Konkordatoya dengeli bir sistem geliyor

Ege Demiralp
Ege Demiralp Serbest Kürsü

AV. EGE DEMİRALP

UZMAN ARABULUCU

Yeni bir Cebri İcra Kanunu Taslağı hazır. Kanun taslağının gerekçesinde; yapılması ihtiyacı doğması gerekçesinde; yapılması tarafları arasında gözetilmesi gereken menfaat dengesi, ilamsız icra takibinin kesinleşmesine kadarki aşamalarda alacaklı taraf lehine olmak üzere bozulmuştur şeklinde açıklanmıştır. İlamsız icra takibinin hiçbir belgeye dayanılmadan başlatılabilmesi, ödeme emrine karşı açıkça imzaya itiraz etmeyen veya kısmi itirazını açıkça yapmayan takip borçlusunun itiraz etmemiş sayılması ve banka alacaklarının tahsili için getirilmiş olan özel hükümler bu duruma örnek olarak gösterilebilir. 

Yeni cebri icra kanunu ile artık senet,resmi sözleşme ve onaylanmış fatura haricinde bir evrak ile icra takibi başlatılamayacak. Örneğin; Emlak sözleşmelerinde düzenlenen komisyon ücreti, kapora gibi bedellerin tahsili için bu sözleşmeler ile icra takibi başlatılabiliyorduk artık kalkıyor. Sözleşmenin icra takibine konulabilmesi için resmi şekilde yapılmış olması şartı geliyor.

Konkordato ile ilgili yenilikler neler?

2018 sonrası sistemde konkordato reddedilirse tekrar başvuru mümkündü.2025 taslağı diyor ki; borçlunun mali yapısında esaslı bir değişiklik olmadıkça aynı tür konkordato için yeniden başvuru yapılamaz. Bu düzenleme, konkordatoyu kötüye kullanarak sürekli zaman kazanma girişimlerini engelleyecek.

Başvuru sırasında “Konkordato Gider Avansı Tarifesi” uyarınca belirli bir tutar peşin yatırılmak zorunda. Bu başvuruların ciddiyetini arttıracak; prosedürü başlatıp sonra geri çekilme riskini de azaltacak.

En önemlisi; “Alacaklılar Kurulu” devreye giriyor. Taslaktan önceki halinde alacaklıların geçici mühlete doğrudan itiraz hakkı açıkça düzenlenmemişti, daha çok tasdik aşamasında etkileri vardı. Artık alacaklılar geçici mühlet kararına açıkça itiraz edebiliyor. Bu hak belirginleştirildi. Mahkeme, kesin mühlet içinde bir kurul oluşturabiliyor. Bu kurul, alacaklıları temsil ediyor, komiserin işlemlerini denetliyor, borçlunun faaliyetleri hakkında görüş veriyor. Borçlunun önemli işlemleri için kurulun görüşü aranabiliyor. Böylece alacaklılar, kesin mühlet sürecinde aktif ve kurumsal bir denetim mekanizması kazanıyor.

Tasarıda mahkemenin denetimi güçlenmiş, alacaklılar daha rahat ses çıkarabilecek. İtiraz sebepleri “Eşitlik ilkesine aykırılık, Kötü niyet, Alacaklıların menfaatine aykırılık” gibi sebepler eklenerek genişletilmiş. Komiserin rapor sunma süresi 14 güne çıkarılmış bu da daha kapsamlı inceleme demek. Komiser artık hem alacaklılar kurulu tarafından hem mahkeme tarafından hem de devlet tarafından mali olarak denetlenecek.

Yeni taslak düzenlemesi ile konkordatoda suiistimallerin önüne geçmek, alacaklıları korumak, şeffaflık ilkesi amaçlanıyor.

İş dünyası, alacaklı olan şirketlerin de korunacağı dengeli bir sistem istiyor? Teklifte bu hassasiyetler gözetiliyor mu? Ayrıca konkordatoda, çalışanlar açısından yaşanan sıkıntılar ne kadar gideriliyor?

Yeniden başvuru yasağı ile sürekli başvurup zaman kazanma ihtimali engelleniyor. Bu, alacaklı şirketlerin beklemede kalma mağduriyetini azaltır. Başvuru ciddi maliyet gerektiriyor; böylece ciddiyetsiz, sadece zamana oynamak isteyen şirketlerin önü kapanıyor. Bu da alacaklı şirketleri koruyan bir filtre görevi görüyor.

Artık alacaklılar, sadece toplantıda oy veren değil; sürekli denetim yapan aktör. Özellikle büyük şirket alacaklıları (bankalar, tedarik zinciri) için çok güçlü bir güvence. Rehinli alacaklar için mühlet süresince faiz işlemeye devam ediyor. Teminatlı alacakların değeri korunuyor; rehinli alacaklıların kaybı azalıyor. İş dünyasının “denge” beklentisi bu düzenlemelerde açıkça gözetilmiş. Borçlu korunurken, alacaklıların sesi ve hakkı da süreç boyunca daha etkin hale geliyor.

Çalışanlar için; öncelikli alacaklar (ücret, nafaka vb.) korunmaya devam ediyor. Çalışanlar bu alacakları için ayrıcalıklı sırada. Alacaklılar kurulunda işçi temsilcisi bulundurulması öngörülüyor.Yani işçiler artık sadece listede “küçük alacaklı” değil, sürecin içinde temsil edilen taraf.Eşitlik ilkesine aykırılık veya işçi alacaklarını zedeleyen planlar daha kolay reddedilebilecek Tabi çalışanların tamamen korunması mümkün değil (Sonuçta konkordato bir “alacak kesintisi” ve “vade uzatma” sistemi). Ama taslak, işçilerin en azından sesinin duyulacağı, kurulda temsil edileceği ve sırada önceliklerinin korunacağı bir yapı getiriyor.

Arabuluculuk sisteminin yeni düzenlemedeki yeri

Taslak, arabuluculuğun icra kabiliyetini de daha güçlü hale getiriyor. Bilindiği üzere, arabuluculuk sonucunda düzenlenen ve mahkemece şerh verilen arabuluculuk anlaşma belgeleri, ilam niteliğinde belge sayılıyor. Böylece “Arabuluculuk Anlaşma Belgesi”ni doğrudan ilamlı icraya koyabiliyorsunuz. Arabuluculuk Anlaşma Belgesi ile icra takibi açarken alacağınızın yüzdesi üzerinden değil maktu ve cüzi bir harç ödüyorsunuz. Yeni düzenleme ile bu belgelerin icra takibine konu edilmesi daha da kolaylaştırılıyor. Taraflar, arabuluculuk sürecinde bir borcun ödenmesi veya belirli bir yükümlülüğün yerine getirilmesi hususunda anlaşmışlarsa, bu belge artık doğrudan icra edilebilirlik vasfı taşır ve alacaklı, ayrı bir dava açmak veya yeniden yargılama süreçlerine girmek zorunda kalmadan, anlaşma belgesini icraya koyabilir. Yargının iş yükünü azaltarak alacaklının hakkına daha hızlı kavuşmasını sağlar. Örneğin aralarında sözleşmenin yerine getirilmesinden kaynaklanan ticari bir uyuşmazlık olan iki tacir bu uyuşmazlıklarını arabuluculuğa taşıyarak ,arabuluculuk anlaşma belgesi ile resmileştirir ve yerine getirilmediğinde ilamlı icraya konu edebilirler.

 

               

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hukuk olmadan ekonomi olmaz 04 Ağustos 2025
OVP nedir, ne değildir? 25 Haziran 2025