FED kararları açıklanacak
Küresel piyasalarda bu yılın ana temaları; jeopolitik riskler, küresel büyüme, enflasyondaki eğilim ve Trump politikaları olmaya devam ediyor. Trump politikalarının, stagflasyonist etkileri olması bekleniyor. Özellikle tarife artışları, vergi kesintileri, göçe yönelik ek kısıtlamalar ve deregülasyonlara yönelik adımların 2025 yılı içerisinde önemli olabileceğini söyleyebiliriz.
FED başta olmak üzere, merkez bankalarının faiz indirim sürecine yönelik beklentiler de piyasalar üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Küresel merkez bankaları, bir faiz indirimi döngüsünün ortasındalar. Bu noktada özellikle FED ve Trump yönetiminin politikalarının şekillendirici olacağını ifade edebiliriz. Trump politikaları ve olası stagflasyonist etkileri, tahvil piyasası için potansiyel olarak sorunlu konularla dolu gibi görünüyor. Trump'ın gümrük vergileriyle başlayan ticaret savaşının büyümeyi durdurarak resesyona yol açabileceği endişeleri öne çıkarken, hisse senetlerinde düzeltmenin öne çıktığını görüyoruz.
Geçtiğimiz hafta ABD borsaları, Başkan Donald Trump’ın belirsiz politikaları ve büyük ticaret ortaklarına yönelik gümrük tarifesi tehditleri nedeniyle sert kayıplar yaşadı. Bu dalgalanmalar, yatırımcılar arasında tedirginliğe yol açarken, ekonomik durgunluk ihtimaline dair tartışmaları da gündeme getirdi. Bu doğrultuda ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’in katıldığı bir röportajda, ülke ekonomisinin resesyona girip girmeyeceği konusunda kesin bir garanti veremeyeceğini ancak yaşananların bir ekonomik ayarlama süreci olarak değerlendirilebileceğine dair açıklamaları dikkate değer olduğunu belirtebiliriz.
Trump politikalarının enflasyonu yükseltebileceği ve büyümeyi yavaşlatabileceği endişeleri gündemde kalmaya devam ederken, ABD'de son dönemde açıklanan zayıf ekonomik verilerin ardından, piyasada ABD Merkez Bankası'nın bu yıl en az iki kez faiz indirimine gideceği fiyatlanmaya başladı. Son durumda piyasalar, ABD Merkez Bankası'nın bu yıl 80 baz puan faiz indirimine gideceğini fiyatlıyor ve ilkinin Haziran ayında gerçekleşmesini bekliyor. Trump kaynaklı büyüme endişeleri ile faiz indirimi beklentilerinin güçlendiğini takip ediyoruz. Geçen hafta açıklanan TÜFE verisi tüketici fiyatlarının Şubat ayında aylık bazda yüzde 0,2 ile son dört ayın en düşük hızında arttığını ortaya koydu. Kısmen otomobil ve benzin fiyatlarındaki düşüşten kaynaklanan bu yavaşlamanın, tarifelerden kaynaklı riskler nedeniyle kısa süreli olması bekleniyor. Ticaret savaşının önümüzdeki aylarda, gıdadan giyime kadar çeşitli ürünlerde fiyatları artıracağı öngörülüyor. Kısacası Şubat enflasyon verisi her ne kadar yukarı yönlü sapma göstermeyerek stagflasyon endişelerini şimdilik dengelese de önümüzdeki dönemde, tarifeler kaynaklı enflasyon endişelerinin gündemde kalmaya devam etmesini bekliyoruz.
Bu hafta, başta FED FOMC kararları olmak üzere merkez bankalarının faiz kararları izlenecek. FED'in Çarşamba günü sona erecek toplantısında faizleri sabit tutması bekleniyor ancak önümüzdeki dönem faiz patikasına yönelik, FED Başkanı Powell’ın vereceği mesajlar önemli olacak. Soğuyan büyüme, hedef üzerindeki enflasyon ve istihdam yaratmaya devam eden ekonomiye yönelik olarak yorumları takip edilecek. Ayrıca bu toplantıda FED güncel ekonomik tahminlerini de yayınlayacak. Bu yıl için iki kez 25 baz puan indirim projeksiyonunda belirgin bir değişiklik beklemiyoruz.
Hatırlanacağı üzere FED, 20 Ocak tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda faizleri beklendiği gibi sabit bırakırken FED Başkanı Powell, Trump’ın politikaları ve bunların ekonomi üzerindeki etkilerine ilişkin belirsizlik nedeniyle faizleri öngörülebilir gelecekte sabit tutacaklarına işaret etmişti. “Komite, hangi politikaların yürürlüğe gireceğini görmek için bekleme modunda” diyen Powell, “Ekonomi üzerindeki etkilerinin ne olacağına dair makul bir değerlendirme yapmaya başlamadan önce bu politikaların açıklanmasına izin vermemiz gerekiyor” diye konuştu. “Acele etmemize gerek yok” diye konuşan Powell, 50 dakikalık basın toplantısı sırasında bu ifadeyi dört kez daha tekrarladı. FED Başkanı Powell, Şubat ayındaki ABD Senatosu Bankacılık Komitesi’ne yaptığı sunumda ise faizleri indirme konusunda acele etmeyecekleri mesajını yineledi. Powell, “Politika duruşumuzun artık eskisine kıyasla önemli ölçüde daha az kısıtlayıcı olması ve ekonominin güçlü kalması nedeniyle politika duruşumuzu ayarlamak için acele etmemize gerek yok” dedi. “Aynı zamanda, politika kısıtlayıcılığın çok yavaş ya da çok az azaltılması ekonomik faaliyeti ve istihdamı gereksiz yere zayıflatabilir” değerlendirmesini yaptı.