Turizm Yatırımları: Eğilimler, Planlama ve Gelecek Beklentileri

Özge Yavuz
Özge Yavuz

Başta Çin olmak üzere Asya kıtasında hız kesmeden devam eden konaklama sektörüne yönelik yatırımlar, küresel çapta turizm endüstrisinde büyük bir ivme yakalamış durumda. Bu küresel eğilimin etkisi, Türkiye’de de geçtiğimiz yıla kadar belirgin şekilde hissediliyordu. Ancak 2023’ün ortalarından itibaren otel yatırımları konusunda bir duraksama yaşandı ve hatta yatırım isteğinde kısmi bir düşüş gözlendi.

2022 yılında konaklama alanında yeni otel yatırımlarına yönelik olarak 189 proje teşvik belgesi alırken, 2023 yılında bu sayı 171’e geriledi. Teşvik belgesi, yatırımcıların projeye duyduğu ilgiyi ve niyetlerini ortaya koyan bir beyan niteliğinde olduğundan, bu azalma turizm sektörüne yönelik yatırım iştahının bir miktar azaldığını gösteriyor. İlginç bir şekilde, aynı dönemde Türkiye’ye gelen turist sayısında ve turizm gelirlerinde bir artış kaydedildi. Buna rağmen yatırım kararlarının yavaşlaması, yatırımcıların daha temkinli bir yaklaşım sergilediğini gösteriyor.

Ancak bu tablo kalıcı değil. Türkiye, halen Avrupa’daki en aktif otel yatırım pazarlarından biri konumunda bulunuyor. Yeni otel yatırımları açısından Avrupa’da dördüncü sırada yer alması, sektörün potansiyelinin korunduğunu ortaya koyuyor.

Ekonomi Gazetesi yazarlarından Hakan Güldağ, Vahap Munyar, Şeref Oğuz ve Mete Belovacıklı’nın, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) yönetimiyle gerçekleştirdiği sohbetten çıkan bazı önemli başlıklar, sektörün genel durumunu daha net bir şekilde ortaya koyuyor:

- Pandemi döneminde 14 milyar dolar seviyesinde olan turizm yatırımcılarının toplam borç yükü, bugün 10 milyar dolara kadar geriledi. Ancak yatırım hareketliliğinin yeniden canlanabilmesi için bu rakamın 16-17 milyar dolara ulaşması gerektiği belirtiliyor.- Turizm yatırımları, planlama süreci de dahil edildiğinde yaklaşık 4-5 yıl sürüyor. Eskiden yatırımın geri dönüş süresi 7-8 yıl iken, günümüzde bu süre 13-15 yıla kadar uzamış durumda.
- Yabancı yatırımcılar, doğrudan yeni projelere yatırım yapmaktan çok, mevcut işletmelere yönelme eğiliminde. Türkiye’de turizm yatırımları içindeki yabancı sermayenin oranı yüzde 10’un altında kalıyor.
- Ülkede toplam 2 milyon turistik yatak kapasitesi bulunuyor ve bu tesislerin önemli bir kısmının yenilenmesi gerekiyor.
- Turizm yatırımlarının en büyük avantajlarından biri, değer artışı potansiyelidir. Yatırım yapılan bölgelerdeki değer artışı, yatırımcılara doğrudan kazanç sağlama imkânı sunuyor.
- Türkiye’de turizm yatırımcılarının büyük bir kısmı, aynı zamanda sanayi veya inşaat sektörlerinden gelen girişimcilerden oluşuyor.

Bu çerçevede, 2023 yılında teşvik belgesi alan otel projelerinin sayısında küçük bir düşüş yaşanmasına rağmen, sektörün geleceği açısından temel sorunun sayıların dalgalanmasından çok yatırımların doğru planlanması olduğu söylenebilir. Önemli olan, yeni tesislerin inşasından çok mevcut yatırımların modernizasyonu ve altyapı kalitesinin artırılmasıdır.

Avrupa’daki turizm pazarlarıyla kıyaslandığında, İspanya, İtalya ve Fransa’da otel yatak kapasitesinin daha çok 3 ve 4 yıldızlı tesislerde yoğunlaştığı, buna karşılık Türkiye’de 5 yıldızlı otellerin toplam yatak kapasitesinin yüzde 47’sini oluşturduğu görülüyor. Bu durum, Türkiye’nin lüks segmentte öne çıktığını gösterse de, rekabet avantajını sürdürebilmesi için mevcut tesislerin renovasyonuna daha fazla odaklanılması gerektiğini ortaya koyuyor.

Sonuç olarak, turizm yatırımları halen büyük bir potansiyele sahip olsa da, doğru stratejilerin belirlenmesi gerekiyor. Türkiye’nin bu alandaki güçlü konumunu koruyabilmesi için hem yeni projelere hem de mevcut tesislerin iyileştirilmesine yönelik planlamalar büyük önem taşıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Özelleştirme Turizmi 29 Aralık 2024
Turizm Stratejileri 30 Kasım 2024
Antalya'da şehir turizmi 19 Eylül 2024
Turizmde artı ve eksiler 06 Eylül 2024