Groseri’nin İstanbul ve Paris hedefi

Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren yerel market  zinciri Groseri’nin Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi Levent Uğurses,  İstanbul’da da faaliyet göstermek istediklerini, en büyük hedeflerinin ise AB entegrasyonu sonrasında Paris ve Londra’da mağaza açmak olduğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Groseri’nin İstanbul ve Paris hedefi

Eray ŞEN

ADANA - Şirketin geçmişten bugüne gelişimini anlatan Uğurses, Groseri’nin 1989 yılında Ersin Özdemir,  Mehmet Ali Önür ve Levent Uğurses kuruculuğunda üç kasa, bir şube ile başladığı marketçiliğe, günümüzde 175 kasa 29 mağaza ile devam ettiğini söyledi. ‘Bölgenin parası bölgede kalsın’ mantığı ile çalıştıklarını ve 1.500 kişiye istihdam sağladığını vurgulayan Uğurses, şöyle devam etti:

“Groseri bölgemizde kalite-fiyat dengesinde en iyiyi yakalayan ve en iyi ürünü en iyi fiyatlarla ortalama en uzun süre satan market olma gururunu yaşamaktadır. Groseri'de reyonlara giren tüm ürünler TSE şartlarına uygun, gıda üretim sicili onaylı ürünlerdir.  Groseri'nin hedefi, bölgesel olmak fakat farklılığı yakalamaktı.

Bu anlamda müşteriyle gündemi paylaşarak yaşanan heyecanlara ortak olan ve müşteri farklılığını yakalamayı başaran bir market olmuştur. Teknoloji ve otomasyondaki yüksek standartla sadece müşterisine kasada hızlı servis sunmakla kalmamış; raporlar, analizler, grafikler hazırlayarak kategori yöntemi, raf yöntemi, çeşit yöntemi konularındaki verileri de firmalarla paylaşmıştır.”

Çukurova bölgesindeki tüm il ve ilçelerde operasyonlarını yaygın hale getirme hedefiyle çalıştıklarını belirten Uğurses, “Hedefimiz Çukurova bölgesinde gıda perakendeciliğinde lider zincir olmaya devam etmektir. Sonrasında gelişen dinamikler bizi bölge dışına taşırsa öncelik şimdilik İstanbul’da olmaktır.

En büyük hedefimiz ise ilerde Avrupa Birliği entegrasyonu sonrası orada olacak Türk müteşebbis gücü içinde yer alıp Paris ve Londra da mağazalar açmaktır. Aslında bunlar elbette dolaylı amaçlarımız, bizim için asıl olan daha çok amacımızın amacıdır. Yani Paris’te mağaza açmak yerine Paris’te çalışabilecek donanım ve düzene sahip mağazacılık seviyesine gelerek hizmet verebilmek daha bir önceliğimizdir.

Bu seviyeye geldikten sonra ister Paris ister Silifke olsun bizim için hiç fark etmeyendir. Yani AB evrensel kriterlerine biz ülkece sahip olduktan sonra ister birliğe kabul olalım, ister olmayalım, işte biraz tam bu misaldir” diye konuştu.

“Gıda perakende sektörü büyümeye devam edecek”

Gıda perakende sektörünün Türkiye’de gelecekte de hem istihdam hem ciro büyüklüğünde en önemli sektörlerden biri olmaya  devam edeceğini ifade eden Uğurses,  şu değerlendirmeyi yaptı: “Gelecek 10 yılda organize perakende oranlarının bugünkünün iki katına çıkacağına inanmaktayız. Benzin istasyon marketlerinin yaygınlaşacağına, reçetesiz ilaçların organize perakendede satılacağına ve inşallah rekabet ve çalışma koşullarını düzenleyen bir perakende yasasına da sahip olacağımızı da ayrıca bekliyoruz. Organize perakende rakamları iki katına çıkarsa lokal perakende de bundan mutlaka nemalanacak, Groseri de orada ki yerini alacaktır.”

“Depremin etkilerinden kısa vadede kurtulmak zor”

Uğurses, depremle sarsılan illerin durumu hakkında şunları söyledi: “Türkiye nüfus ve ekonomisinde önemli ağırlığı olan on bir ilimizi etkileyen depremin etkilerinden kurtulmak öyle kısa vadede pek mümkün gözükmüyor. Özellikle Hatay, Maraş ve Adıyaman özelinde daha da yıkıcı olan süreç bizim faaliyetlerimizi gösterdiğimiz Adana ve Mersin’de kısmen daha az oldu. Depremden sonra can ve bina güvenliğini sağlamada sıfırı risk uyguladığımız süreçte üç mağazamızda operasyona bir aya yakın süre ara vermek durumunda kaldık.

Sektör anlamında bahsettiğim üç ilde operasyonların normal şekilde devamı daha belli bir süre eskisi ölçeklerde olmayacak gibi. Kendi faaliyet gösterdiğimiz şehirlerde 13 Mart’ ta okulların yeniden açılması ile şehre geri dönüşlerin arttığı net bir şekilde görülmekte. Bundan sonra hem ev hem iş yeri anlamında yatay mimarinin önem kazanacağı gelecek yıllar için çok net bir şekilde görülmekte.”