ITB Berlin Turizm
Dünyanın en büyük turizm fuarlarından biri olan ITB Berlin, her yıl turizm sektörünün önde gelen aktörlerini bir araya getiren dev bir platform olarak öne çıkıyor. Açılımı "Internationale Tourismus-Börse Berlin" olan bu fuar, 55 yıldır düzenlenmekte olup, sektör profesyonellerinin en önemli buluşma noktalarından biri olmayı sürdürüyor. 2024 yılında 5-7 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen fuara, turizm bakanlıkları, seyahat acenteleri, otel işletmecileri ve diğer turizm temsilcileri katıldı. Bu büyük organizasyon, sektörün mevcut durumunu değerlendirme, iş birlikleri oluşturma ve gelecek dönem beklentilerini paylaşma fırsatı sunuyor.
Fuar kapsamında düzenlenen panellerde ve toplantılarda, küresel ve bölgesel turizm hareketlilikleri ele alındı. ITB Berlin’in adında “borsa” kelimesi yer alsa da, artık doğrudan bir ticari pazar niteliği taşımıyor. Ancak fuar, küresel seyahat endüstrisinin en büyük ve en önemli organizasyonlarından biri olarak, sektör oyuncularına yol gösterici veriler ve analizler sunuyor.
Bu yılki etkinlikte özellikle iki konu dikkat çekti. Birincisi, Türkiye’ye yönelik yapılan değerlendirmeler ve açıklanan raporlardaki olumlu göstergelerdi. İkincisi ise, Avrupa genelinde, özellikle Almanya ve İngiltere pazarlarında, seyahat sektörüne yönelik artan iyimserlikti.
Avrupa seyahat endüstrisinin en büyük grubu olan TUI ve ikinci sırada yer alan DER gibi büyük tur operatörleri, ellerindeki verilere dayanarak Türkiye’nin bu yaz sezonunda İspanya’yı geride bırakarak en çok tercih edilen destinasyon haline geleceğini belirtti. Alman Seyahat Birliği (DRV) ve Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) yetkilileri de bu eğilimi doğrulayan açıklamalarda bulundu. Bunun yanı sıra, Alman FUR ve İngiliz Barclay araştırmaları, tatilcilerin seyahat bütçelerinde herhangi bir kesintiye gitmeyeceğini gösterdi. Turizm sektöründeki bu iyimser beklentilerin, somut verilere ve analizlere dayandığı vurgulandı.
Bu değerlendirmeler, dünyada belirsizliklerin ve ekonomik zorlukların yaşandığı bir dönemde yapılıyor. Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş devam ederken, Orta Doğu’da Filistin’de yaşanan insani kriz giderek derinleşiyor. İsrail’in saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 30 bini aşmış durumda, yaralı sayısı ise 100 bine yaklaşmış durumda. Ayrıca milyonlarca Filistinli yerlerinden edilmişken, Avrupa’da da son 30 yılın en yüksek enflasyon oranları kaydediliyor. Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde ekonomik durgunluk gözlemleniyor.
Tüm bu küresel belirsizliklere rağmen, turizm sektöründeki büyüme beklentileri, sektörün krizlere karşı dayanıklılığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Eğer bu öngörüler gerçekleşirse, turizmin ekonomik ve sosyal anlamda ne denli önemli bir rol oynadığı bir kez daha kanıtlanmış olacak. Bu nedenle, bu olumlu gelişmelerin devam etmesini umarak “nazar değmesin” demekten kendimizi alamıyoruz.