çarkları dönebilsin? İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan’a kulak veriyoruz;

“Geçmişten miras kalan ezber reçeteler, ekonomik hayatı beklenmedik durumlarla karşı karşıya bırakabilir. Kamu maliyesinin zor durumunu anlamakla birlikte; sanayimizin rekabet, maliyet ve finansman gücünü giderek zorlayacak zamların, vergi artışlarının önümüzdeki günlerde durgunluk ve enflasyon risklerini artıracağını görüyoruz.”

Ben daha beterini bekliyorum ve kamunun kendi harcamalarını sürdürebilmesi için ülkedeki varlıkların satışından, sermayeye el atmaya dek daha radikal (!) tedbirler göreceğiz diyorum. Misal Servet Vergisi ya da Varlık Vergisi demeyeceğiz ama para her kimde ise cebine çökeceğiz. Üstelik tüm bunları, Mehmet Şimşek zalimi (!) ve yandaşı insafsız Guvernörümüz yapmış (!) olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dağ fare doğurdu 14 Mayıs 2024