İhracatçının yerli cihazı doğal pırlantayı, sentetikten ayırdı

Handan Sema CEYLAN
Handan Sema CEYLAN YERELDEN KÜRESELE

Türk bilim insanları ve yazılımcılar saniyeler içinde aynı kasanın içindeki yüzlerce pırlantanın doğal mı sentetik mi olduğunu saptayan cihaz ürettiler. Neredeyse yüzde 80 yerlileşme ile üretilen cihaza RDD (Reveal Diamond Detector) adı verildi.

Cihazın geliştiren Türk firması Jewellery Technology Research’ün (Mücevher Teknolojileri Araştırma Merkezi/JTR) kurucu ortağı Mehmet Can Özdemir, “Mücevher İhracatçıları Birliği, çok büyük maliyeti olan ithal cihazların yerlileşmesi için bize 14 ay önce bir proje önerdi. 17 farklı daldan Türk mühendis ve onların firmaları ile biz de yerli cihazı geliştirdik. Böylece hem ithal ikamesi yapacağız hem cihazı ihraç edeceğiz hem de Türk üreticilerinin güvenli ürün ihraç etmesini sağlayarak dünya pazarlarındaki yerimizi kuvvetlendireceğiz” dedi.

İHRACATÇIYA SATIŞI 6 BİN 500 DOLAR...

2022’nin Ekim ayındaki Mücevher fuarında RDD Pırlanta Analiz Makinesi’nin prototipini görücüye çıkarttıklarını, geçtiğimiz günlerde CNR’da düzenlenen fuarda ise cihazı müşteri ile buluşturduklarını kaydeden Özdemir, 5-9 Ocak 2023 tarihleri arasında Antalya’da düzenlenecek uluslararası alım etkinliğinde ilk siparişleri teslim edeceklerini söyledi.

Firmalarının İstanbul Cağaloğlu’ndaki merkezinde bir araya geldiğimiz JTR Kurucu Ortağı ve CEO’su Mehmet Can Özdemir, “Bu cihazlar sadece ithal olarak alınabiliyordu. Maliyeti 17 bin dolardan başlıyor, 19 bin dolara kadar çıkıyor. Biz ürettiğimiz cihazı 8 bin 500 dolara satacağız. Çok ciddi bir fark var. Mücevher İhracatçıları Birliğimiz ve başkanı Burak Yakın, bunu ihraççılara daha ucuza satmamız için uzun bir pazarlık yaptı. Biz de ihracatçılarımıza neredeyse kar elde etmeden 6 bin 500 dolara satacağız” dedi.

PERU’DAN DA KATAR’DAN DA TALEP GELDİ

RDD’yi ihraç etmek istediklerini söyleyen Özdemir, “Almamız gereken belgelerin dokümantasyonu tamamlandı, ilk başvurusu yapıldı. Doğal Pırlanta Konseyi’ndeki ‘garantileme’ programına dahil olacağız. Sentetik, doğal ve taklit taşlardan oluşan bir referans setleri var. Bu testlere cihazımız kabul oldu. Şu anda ilk yapmamız gereken şey, belgelerini sağlayıp, bir an önce konseye göndermek. 14 milyon taşla cihazımızı çalıştırdık. Hedefimiz önümüzdeki 6 ayda yurtdışına rekabetçi bir ürün olarak cihazımızı ihraç edebilmek. Çünkü ekim fuarından başlayarak cihazımız; Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Peru, İngiltere, ABD’den talep gördü. Sadece almak değil, distribütörü de olmak istediler. Karar; Mücevher İhracatçıları Birliğimizin” diye konuştu.

Özdemir, tüm dünya için mücevher teknolojileri araştıran, sentetik taşlar, kıymetli taşlar ve altın konusunda teknoloji geliştiren bir şirket olduklarının altını çizdi.

   
MAVİ: DOĞAL, KIRMIZI: ATOM, PEMBE: LABORATUVAR...

Kasa şeklindeki cihaza konulan ürünler, ışığa maruz bırakılıyor. Saniyeler içinde taşların nitelikleri ekrana yansıyor. Doğal taşlar mavi, laboratuvar pırlantaları pembe, atomlar da kırmızı gözüküyor.

Pırlanta ‘doğal mı, sentetik mi’ anlamak için yaşa bakılıyor

Bir pırlantanın laboratuvar mı, doğal mı olduğu anlamak için üç farka bakarız. Bunlardan biri nerede oluştuğu; makinede mi, toprağın altında mı… Diğeri; bundan 3 gün önce mi oluştu, yoksa 10 binlerce yıl önce mi… Birisi de; kimin tarafından üretildiği, insan mı, doğa mı… Bu cihaz bir pırlantanın ne kadar zaman önce oluştuğuna bakıyor.

3 gün önce oluşmuşsa, sentetiktir. Eğer 10 bin yıl önce oluşmuşsa doğal derseniz. Bu kapsamda bizim yaptığımız şey, pırlantanın içinde grup halinde nitrojeni aramak. Çünkü grup halinde nitrojenin oluşması 10 bin yıl alıyor. Grup halinde nitrojeni bulursak bu taş doğal diyoruz. Aslında bu kadar basit bir metot çalışıyor. Eğer bu metot bu kadar kolay olmasaydı ne bu kadar hız alabilirdik ne de bu kadar kesin sonuç elde edebilirdik.

Türkiye’deki tüm kuyumcu odalarına hibe edilecek

İç pazara baktığımızda sentetiklerin doğal elmaslara olan fiyat farkı sebebiyle son derece hassas bir konu ortaya çıkıyor. Ancak bu artık sorun olmaktan çıkıyor. Ülkemizde 24 kuyumcular odası var. İhracatçılar Birliğimiz ile bu cihazları kuyumcular odalarına hibe ediyoruz. Onların satın almasını beklemeksizin bu cihazlar kuyumcular odalarında olabilecek. Bu da iç pazarda yeni bir güvenlik katmanı sağlayacak.

Kuyumcuların ‘lup’unu da yerlileştirdi

Mehmet Can Özdemir ‘her kuyumcunun vazgeçilmez mesleki aracı’ olarak tanımladığı ‘lup’u yerli olarak ilk kez ürettiklerini söyledi. Ürettikleri lupun dünyaca ünlü markalarla aynı kalitede olduğunu kaydeden Özdemir, “Normalde bir lupla mücevhere uzun saatler bakarken hem lupu hareket ettirerek odaklamaya çalışır hem de gözünüz istemsizce odak yapmak için sürekli çalışır. Bu da baş ve göz ağrısı yapar” dedi. İsmini ‘Loupe S’ koydukları luplarının uzun ömürlü olduğunu da söyleyen Özdemir, şunu söyledi: “Darbelere ve çizilmeye dayanıklı bir tasarımı var. Triplet Ø21mm mercek sistemi 10X büyütme sağlıyor.”

19 bin $

BENZER ÖZELLİKTEKİ İTHAL CİHAZIN FİYATI

8.500$

YERLİ RDD CİHAZININ FİYATI

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar