Naftalin ve polimerden De-Icing’e uzandı, kafaya ilaç hammaddesini koydu

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

ÖNCE MKS DevO Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Korgün Şengün’den mesaj geldi:

-          Hakan Güldağ ve Şeref Oğuz’la sözleştik. Sizin de katılımınızla buluşup sohbet edelim.

Aynı günlerde Tunç Berkman da yazdı:

-          4 ay önce MKS DevO Kimya Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su oldum. Korgün Bey’le beraberiz. Sohbet takvimi için haberleşelim.

Geçenlerde Hakan Güldağ ve Şeref Oğuz’la birlikte günübirlik İzmir’e gidip dönüşte Balıkesir’e uğradık. Hakan Güldağ, yolda Korgün Şengün’e mesaj yazdı, şu yanıtı aldı:

-          Bandırma’da fabrikadayım.

İstanbul’a dönüş öncesi MKS DevO Kimya’nın Bandırma OSB’deki tesislerine gittik. Korgün Şengün, golf arabasını hazırlamış bizi bekliyordu.

Birlikte fabrika turuna çıktık:

-          MKS DevO’yu 2003 yılında kurduk. Organik kimyasallar üretiyoruz. 6-7 sektörün daha önce ithal ettiği hammaddeyi üretip pazara sunuyoruz.

Turun ilk noktasında duraksadı:

-          Burada Naftalin Sülfonat üretimi gerçekleşiyor. Yılda 45 bin ton satış yaptığımız bu ürün betonun güçlendirilmesi amacıyla kullanılıyor.

Ardından 120 dönümlük alana kurulu, 60 bin metrekarelik kapalı alana sahip tesisinin bir sonraki bölümüne geçtik:

-          Burada deterjanlarda kullanılan özel polimerleri üretiyoruz. Ülkemizde üretimleri bulunan dünyanın deterjan devlerinin yurt dışındaki fabrikalarına da biz ürün gönderiyoruz.

Derken fabrikanın bir başka noktasındaki kumaşlara dikkat çekti:

-          Bu bölümde “Sülfür Black 1 Pigmenti” yani, “Denim Siyahı”nı üretiyoruz. Burada su kullanımı konusunda önemli geliştirmeye imza attık. 1 kilo için 100 litre su kullanılırdı. 1 kiloya 1 litreye indirdik. Onun da 950 gramını geri kazanıyoruz.

Üretilen iki ürünü açtı:

  • MDF’nin içindeki “Formaldehit Reçine”yi üretiyoruz. Yüzde 50’sini ihraç ediyoruz.
  • Dijital baskı mürekkebi üretimi yapıyoruz.

Şirketin toplam ihracatını paylaştı:

-          Yıllık ihracatımız 25 milyon dolar dolayında seyrediyor.

MKS DevO’nun açılımını anlattı:

-          MKS benim adım ve soyadımın başharfleri… Mehmet Korgun Şengün… DevO ise ortağım Devrim Özcan’ın adının kısaltması.

300 kişinin istihdam edildiği tesiste “De-Icing fluid” üretilen bölümde şu bilgileri verdi:

-          Uçaklarda buz çözücü veya buzlanmayı önleyici olarak kullanılan “De-Icing fluid”i Türkiye’de sadece biz üretiyoruz. THY en büyük müşterimiz. TAV, Havaş ve DHMİ de alıyor.

Ürettikleri ürünleri belirleme yöntemini açtı:

-          Biz öncelikle, “Türkiye’nin ithal ettiği kimyasal ürünler neler” diye bakıyoruz. Onları ülkemizde üretip, bir yandan iç pazara sunarken, diğer taraftan çevre ve yakın ülkelere ihracatına da odaklanıyoruz.

COVID-19 pandemisinin ilk döneminde tedarik zincirinin nasıl kırıldığını, ilaç hammaddesinde Hindistan’a bağımlılığı anımsattı:

-          Türkiye’de ilaç hammaddesi üretimi gerçekleştirilecek bir ihtisas OSB’si kurulması gerektiğini düşünüyorum. Söz konusu OSB, 15-20 ilacın hammaddesinin üretilebildiği bir merkez olmalı.

Hammaddesi Türkiye’de üretilen ilaç sayısının zamanla 50-60’a çıkmasını hayal ettiğini bildirdi:

-          Bu konuda Çin’i yanımıza alarak ülkemizi ilaç hammaddesi üretim merkezine dönüştürebiliriz.

İlaç hammaddesi konusunda kolları sıvadığını kaydetti:

-          Ben 4 farklı ilacın hammaddesini üretmek üzere hazırlıklara başladım. 25-40 milyon dolarlık yatırım öngörüyorum. Tesis 70-80 milyon dolar ciroyu yakalar diye tahmin ediyorum. Yüzde 60-70’ini de ihraç edebiliriz gibi bir hesap yapıyorum.

Türkiye’nin ilaç ithalatının altını çizdi:

-          Yüzde 80’i bitmiş ürün olmak üzere ilaç ithalatına yılda 8 milyar dolar harcıyoruz.

Mehmet Korgün Şengün, öneriyi gündeme getirmekle kalmıyor, elini taşın altına da koyuyor.

Türkiye, ilaç hammaddesi konusunda alternatif üretim merkezi olmayı denemeli değil mi?

Kadın iş gücü desteği verimlilik ve itibarı yüzde 60 artırıyor

SABANCI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, “Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı” şapkasıyla bir mektup gönderdi. Sabancı, Cumhuriyet’in 100’üncü yılına girdiğimiz bu günlerde cinsiyet eşitsizliği ve kız çocukların eğitimi üzerinde durdu:

-          Kız çocuklarının eğitiminde hâlâ olmamız gereken noktada değiliz. UNICEF’e göre dünya genelinde 129 milyon kız çocuğu okula gidemiyor.

Şu noktanın altını çizdi:

-          Bununla mücadele edebilmek için kız çocuklarının eğitimde kalmasının önünde engel olabilecek erken yaşta ve zorla evlilikler, ev içi bakım yükü, regl kabusu, engellilik, yoksulluk gibi durumların üstününün kapanmaması gerekiyor.

Önlerindeki engeller kaldırıldığında geleceğin başarılı ve ilham veren kadınlarının ortaya çıktığını vurgulayıp, Sivas’ın Kolluca Köyü’nü örnek gösterdi:

-          “Bir Kız Çocuğu Değişir, Dünya Değişir” mesajıyla içimizi ısıtan bir hikayeyi ekranlara taşıdık. Bir kız çocuğu tıp fakültesini kazanınca köydeki diğer kız çocuklarına, ailelerine örnek oldu. Kolluca’dan onlarca kadın doktor yetişti.

Meslek seçimi konusuna değindi:

-          Kız çocuklarının istedikleri meslekleri seçebilmelerini, bilim, teknoloji, mühendislik, matematik gibi alanlarda da ilerleyebilmelerini sağlamalıyız. Kız çocukları hâlâ meslek seçiminde önlerine çıkarılan toplumsal cinsiyet rolleriyle mücadele etmek zorunda kalıyor.

Kadınların çalışma hayatında da varlığının temel bir hak ve toplumsal gelişme için itici güç olduğuna dikkat çekti:

-          Uluslararası Çalışma Örgütü’nün araştırmasına göre, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönetlik iç politikaları olan, kadınların iş gücüne katılımını destekleyen şirketlerde verimlilik ve itibar yüzde 60 artıyor.

Ardından şu çağrıyı yaptı:

-          Başta aileler olmak üzere özel sektör, kamu, akademi ve sivil toplum olarak, kız çocuklarının eşitlikçi bir anlayışla nitelikli eğitim alması ve meslek sahibi olması için önlerini açacak itici güç olmalı ve bunun için var gücümüzle, taviz vermeden çalışmalıyız.

Güler Sabancı, mektubunu şöyle noktaladı:

-          Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da kadınların ve kız çocuklarının hayatın her alanında eşit şekilde var olması için ısrarla, suyun taşı delmesi misali bir kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar