650 yıllık HaneHan’ın 2. etabında restorasyon sürüyor
Şanlıurfa’nın binlerce yıllık tarihi Balıklıgöl Platosu’nda konumlanan ve yapılan araştırmalarda 650 yaşında olduğu tespit edilen HaneHan Konağı’ndaki restorasyon çalışmalarının 2’nci etabı devam ediyor. Butik otele çevrilen konağın yatak kapasitesi 5 milyon TL yatırımla 80’e çıkarılacak.
Mehmet Nabi Batuk / ŞANLIURFA
Şanlıurfa’da yapılan araştırmalarda yaklaşık 650 yaşında olduğu tespit edilen HaneHan’ı turizme kazandıracak çalışmalar sürüyor. Turizm girişimcileri Murad Sünbül ile Mehmet Fırat Sünbül tarafından finanse edilen ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nun denetiminde sürdürülen restorasyon çalışmalarında otelin 800 metrekarelik merkez bölümündeki çalışmalar tamamlandı.
Butik otel konseptiyle üst kültür gruplarına yönelik konaklama hizmetlerine başlayan HaneHan’ın yatak kapasitesini artırılması için 1200 metrekarelik 2’nci etabındaki çalışmalar da hızla devam ediyor. HaneHan Genel Müdürü Murad Sünbül, restorasyon çalışmalarında yapının tarihine ilişkin önemli veriler elde ettiklerini söyledi. Kesin tespitlere göre yapının 650 yaşında olduğunu ifade eden Murad Sünbül, “HaneHan’ın ilk olarak Urfa’nın Büyük İskender tarafından fethedildikten sonra Edessa ismiyle anıldığı dönemde Seleoks’lar tarafından inşa edildiğini tahmin ediyoruz. Hanehan, yüzyıllardır sürekli olarak eklemeler yapılarak büyütülmüş. Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun ve değerli bilim insanlarımızın desteğiyle HaneHan’ın hikayesini ortaya çıkartacak restorasyonumuzu sürdürüyoruz. Ana avlu ve etrafındaki odaların yer aldığı bölümleri üst kültür gruplarının konaklayacağı bir konaklama merkezine dönüştürdük” dedi.
Nahit taşı sayesinde duvarları nefes alıyor
HaneHan’ın Şanlıurfa’nın etrafındaki dağlardan çıkan bölgeye özgü tüfsüz kireç taşı ile yapıldığını ifade eden Murad Sünbül, “HaneHan’ın mimarisinde ise çok farklı uygarlıkların izlerini görüyoruz. İslam ve Osmanlı mimarisinin izleri burada çok yok. Çünkü İslam mimarisinde ana avlu girişinde misafirler için bir selamlık inşa edilir. HaneHan’ın selamlık bölümü yok. HaneHan’ın tamamında bölgemizde Nahit taşı denilen kireç taşları kullanılmış. Nahit taşının Kapadokya bölgesindeki taşlardan farkı tüfsüz olmasıdır. Bu taşın tüfsüz olması da taşın nefes almasını sağlıyor. Dolayısıyla duvarları nefes alan ve yaşayan bir konaktan bahsediyoruz. Nahit taşları odalardaki kokuyu içine çekiyor ve belirli bir süre sonra yeniden kusuyor. Bu özelliği ile odalarımız kışları sıcak yazları da son derece serin oluyor.” diye konuştu.
Yatak kapasitesi ile birlikte sosyal alan standartlarını artıracak
HaneHan’ın ilk etapta 11 odasında konaklama hizmetine başladıklarını belirten Murad Sünbül, toplam yatak kapasitelerinin 23 olduğunu söyledi. İkinci etapla birlikte oda sayılarının 35‘e yatak kapasitelerinin de 80’e ulaşacağını ifade eden Sünbül, şöyle konuştu: “Restorasyonu bitirdikten sonra yapımızın tüm bölümlerini koruma altına almış olacağız. Ek bina vs. yatırımlar düşünmüyoruz. Ancak yatak kapasitemiz artacağı için sosyal alanlarımızın standartlarını artıracak yatırım projeleri hazırlıyoruz. İlk hedefimiz avlu ve balkonlarımızı Alakart Restorasyon konseptiyle misafirlerimizin hizmetine açmak. Kentimizdeki ünlü şeflerle görüşmelerimiz devam ediyor. Restoranı, kafesi ve barıyla otelimizde konaklayacak misafirlerimizi evinde hissettirmek istiyoruz. Ayrıca yapının içindeki 2 taş tüneline Urfa’ya özgü küçük hediyelik eşya mağazaları kurmayı planlıyoruz. Otelimize komşu alanları Hanehan’a kazandırmak için de girişimlerimiz sürüyor. Buradaki ilk hedeflerimiz arasında yüzme havuzu ve Türk Hamamı yer alıyor. Otelimiz eski ve yeni arasında bir kültür geçişi ile misafirlerine unutulmaz bir tatil deneyimi yaşatacak.”
