Vegan ürün pazarı 2025’te 22 milyar dolar büyüklüğe ulaşacak

Fatoş KARAHASAN
Fatoş KARAHASAN Markalar & İçgörüler

Sağlıklı atıştırmalık pazarı 2022 yılını küresel olarak 92.4 milyar dolarla kapattı. 2032 yılına kadar da her yıl yüzde 6,8 büyüyeceği ve 178.3 milyar dolar seviyesine ulaşılacağı öngörülüyor. Veganların sayısının ise dünya çapında 79 milyona ulaştığına yönelik araştırmalar var. Vegan sayısı 2014 ve 2020 yılları arasında Hollanda’da yüzde 645, Yunanistan’da yüzde 590, Türkiye’de ise yüzde 395 oranında artmış.  2025 yılına kadar vegan ürün pazarının 22 milyar dolar büyüklüğe ulaşacağı düşünülüyor.

Küresel glutensiz atıştırmalık pazarının değeri 2021'de 843,6 milyon dolar olarak gerçekleşti. Pazarın, 2031'e kadar yüzde 8,3'lük bir oranla büyüyeceği ve 1,8 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.

Türkiye’de sağlıklı ve organik atıştırmalık pazarı günden güne büyüme trendi gösteriyor. Sağlıklı ve organik atıştırmalık Türkiye genelinde yaygın dağıtımı olan firma sayısı 10’a yakın.

Organik atıştırmalık pazarında tümü yerli sermayeyle kurulan,  dağıtım ağı, ürün yelpazesi ile Türkiye’deki tek firma olan Humm Organic’in  gelişim öyküsünü şirketin Genel Müdürü Şirin Işık’tan dinledik.

Üç kadın girişimcinin kurduğu Humm Organic son üç yılda 3 kat büyüdü, sıra ihracatta

Humm Organic 2017 yılında, üç kadının kendi annelik deneyimlerinden yola çıkarak, çocukların sağlıklı beslenmelerine katkı sağlamak misyonuyla kuruldu. Renkli ve eğlenceli ambalajıyla çocukların dikkatini çeken tasarımlarıyla,  sağlıklı beslenmeyi sevdirmeyi hedefledi.

Humm Organic  Türkiye’de bir ilke imza atarak; organik sertifikalı, şeker ilavesiz, vegan, glutensiz ve üstelik yüzde 100 organik tarımla üretilmiş hammadde içeren; kurabiye, grisini, bar, kek ve yumuşak şeker gibi ürünleri piyasaya sürdü.  Zaman içinde, marka yetişkinlerin de tercihi oldu. Böylece, 3 kadın girişimcinin çıktığı yolculuk, alanında uzman ve genç ekibiyle sürdürülebilir şekilde büyüyen kurumsal bir yapıya dönüştü.

Humm Organic nasıl farklılaşıyor?

Markamızın temelini, sağlıklı, organik, vegan ve özellikle de çocuklar için uygun atıştırmalık ürünler oluşturuyor. Bunlar, katkı ve koruyucu madde içermeyen, renklendirici ve ilave şeker bulundurmayan, yüzde 100 organik ürünler. Yüksek besin değerine sahip; kimyasal gübre kullanılmayan, yüksek toprak kalitesinde yetişen, organik tarımla üretilen içeriklerden oluşuyor. Yani temiz içerikli gıdalar…

Humm Organic’i ayrıştıran en önemli özelliklerden biri de lezzet. Sağlıklı ürünlerin lezzetli olmadığına dair yanlış bir algı var, biz Türk damak tadına uygun lezzetlerimizle  bu algıyı kırmayı başardkı.

Hangi malzemeleri kullanıyorsunuz?

Humm Organic ailesinde; kurabiye, kraker, grisini, bar, kek, yumuşak şeker ve kahvaltılık gevrek gibi 16 farklı lezzet bulunuyor. Mevcut ürünlerimizden 13’ü vegan. Tamamı şeker ilavesiz, süt ve süt ürünleri içermiyor. 5 ürünümüzse hem vegan hem de glütensiz. Ürünlerin bazında buğday ve karabuğday unu, siyez unu, yulaf ezmesi kullanıyoruz. Ayrıca keçiboynuzu, zencefil, hurma, elma, tahin, bal, pancar, tarçın gibi besin değeri yüksek vücudun ekstra ihtiyacı olan hammaddeleri kullanmaya özen gösteriyoruz.

Nerede satış yapıyorsunuz?

Humm Organic, Türkiye genelinde tüm ulusal zincir marketlerde ve online satış kanalları olmak üzere her noktada bulunabilen bir marka. Hedefimiz bu ağı daha da yaygınlaştırarak, tüm satış kanallarında tonajda çift haneli büyümeyi sağlamak Büyük zincir marketlerle  birlikte yerel zincir marketlerde ve online pazar yerlerinde varız. Kendi online satış kanalımız da bulunuyor.

Sağlıklı gıda trendi nasıl gelişiyor?

Genel sağlık bilincinin artmasıyla birlikte insanlar, beslenme alışkanlıklarına daha fazla dikkat etmeye başladılar. Özellikle COVID-19 sonrasında genel yaşam kalitesini artırmak amacıyla doğru beslenmeyi araştırmaya, uygulamaya, gıda ürünlerinin etiketlerini okumaya başladık. Bununla birlikte son dönemde tanıklık ettiğimiz gıda kaynaklı hastalıkların çoğalmasıyla birlikte bu hassasiyet daha da arttı. Gıda endüstrisi de taleplere yanıt olarak daha sağlıklı ve doğal ürünler üretmeye yöneldi. Organik gıdalar, katkı maddelerinden arındırılmış ürünler gibi seçenekler daha fazla talep görmeye başladı. Dünyada yükselen bu trend, Türkiye'de de hızla benimsendi. Artık sağlıklı beslenmeye çalışan, ne yediğine içtiğine dikkat eden, araştıran, sorgulayan daha bilinçli bir toplum var. Özellikle gıda alışverişinde kendimiz için olmasa dahi çocuklarımız için en doğru ürünü almanın sorumluluğunu hissediyoruz.

Organik beslenmeyi tercih edenlerin dikkat ettiği bir başka şey ise lezzet. Pek çok gurme şef de dahil olmak üzere, yemek severlerin çoğunluğu organik besinlerin tatlarının da daha iyi olduğu konusunda hemfikir. Bunun nedeniyse, organik tarımcılığın sebze ve meyvelere olgunlaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları zamanı ve doğal koşulları sağlıyor olması. Sağlıklı topraklarda yetişen organik besinler bu sayede gerçek tatlarını korudukları için damak tadına da hitap ediyor.

Organik gıda ürünlerine olan talep nasıl bir çizgi gösteriyor?

Twentify Araştırma şirketiyleTürkiye genelinde son 1 yıl içinde atıştırmalık satın almış, organik ürünler tercih eden veya sağlığına dikkat eden, AB ve C1 sosyo ekonomik sınıfa mensup 18-50 yaş arası Türkiye temsili 1002 katılımcı ile bir araştırma yaptık.  

Sonuçlara göre, tüketicilerin yüzde 66'sının sağlıklı atıştırmalıkları yaşam tarzı olarak benimsediğini ifade ediyor. Tüketiciler rafine şekerden, katkı maddelerinden, uzaklaşarak sağlıklı ürünler atıştırmak istiyor.

Organik sağlıklı atıştırmalık tercihi, özellikle çocuklu kadınlarda, gebelikten itibaren başlıyor. Katılımcıların yüzde 51’den fazlası ise sağlıklı beslenmesi gerektiğini fark ettiğinde organik atıştırmalık ürünlerini tüketmeye başlıyor.

Organik beslenmeyi tercih nedenleri neler?

Cevaplar yüzde 56 oranında “katkı maddesi olmadığı için”, yüzde 53 oranında ise “güvenilir içeriğe sahip olduğu için”. Organik atıştırmalık algısının sorgulandığı bir başka soruda ise tüketicilerin yüzde 32’si organik atıştırmalık kavramını “koruyucu ve katkı maddesi içermeyen”, yüzde 26’sı “doğal”, yüzde 18’i ise “temiz üretim” şeklinde tanımlıyor. 

Küresel olarak baktığımızda her 5 tüketiciden ikisi öğünler arasında atıştırmalık ürünler tükettiğine yönelik veriler var. Aynı zamanda bitki bazlı ürünlere yönelen insan sayısı her geçen yıl artıyor. Bu alışkanlıklar pazar verilerine de yansıyor.

Bu veriler ne gösteriyor?

Sağlıklı atıştırmalık pazarı 2022 yılını küresel olarak 92.4 milyar dolarla kapattı. 2032 yılına kadar da her yıl %6,8 büyüyeceği ve 178.3 milyar dolar seviyesine ulaşılacağı öngörülüyor. Veganların ise dünya çapında 79 milyona ulaştığına yönelik araştırmalar var. 2014 ve 2020 arası tarihlerde Hollanda’da yüzde 645, Yunanistan’da yüzde 590, Türkiye’de ise yüzde 395 oranında bir yükseliş var. 2025 yılına kadar vegan ürün pazarının 22 milyar dolar büyüklüğe ulaşacağı düşünülüyor.

Küresel glutensiz atıştırmalık pazarının değeriyse 2021'de 843,6 milyon dolar olarak gerçekleşti ve 2022'den 2031'e kadar %8,3'lük bir oranla 2031 yılına kadar 1,8 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Organik gıda üretim zincirinizi nasıl yönetiyorsunuz?

Organik ürünler tanımından anlaşılacağı üzere organik tarım; ürünlerin herhangi bir kimyasal madde, yapay gübre kullanılmadan doğal gübre ve mekanik yöntemlerle yetiştirilmesine deniyor. Organik gıdada üretimin hiçbir aşamasında kimyasal kullanılmıyor ve üretiminden tüketimine kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı. Dolayısıyla organik ürün tüketirken kendimizi her türlü kimyasaldan ve kirlenmeden uzak tutuyoruz. Bu bireysel katkılarının yanı sıra organik tarım; çevre kirliliği ve toprak erozyonunu azaltmayı, suyu muhafaza etmeyi, toprağın verimliliğini artırmayı ve enerji tüketimini azaltmayı hedefliyor. Biz de Humm Organic olarak, üretimden tüketime organik zincirde üretim yapıyoruz.

Ürünlerimizde kullanılan içeriklerin tamamı organik sertifikalı olup, ham maddeleri güvenilir ve sürdürülebilir kaynak üreticilerden tedarik edilmekte. Ürünlerimizde üç aşamalı bir sertifikalandırma var. Birincisi tüm ham maddelerin organik sertifikası olması gerekiyor. İkinci aşamada üretilen nihai ürünün organik sertifikası olması gerekiyor. Uçtan uca sıkı bir denetimden geçerek, son aşamada ise ürünlerin satışında da organik sertifika alıyoruz.  Ürünlerimiz Alman menşeili organik sertifika kuruluşu CERES taarafından denetlenip sertifikalandırılıyor.

Büyüme rakamlarınız nasıl?

Sağlıklı beslenme, hem dünyada hem de Türkiye’de pandeminin etkisiyle büyüme trendini sürdürüyor. Bu etkiyi en iyi gözlemleyebildiğimiz yıl 2020 oldu. Küresel organik gıda pazarı yüzde 13.4 gibi rekor bir büyüme ile 106.4 milyar Euro’dan 120.6 milyar Euro seviyesine çıktı. 2023 yılı itibariyle ile küresel organik gıda pazarı 125 milyar Euro büyüklüğe ulaştı. Türkiye’de ise organik atıştırmalık pazarı gelişme alanları oldukça fazla olan bir pazar, bu gelişimi satışlarımızdan takip edebiliyoruz. 2019-2023 yılları arasında hem tonajda hem de ciroda üç haneli büyüme kaydettik. 2024 ve 2025 yıllarında ise tonajda yüzde 100’ün üzerinde bir artış, ciroda ise yaklaşık 2 kat büyüme hedefliyoruz. 2024 yılında farklı kategorilerde geliştirdiğimiz ürünlerle hedef kitlemizi genişletmeye devam edeceğiz. Sadece çocukların değil yetişkinlerin de rahatlıkla tüketebileceği bir marka olarak kendimizi konumlanıyoruz. Bu durum, ürün çeşitliliğimize yansıdığı gibi iletişim ve pazarlama faaliyetlerimize de yansıyor. Satış kanallarımız genişliyor.

Hedefleriniz neler?

Son 3 yılda 3 kat büyüme elde ettik, önümüzdeki 5 yıl içinde hedefimiz 5 kat büyümek. 2024’teki iş planımızın başında yurt dışına açılmak var. İlk yıl itibariyle ciromuzun yaklaşık yüzde 10’unun ihracat kaynaklı olacağını öngörüyoruz. İlk etapta Körfez ülkeleriyle, Avrupa ülkelerine ihracatı hedefliyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar