Bursalı perakendeciler, ‘ucuzluk’ marketlere karşı korunma istedi

Bursa’nın yerel perakendecileri Bursa’da sayısı 2 bine ulaşan ve haksız rekabete neden olduklarını savundukları ‘ucuzluk’ marketlerden rahatsız. Perakendeciler, doğru tarım ve hayvancılık politikaları ile yerel üreticinin korunmasını istedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bursalı perakendeciler, ‘ucuzluk’ marketlere karşı korunma istedi

Esra ÖZARFAT

BURSA - Bursa Perakendeciler Derneği (Bursa PERDER) Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Kılıç; tarım politikaları, tarımsal üretimdeki yüksek maliyetler, lojistik ve hammadde ulaşımında yaşanan zorluklar gibi nedenlerin gıdada fahiş fiyat artışını tetiklediğini vurguladı. Bursa’daki yerel zincir marketler olarak, minimum kâr marjında hizmetler sunarak istihdama katkı sağladıklarına işaret eden Kılıç, ‘Discount’ marketlerin yapılanmasını eleştirerek, “Market başına 2 personel ile yerel zincir marketlerin 15-20 kişilik istihdamının karşısında duruyor. Her sokakta, her köşe başında bir ‘discount’ market bulunuyor. Rekabet ortamını engelleyen ulusal zincir marketler, perakende sektöründe tekelleşmeyi beraberinde getirirken yakın tarihte sektörümüzde oligopol bir yapı oluşmasına da yol açabilecek potansiyelde. Söz konusu bu marketler gerek gramaj oyunları, gerek fason üretim ve gerekse de kısıtlı istihdam marifetiyle ürünlerini daha ucuz fiyata sattıklarını iddia ediyor. Tüketicileri aldatan ve yanıltan bu anlayış, tüketicinin algı düzeyi üzerine de oynanmasına yol açıyor” dedi.

Yüksek fiyat uygulamasına karşı sayısı bine çıkarılmak istenen Tarım Kredi Kooperatifleri’ni de değerlendiren Haşim Kılıç, “Haksız rekabet ortamını dengelemesini herkes gibi biz de isteriz. Ancak rekabet ortamının sağlıklı bir yapıda olması çok ama çok önemli. Yıllardır birçok soruna rağmen yatırım yapmaktan geri durmayan yerel perakende sektörü olarak en büyük hassasiyetimiz budur” diye konuştu. Kılıç, doğru tarım ve hayvancılık politikaları ile yerel üreticinin korunmasının piyasayı doğal yollarla dengeleyeceğini savundu. Haşim Kılıç, “Sektörümüzün dinamo taşı olan yerel üreticimizin desteklendiği rekabet ortamı, milli üretimi artırırken, müşterilerimize uygun fiyatlı hizmetler sunmamızı sağlayacak” değerlendirmesini yaptı.

“Fiyat artışları doğru maliyet hesabıyla önlenir”

Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, gıda sektöründe fiyat artışlarını dengelemek için tarladaki maliyetten rafa gelene kadar yaşanan süreçleri de kapsayan pek çok parametrenin değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Hammadde ve yarı mamul fiyatlarındaki artışın gıda fiyatlarını artırdığına işaret eden Hüseyin Özdilek, “Hayvan yemi fiyatları artınca et pahalandı. Et şu anda baskı altında. Geçen yılki maliyetlerden daha pahalı ama baskı altında olduğu için verilen zam düşük. Şu anda zarar ediyor. Sebze meyvede de sadece üreticiyle görüşmek doğru değil. Ortalama üreticilerin maliyeti ve o bölgenin özelinde görüşmek lazım. Tedarik zinciri de dahil mağazaya girişe kadar olan maliyetleri de koymak lazım. Tarladaki fiyatı koymak afaki oluyor. Amasya’da soğan 60 kuruş iken Yenişehir’de 1.5 liradan satıldı. Bölgeler arası dengesizlik de var. Doğru ürünleri tespit ederseniz, tabiat şartları da yardım ederse para kazanılıyor” diye konuştu. Et, süt, buğday gibi bazı ürünlerde devlet baskısının zarara neden olduğuna işaret eden Özdilek, “Burada yapılacak tek iş bölgelerin ekim alanlarını tespit etmek, toplulaştırma, ekim alanlarında kazanılması gereken karı tespit etmek, onun üzerinde de ‘Satış fiyatı şu olmalı’ diye bir görüş bildirmek gerekir. Serbest piyasa ekonomisinde zorlayamazsınız ama görüş beyan edebilirsiniz. Talep kadar arz olması lazım. Doğru ve kaliteli ürünü sürdürülebilir şekilde üretirseniz kar ediliyor” değerlendirmesini yaptı. Gündemdeki Tarım Kredi Kooperatifleri konusuna da değinen Hüseyin Özdilek, bir dönem faaliyette olan Tansaş modelini de hatırlatarak, “Bunlar uzun vadede yürümez. Mantık olarak Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı doğru ama uygulamada sıkıntı çekilir” dedi.

Sektörün karlılığı ortalama yüzde 3

Özhan Marketler Zinciri Genel Müdürü İbrahim Özhan da artan maliyetleri raflara yansıtmayan yerel marketlerin gıda fiyatlarındaki artışı frenlediğini savundu. Hedeflerinin üreticiyi de mağdur etmeden en uygun ve kaliteli ürünü tüketici ile buluşturmak olduğuna işaret eden Özhan şunları söyledi: “İfade edildiği gibi rahatsızlık yaratanlar üç harflilerse bu noktada devlet yerel marketleri kullanabilir. Bu sorunun marketçilerden kaynaklanmadığını tüketiciler de görmeye başladı. Tüketiciler tarafından sürekli denetlenen bir sektörüz. Fahiş fiyat olması mümkün değil. 22 bin kalem mal satıyoruz. Sektörün karlılığı ortalama yüzde 3. Tarımı doğru politikalarla planlamak gerek aksi halde parasal gücü olan büyük zincirler üreticiden doğrudan ürün kapatabiliyor. Bu da yerel marketlerle haksız rekabete neden oluyor. Türkiye Perakendeciler Federasyonu olarak Tarım Kredi Kooperatifleri ilk mağazalaşmaya başladığında ziyaret ettik. ‘Yeni mağaza açarak bizlere rakip olunacağına bütün mağazalar raflarımızı açalım ve bir anda 8 bin şubeniz olsun’, önerisinde bulunduk. Ancak bu konuda uzlaşma sağlayamadık. Bu kadar çok marketin olduğu, ihtiyacın olmadığı bir yerde doğru değil. Yıllarca denendi bu yöntem ve olmadı. Bunun operasyonu çok zor.”

“Bizi yoranlar üç harfliler”

Bursa’da 2 bine yakın discount market yer aldığını belirten Seyhanlar Market Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Seyhan, “Bizi yoranlar ‘üç harfliler’. Yoksa Tarım Kredi Kooperatiflerinin yerel marketlere rekabetçi olacağını düşünmüyorum. Tamamen kooperatif ürünleri satıyorlar” yorumunu yaptı. Yaklaşık 10 yıl önce discount marketlerin yapılanmasındaki tehlikeyi görerek devlet yetkililerini uyardıklarını hatırlatan Seyhan, şunları söyledi: “Bugün gelinen noktada önüne geçilemez bir hal aldı. Adamlar merdiven altlarını kiralar hale geldi. Kiraları ciddi oranlarda artırdılar. Aynı sahada maç yapmıyoruz. Bizden sürekli 2-0 öndeler. Üreticiler artık isyan ettiği gibi bu tekelleşme nedeniyle işini kapatmak zorunda kalan çok sayıda üretici var. Artık tren kaçtı. Belki eczaneler gibi yan yana mağaza açılması önlenebilir, açılış kapanış saatleri düzenlenebilir ve makul saatlere indirilebilir.”