Geleneksel araç üreticileri Çinli markalarla bir imtihan içindeler

HASAN COŞKUN / SAKARYA
İnci Park Otel’de düzenlenen toplantıya, SASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Tamer Birlik ve Yönetim Kurulu üyeleri katıldı.

Dünya ve ülke gündeminin değişen süreçlerinin değerlendirildiği programda konuşan Hakan Konak, küresel ekonomi ve otomotiv sektöründe önemli gelişmelerin yaşandığını her iki alandaki gelecekte yaşanacakların da herkes tarafından ciddi anlamda merak edildiğini söyledi.

“İyi kaptan fırtınalı havada belli olur.” Diyen Konak, etki alanımızda olmayan unsurlara odaklanmak yerine yetki alanımızda olan konularda ne yapacağımızı düşünmenin daha doğru olacağını söyledi.

Türkiye’nin değişken ekonomisinde kriz zamanlarında hayatta kalmanın önemli olduğuna da dikkat çeken Konak, “Bu dönemde ben piyasadan çekilirsem birlikte iş yaptığım müşterilerim, tedarikçilerim ve çalışanlarım ne kaybeder? Bu sorunun cevabı ürettiğiniz ürününden daha değerli olabilir. Örneğin verdiğiniz hizmetin zamanlaması, hizmetin kendinden daha değerli olabilir. Evet, bu dönemde bazı aktörler piyasadan çekilmek zorunda kalacak. Peki ya sonrası? Ekonomi düzeldiğinde, siparişler arttığında ve hayatta kalamayanların da boşluğunu doldurmak için neler yapmamız gerektiğini bugünden düşünmeliyiz. Rüzgarsız denizde her kaptan dümen tutabilir. İyi kaptan ise fırtınalı havada belli olur. Kötümserlik hayatımızı daha iyi yapmayacak.” şeklinde konuştu.

Bataryalı elektrikli araçlar
Otomotivin geleceği konusunun ise daha belirsiz olduğunu ifade eden Konak, geleneksel araç üreticilerinin Çinli markalarla bir imtihan içinde olduklarını söyledi.

“Avrupa otomotivi de tarihinin belki de en zor dönemini yaşıyor.” diyen Konak şöyle devam etti: “2015 VW dizel skandalından sonra otomotiv sektörü yeni ürün modeli arayışına girdi. Tam olarak tartışamadan gelen BeV dediğimiz Bataryalı Elektrikli Araçlar furyasıyla karşı karşıya kaldık. Hybrid, Şarj Edilebilir Hybrid ve Yakıt Hücreli araçlar her zaman hayatımızda olacak gibi gözüküyor. Sektör bugün pil teknolojisinin getirdiği zorluklar, kısıtlı kaynaklar, ülkelerin ulusal şebekelerinin trafo kapasiteleri ve kullanıcının konfor kaygıları nedeniyle Lityum Batarya teknolojisi dışındaki çözümleri de tartışıyor.”