“SAP Türkiye, GSYH’nin %1’i kadar fayda sağlıyor”

Handan Sema CEYLAN
Handan Sema CEYLAN YERELDEN KÜRESELE

Türkiye’de bin 600’ün üzerinde firma ile çalışan SAP, yazılımlarının ürettiği verimlilikle 2031’e kadar ekonomiye 74,3 milyar dolarlık fayda sağlamayı hedefliyor. SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan, “Bu rakam her yıl Türkiye GSYH’sinin yaklaşık yüzde 1 düzeyinde bir fayda anlamına geliyor” diyor.

SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan, çözümlerini kullanan firmaların artan verimlilikleriyle 2031’e kadar Türkiye ekonomisine 74 milyar dolarlık bir fayda sağlayacağını söyleyerek, “Bu tutar ortalama olarak her yıl Türkiye GSYH’sinin yaklaşık yüzde 1’i düzeyinde bir fayda anlamına geliyor” diyor. Firmaların verimliliklerini artırması için Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) geliştiren SAP, 1972 yılında Almanya’da kurulmuş bir yazılım devi. 140’dan fazla ülkede 110 binin üzerinde çalışanı ve 24 bine yakın iş ortağıyla çalışan firmanın çözümlerini dünya üzerinde 440 binin üzerinde özel sektör ve kamu kuruluşu kullanıyor. Firma Türkiye’de ise 1.600’ün üzerinde firma ile çalışıyor. SAP hem Avrupa’da hem de ABD’de borsaya kote.

  

“SAP Türkiye’de 1996’dan beri faaliyet gösteriyor, Türkiye ofisi 2001 yılında kuruldu. Ben de baştan beri SAP’de çalışıyoruz” diyen Uğur Candan, “Türkiye’ye ve işletmelere başladığımız günden bu güne kadar nasıl bir katkı sağladığımızı araştırmak istedik. Politika Analiz Laboratuvarı (PAL) ile yolumuz kesişti. SAP Türkiye Ekonomik Etki Analizi’ni böylece gerçekleştirdik. Türkiye’de SAP kullananlarla kullanmayanlar arasında davranışsal ya da istatistiksel bir fark yakalayıp yakalayamayacağımıza baktık” şeklinde konuşuyor. Yapılan araştırmada SAP'nin ERP çözümlerini kullanan şirketlerin büyüme hızının, kullanmayanların yaklaşık 2 katı olduğunu da anlatıyor Candan. Araştırmanın başka bir çarpıcı verisi de SAP ERP dönüşümü gerçekleştiren şirketlerin çalışan başına net satış artış oranının SAP kullanmayanların 2,3 katı olduğu. Candan bu durumu, “Türkiye’de SAP çözümleri kullanan ile kullanmayanın yılda ortalama yüzde 12’lerde farkı açılıyor. Her yıl bir şeyi 1,1 ile çarparsanız 20 yılın sonunda anlamlı bir rakama ulaşırsınız. Uzun yol arkadaşlarımız bunu biliyor. SAP ERP çözümlerini kullanan firmaların elde ettiği verimlilik kazanımları 2031’de son 10 yıllık dönemde Türkiye ekonomisi genelinde 74,3 milyar dolarlık bir fayda ortaya çıkarabilecek. Bu tutar ortalama olarak her yıl Türkiye GSYH’sinin yaklaşık yüzde 1’i düzeyinde bir fayda anlamına geliyor” şeklinde açıklıyor.       

Sanıldığının aksine Türkiye’de müşterilerinin, sadece İstanbul merkezli olmadığına da dikkat çekiyor Candan, öyle ki ilk üç müşterilerinin Bursa, İzmir ve Eskişehir’den olduğunu vurguluyor.    

Yeni dönemin en önemli üç trendinin “bulut, yapay zeka ve sürdürülebilirlik” olduğunu söyleyen Candan’dan satır başları şöyle:

BULUT ÇÖZÜMLERİ ‘BAĞLAN-KULLAN’ MANTIĞINDA

Bulut çözümlerini evimize nasıl elektrik, su, gaz bağlatıyorsak öyle görmemiz lazım. Bağlanır, bağlanmaz fayda yaratır. ‘Bağlan-kullan’ mantığı ile şirketlere hız, esneklik ve maliyet avantajı sağlar. Yapay zeka için de bulut teknolojilerinin kullanımı kaçınılmaz. Bulut teknolojieri kuruluşlara gelişmiş entegrasyon, ölçeklenebilirlik, performans, tasarruf ve ileri güvenlik teknolojileri sunacak. SAP olarak, küresel başarımızın önemli bir bölümünü bulut gelirlerimizdeki büyümeyle ölçüyoruz. 2023’ü 14 milyar dolar arası bir bulut geliriyle tamamlarken, 2025’e kadar olan hedefimiz, küresel bulut gelirlerimizi 21,5 milyar dolara taşımak.      

ÇALIŞANIN EN İYİ İŞ ARKADAŞI JOULE OLUYOR

SAP olarak biz de ürün geliştirirken yapay zekayı işin merkezine koyuyoruz. Üretken yapay zeka asistanımız Joule, çalışanların en iyi iş arkadaşı olmayı vaat ediyor. Örneğin; bir üreticinin satış performansını daha iyi anlamak için Joule’den yardım istediğini düşünün. Joule, düşük performans gösteren bölgeleri belirleyebilir. Bu sayede bulut çözümlerimizde sunduğumuz 500’den fazla yapay zeka senaryosu ile 300 milyonu aşkın bulut kullanıcımız için yapay zekayı erişilebilir kılıyoruz.        

Yapay zekada en büyük tartışmalardan biri etik. SAP, 2018’de yapay zeka için etik danışma kurulu oluşturan ilk Avrupa merkezli teknoloji şirketi oldu. Ocak 2022’de ise Yapay Zeka Küresel Etik Politikasını hazırladı. Geçen yıl sonunda tanıttığımız dijital asistan Joule uygun, güvenilir ve sorumlu yapay zeka yaklaşımının en güçlü örneğini ortaya koydu.

Rekabetten çok “beraber iş yapma kültürü” artacak

Teknolojik gelişim iş dünyasında önemli bir paragdigma değişimi yarattı. Artık rekabetin yerini beraber iş yapma kültürü alıyor. Örneğin, bulut tabanlı yazılımlar ve dijital işbirliği platformları sayesinde şirketler, farklı uzmanlık alanlarındaki ekipleri bir araya getirerek daha etkili projeler yürütebiliyorlar. Ayrıca başka şirketler de güçlerini bu sayede birleştirebiliyor.       

İşbirliği; sürdürülebilirlik ve kaynakların verimli kullanılması için çok önemli. SAP, döngüsel ekonomi ve iklim değişikliği odağında, hem kendi faaliyetleri hem de çözüm ve hizmetlerini kullanan müşterileriyle birlikte ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri sürdürülebilir bir dünya odağında dönüştürmeyi amaçlıyor. 2030 hedefimiz net sıfır karbon emisyonu. Dünyanın en yeşil 100 şirketinden 97’si SAP kullanıyor.

Teknik direktör, AI’dan yararlanmasın diye deplasmanda interneti kesiyorlar   

Dünya temmuz ayında Paris’te başlayacak Olimpiyatlar için nefesini tutmuşken, Uğur Candan’dan teknik adamların da en büyük yardımcısının yapay zeka (AI) olduğunu öğreniyoruz. Candan, “Tenis, futbol, beysbol, buz hokeyi, at yarışında yapay zeka kullanılıyor. İnsanla, sistemin birlikte çalışması bu. Diyelim ki bir voleybol müsabakası var. İlk sette karşı takım en çok nereden açık verdi, AI sayesinde teknik direktör bunu görüp ikinci sette diyelim ki soldan atağa önem veriyor. İşte bunu engellemek için ev sahibi takımın sahasında interneti engelleyebiliyorlar, erişimi kesebiliyorlar. Bu yılki olimpiyatlara hem verimlilik açısından hem de teknik adamların çalışmaları açısından AI damgasını vuracak” diyor.     

Met, Cirque du Soleil ve Cold Play’de SAP etkisi  

Uğur Candan, SAP olarak sanat ve eğlence sektörüne de teknolojiyi dahil ettiklerini anlatarak, şunları söylüyor: “Dünyanın en prestijli sanat müzelerinden Metropolitan Museum of Art’ın (Met) sanat koleksiyonlarını dijitalleştirdik. SAP HANA Cloud ile 1,5 milyondan fazla sanat eserinin verilerini tek yerde toplayarak, hem sanat eserlerinin korunması ve yönetimi iyileştirildi hem de sanat severlere daha zengin ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuldu. Dünyanın en büyük canlı gösteri topluluklarından Cirque du Soleil’in 4 bin kişilik ekibi var. Onların seyahat ve masraf yönetimini, mal ve hizmet alımını, finansal, operasyonel ve İK sistemlerini RISE with SAP ile yapıyoruz. Hem maliyet azalıyor hem müşteri memnuniyeti artıyor. Dünyanın en sevilen müzik gruplarından Coldplay’in turnesinin adı Music of the Spheres World Tour. Aynı ismi taşıyan bir uygulama geliştirdik ve turneleri daha sürdürülebilir hale getirdik. Bir taraftan karbon ayak izlerini takip ediyoruz, bir taraftan da hayranları ile iletişim kurmalarını sağlıyoruz.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar