“Küresel ısınmanın tarıma etkileri yeni baraj ve gölet projeleriyle azalır”

Akademi Derneği Denetleme Kurulu Üyesi Mustafa Onur Ateş, çiftçilerin yazın artan sulama maliyetlerinin düşürülmesi için devam eden baraj projelerinin ivedilikle tamamlanması gerektiğini söyledi. Ateş, çok ve az yağış alan bölgelerde su dengesinin oluşması için de barajlar arasında takviye hatlarına ihtiyaç olduğunu belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Küresel ısınmanın tarıma etkileri yeni baraj ve gölet projeleriyle azalır”

Mehmet Nabi BATUK

MERSİN - Tüm uluslararası raporların küresel iklim değişikliğinin etkisiyle 2030 yılından sonra tatlı su kaynaklarının azalacağına işaret ettiğine dikkat çeken Akademi Derneği Denetleme Kurulu Üyesi Mustafa Onur Ateş, ülke tarımının geleceği için yeni bir su yönetim stratejisine ihtiyaç olduğunu kaydetti. Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyelinin korunması için ülke genelinde mevcut baraj ve sulama göleti sayısının artırılması gerektiğini ifade eden Mustafa Onur Ateş, inşa aşamasında olan barajların ve göletlerin ivedilikle tamamlanması çağrısı yaptı. Son 5 yıldır özellikle yaz aylarında çiftçilerin sulama suyuna erişiminde ciddi sorunlar yaşanırken; yetersiz altyapı nedeniyle milyonlarca metreküplük tatlı suyun denizlere karıştığını vurgulayan Ateş, “Yüksek yağış alan bölgelerdeki barajlar ile düşük yağış alan barajlar arasında önemli bir dengesizlik var. Örneğin Karadeniz’de yağmur ve kar suları yetersiz altyapı nedeniyle denize karışıyor. Buna karşın Doğu Anadolu ve İç Anadolu’da çiftçiler yaz aylarında su yetersizliği nedeniyle rekoltelerini kaybediyorlar. Diğer bir yandan ilkbahar aylarında yetersiz altyapı nedeniyle taşkın tehlikesi olan barajların kapakları açıldığı için milyonlarca metreküplük tatlı su kaynaklarımız denize karışıyor. Tatlı su kaynakları önümüzdeki süreçte savunma sanayi ve gıda sektörü kadar stratejik bir öneme gelecek. Ülkemiz genelinde mevcut barajların yükünü azaltacak yeni yatırımlar bir plan dahilinde hızlıca hayata geçirilmeli. Sahip olduğumuz tatlı su kaynaklarını korumalı 1 metreküp tatlı suyun bile denize karışmasını engellemeliyiz” dedi.

Çukurova’da 17 baraj tamamlanmayı bekliyor

Türkiye’nin en önemli tarım üretim merkezlerinden biri olan Çukurova’da işletme halinde olan farklı büyüklüklerde 35 adet baraj ve 17 sulama göletinin yer aldığını ifade eden Mustafa Onur Ateş, “Sahip olduğu barajlara rağmen Çukurova’da hala milyonlarca metreküp tatlı su Mersin, Adana ve Hatay körfezlerine karışıyor. Buna karşın Çukurovalı çiftçiler yazın ürünlerini sulayacak su bulmakta güçlük çekiyorlar. Çukurova’da hala inşa aşamasında olan 17 baraj ve 6 gölet projesi var. Bu projeleri zaman kaybetmeden tamamlamalıyız. Ayrıca Kuzey ve Doğu Çukurova’daki bölgelerde yeni baraj projelerini gündeme almalıyız. Dağlardan tarım alanlarına ulaşan kar suyunu kurulacak yeni akarsu altyapımız ile kontrollü bir şekilde kentlere ve tarım havzalarına ulaştırmalıyız” diye konuştu.

“Baraj merkezli yeni tarım havzaları kurulup desteklenmeli”

Çukurovalı çiftçilerin sulama maliyetlerinin minimum seviyeye çekilmesi için bölgedeki barajların basınçlı sulama suyu hatlarının acilen kurulması gerektiğini ifade eden Mustafa Onur Ateş, şunları söyledi: “Eğer bu alanda devlet desteği sağlanırsa çiftçi doğal olarak vahşi sulamadan damlama sulama sistemlerine geçiş yapabilir. Ayrıca baraj sahalarının etrafındaki araziler bir havza uygulaması kapsamında değerlendirilirse ülkemizin ithalata bağımlı tarım ürünlerini teşvik edecek yeni destekleme mekanizmaları oluşturulabilir. Tarımda uzun vadeli politikaları ancak barajları merkeze alarak oluşturabiliriz. Bölgedeki susuz ve tarıma elverişsiz araziler de kurulacak yeni baraj ve gölet projeleriyle birlikte ıslah edilebilir.”