Fransız şirkette ilaçla dermokozmetik birleşti, Türkiye 'kadın liderlerle yola devam' dedi

Yasemin SALİH
Yasemin SALİH İYİLİK FABRİKASI

Kadınların liderlik gücüne inandığını belirten Dr. Hande Demirdere yönetimindeki Türkiye Pierre Fabre Group’un yeni yönetim kurulundaki 11 üyenin 8’i kadın. 2020 cirosu 100 milyon TL’ye ulaşma yolunda olan şirkette satışların yüzde 60’ını dermokozmetik oluşturuyor. Birleşmeden sonra 140 kişilik bir ekibe ulaşan şirkette toplumsal anlamda da önemli yatırımlar yapılıyor.

Pierre Fabre, botanikçi kimliğiyle Avrupa’da öne çıkan bir Ar-Ge şirketi. Bir ilaç ve dermatoloji şirketi olarak Türkiye’deki örneklere benzer bir hikayesi var. Fransa’da İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından Mösyö Pierre Fabre’nin Castres (Tarn) bölgesindeki ilk eczaneyi kurmasıyla başlayan yolculuk bugün, onkoloji, kadın sağlığı, üroloji ve dermokozmetik alanlarında markaları barındıran global bir şirkete dönüşmüş durumda. Ürünlerinin büyük bölümüyle kadınlara hitap eden grup, 2019’un sonlarında yeniden yapılanma kararı alarak ilaç ve dermokozmetik alanlarında ayrı ayrı faaliyet gösteren şirketlerini aynı çatı altında topladı. Ancak grubun bu geçiş süreci pandemiye denk gelince evdeki hesap her ülkede çarşıya uymadı. Türkiye ise globaldeki birleşme kararının uygulanabildiği ilk birkaç ülkeden biri olarak dikkati çekti.

Şirket, birleşme sonrasında Türkiye’deki operasyonlarının başına daha önce Pierre Fabre İlaç Türkiye’nin Genel Müdürü olarak görev yapan Dr. Hande Demirdere’yi getirme kararı aldı. Aslında bir dahiliye uzmanı olmasına rağmen mesleğini hiç yapmamış Demirdere. Bunun yerine ilaç endüstrisinde 17 yıllık yöneticilik deneyimiyle birçok şirketin farklı ülkelerdeki operasyonlarını yönetmiş bir isim. Hande Demirdere, bir önceki görevinde Türkiye’yi Pierre Fabre İlaç’ın dünyada en hızlı büyüyen ilk üç pazarından biri haline getirince sektörün öne çıkan yöneticileri arasında dikkati çekmişti. Kadınların liderlik gücüne inandığını belirten Demirdere yönetimindeki Türkiye Pierre Fabre Group’un yeni yönetim kurulundaki, 11 üyenin 8’i kadın. 2020 cirosu 100 milyon TL’ye ulaşma yolunda olan şirkette satışların yüzde 60’ını dermokozmetik oluşturuyor. Birleşmeden sonra 140 kişilik bir ekibe ulaşan şirkette toplumsal anlamda da önemli yatırımlar yapılıyor.

İlk kez dezenfektan üretti

Şirketin kendi içinde bir birleşme süreci yaşarken aynı anda pandemi krizini de yönettiğini anlatan Genel Müdür Dr. Hande Demirdere, koronavirüs sürecinde kısa zamanda sağlık çalışanlarına destek vermek üzere organize olduklarının altını çiziyor. “Hekimler zaten canlarını tehlikeye atarak büyük özveriyle çalışıyorlardı. Daha bakanlıktan regülasyon gelmeden hastane ziyaretlerimizi kestik. Hızlıca ortak çalışma başlattık. Zaten bir sinerji süreci vardı, bunun için bazı önlemler almıştık. Pandemi bizim için bir avantaj oldu” diyen başarılı yönetici, aynı zamanda COVID-19’la mücadeleye nasıl destek verecekleri üzerinde de çalıştıklarını vurguluyor.

2020’de Türkiye’de Ducray ve Avene markalarına odaklandıklarını, geri kalan markaları pazardan çıkardıklarını anlatan Demirdere, koronavirüs nedeniyle dezenfektan üzerinde çalıştıklarını söylüyor. Diyor ki, “Dezenfektan üretimimiz yoktu ama hemen Brezilya ve Fransa’daki fabrikalarda yüzde 70 alkol içeren bir ürün geliştirdik. Klinik çalışmalarını yaptık ve Ducray markasıyla pazara sürdük. Türkiye’ye de gelecek ve kliniklere bağışlayacağız.”

Pierre Fabre’nin bunun dışında hastanelerin acil servislerine temizleyici ve nemlendirici ürün bağışı da devam ediyor. Pierre Fabre Türkiye’nin hedefinde, yeni normalde hastane ziyaretlerinin azaltılması ve pazarlamanın büyük bölümünün dijitale kaydırılması var. Hande Demirdere, bunun için bir “Uzaktan Tanıtım Modeli” kurduklarını söyledi.

PF Vakfı kadınlara odaklanıyor

Pierre Fabre Group’ta her yıl kazancın en az 5 milyon eurosu, 1999’da kurulan Pierre Fabre Vakfı’na aktarılıyor. Buradaki gelir ile sağlık erişimine ihtiyacı olan kişilere destek olunuyor. 2018 yılında Kongo’da cinsel saldırıya uğramış 50 bini kadının ameliyatı vakıf tarafından karşılanmış ve bu operasyonları yürüten Dr. Mukwege, Nobel barış ödülü kazanmıştı. Vakıf ayrıca Afrika’da albinolu çocuklara da destek oluyor. Vakıf, dünyanın dört bir yanında sağlık hizmetlerine ulaşamayan insanlar için hastane kurulması ve tedavi götürülmesi için de çalışıyor. Vakıf, 20 yılda 32 ayrı sosyal sorumluluk projesi gerçekleştiriyor.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar